Hazal Kaya’nın yeni dizisi Maral En Güzel Hikayem Tv8’de yükselişe geçti ve yavaş, yavaş, izleme oranlarının yükseltti. Son 4.Bölümünde AB’de iyi bir çıkış yakalayarak 5.sırada, Total’de de 14.sırada geceyi bitirdi. Ben söylemiştim Maral’ın ilerleyen bölümlerde çok daha güzel olacağının, reytinglerini yükselteceğini yazmıştım. İlerleyen bölümlerde, hem Total’de, hem de AB’de ilk on da yer alacaktır.
Maral & Sarp arasında aşk başladı, hem de tutkulu bir şekilde.
Sarp, babasına olan öfkesi ve Maral’a duyduğu aşk ile gittikçe hırslanıyor. Luna mağazasında Maral’ın en büyük destekçisi ve aşkı olacak.
Mustafa Ceceli’nin “Hüsran” şarkısı çaldı. İki çaresiz insanın birbirlerinin kalbine sığınması, Maral’ın Sarp’ın göğsüne yaslanarak yaşadığı duygulu anlar beni benden aldı. “Hüsran, feryat figan kalbim, yenilmediğim o zalim, görmüyor ki yarabbim.” Mustafa Ceceli’nin duygulu sesi de bu duygularımızı körükledi.” Anlaşıldı ki, bu dizide bu tür arabesk sahneleri çokça seyredecek, yaşayacak ve gözyaşı dökeceğiz. Hazal Kaya’nın “Adını Feriha Koydum” dizisinde Feriha’nın Emir’e olan aşk acısını çokça seyretmiş, bu nedenle izleyenleri o dizinin fenomeni olmuşlardı. Hazal Kaya, o dizide yaşadığı ölümsüz dizi aşkları nedeniyle Çağatay Ulusoy ile çok da yakıştırılmışlardı. Şimdi de Maral’da yeni bir aşk doğuyor. Sarp – Maral aşkı… Emir & Feriha aşkını unutturamaz ama, iddia ediyorum en az o kadar izleyenlerini ekran başına çivileyecek gibi gözüküyor.
Gelelim kısaca 4.Bölümde geçen olaylara:
Maral’ın 6 ay daha Luna’nın başında kalacak olması en çok Deniz ve Halis çiftini etkiler. Halis evliliğini kurtarmaya çalışırken Maral da yeni bir görevi, ilk katalog çekimini gerçekleştirmek zorundadır. Ancak karşısında yeni bir engel vardır. Bitmeyen kaprisleriyle Alara. Maral başta Alara’yı hafife alır, ancak çok pişman olacaktır.
Sarp ise amacının peşinden koşarken bu kes Halis’in radarına girer ve kovulma tehlikesi ile karşı karşıya kalır.
Sarp ve Maral iki aşık, zorlukların üstesinden birlikte gelmeye çalışırken yeni bir rüzgar onları iki ayrı yöne savurmaya kararlıdır.
Sarp, babası Halis Beye karşı öfke doludur. Halis Beye daha zarar vermek için onun düşmanı rakip mağaza sahibi İnci Hanım ile işbirliği yapmak üzere anlaşırlar.
Sarp kaleyi içten fethetmek için Halis Beye yakın durmak, ona yaranmak için pasta ustalığını konuşturur. Şeker hastası olan Halis Beye en güzel pastalar yaparak ikram eder. Tek bir amacı vardır onu öldürmek.
Karşısında şaklabanlıklar yapar, onun gözüne girmek için elinden geleni yapar. Halis Bey gideceği yere şoförü olamadığı için Sarp’ı şoförlünü yapmasını ister. Maral da katalog çekimleri için gidecektir, onu da gideceği yere bırakmak için arabasına alır. Maral arabayı Sarp’ın kullanmasını şaşırır. Halis Bey, oğlu Oytun’u Maral’a övünce Sarp arabayı sert bir şekilde savurarak onların dikkatini çekmek ister.
Halis Bey ve Maral Sarp’ı sokakta arabanın başında bırakarak, konuşmak için ayrılırlar. Sarp, Maral hakkında konuşan, sarkıntılık yapan iki sokak serserisi ile kavga eder. Halis Bey bu olaya çok sinirlenir. Sarp’a ileri geri laflar eder. Sarp da lafını esirgemez. Sen dağ başında mı büyüdün? Patronun yanında adam dövmek neymiş? Hiç mi aile terbiyesi almadın? Hiç mi bir şey öğretmediler sana? Nerdeydi senin annen, baban? Sarp, yoktu. Yoktu benim babam. Oldu mu? Ama bir annem var, elinden gelenin her şeyin en iyisini yaptı. Bana istediğiniz her şeyi söyleyin, ama anneme laf söyletmem. Kim olursa olsun. Arabanın anahtarını, arabanın üstüne koyar ve gider. Maral, ben sana onu getireyim dese de Halis Bey, getirme… Yarın sabah odama gelsin.
Sarp arka sokağa gider, tek başına sokak kaldırım taşına oturur. Geçmişi düşünür, o sırada Maral yanına gelerek oturur ve ondan özür diler. Sarp niye geldin? Maral gidemiyorum. Sarp, ben sana iyi gelmem git. Maral, ne yaparsın? Sarp, kalbini kırarım yine. Maral, kır. Sarp, üzerim seni. Maral, üz. Sarp sıkıca Maralın elini tutmuştur. Maral, ellerin başka bir şey söylüyor. Fonda Mustafa Ceceli’nin güzel parçası çalar. Sabret, sabret, yıllar ardından geriye kalan, yine hüsran, her daim feryat figan. Bu yakınlaşma Sarp’ın çok da hoşuna gider. Maral başını Sarpın göğsüne yaslayarak hayallere dalar.
Maral mağazaya döndüğünde arkadaşı Aslı’ya, Sarp ile yaşadıklarını anlatır. Sarp’ın elini tuttuğunu, başını omzuna koyduğunu, nasıl bir güzeldi bir bilsen diye ballandıra, ballandıra anlatır.
Onun da benim hakkımda bir şeyler hissettiğini anladım. Ama onun başka bir derdi var, biri onun kalbini çok kırmış. Annesi ile ilgili galiba. Lafını duyduğu gibi delirdi. Halis Bey yarın kovacak galiba…
Sarp, Halis Beye yapacağı spesiyal tatlıyı düşünürken, arkadaşı Taso, Aslı’nın hoşlanacağı şarkıyı aramakla meşguldür. Maral da Aslı ile konuştuktan sonra, pastaneye Sarp’ın yanına gider.
Takar başına fötr şapkayı, gözüne gözlüğü. İyi geceler delikanlı, buralarda huysuz asi bir genç varmış gördün mü onu? Sarp; Ha… Sarp’ı diyorsunuz, şu dünyanın en yakışıklı adamı diyorlar. O mu? Maral, yani… Varmış bir havası, ama defoluymuş baya. Sarp; Allah, Allah, neymiş defosu. Maral; Çok inatçıymış, burada bir kız varmış, devamlı uzak dur benden diyormuş. Bu konuşma uzar gider, Sarp; Kız Sarp’a güvenmeliymiş, elinden bir şey gelmiyormuş. Zaten çocuk yarın muhtemelen kovulacak.
Maral, sen de benden bir mesaj ilet o zaman. O kız sevdiği hiçbir şeyden kolay, kolay, vazgeçmezmiş. O da vazgeçmesin.
Sarp masada pasta yaparken uyuyakalır. Sabah ustası ona seslenerek uyandır. Sarp gol diyerek sıçrayarak uyanır. Usta ne oldu savaş mı çıktı burada, yoksa top mu oynuyordunuz? Saatin 9 olduğunu öğrene Sarp fırlar çıkar Halis Beyin odasına gider. O sırada Maral da Halis Beyin yanındadır. Sarp dünkü kavga ve ettiği laflar için özür diler. Halis Bey ben cesur adamları severim dedim, aptal adamları değil. Seni kovabilirim ama aileni savunman çok hoşuma gitti.
Halis Bey; Maral yeni pastandan bahsetti, yarım saat sonra iner tadına bakarım. Sarp şaşırır ama bozuntuya vermez. Sarp fırlar çıkar. Halis Bey, senin için bir şans daha veriyorum, beceremezse gider. Maral çıkışta, Sarp hayatımı kurtardın, sana ayrıca teşekkür edeceğim.
Maral Canan Hanımı görünce, koşarak çekimlere gider. Taso Aslı’nın yanına gider, seçtiği müziği ona dinletir. Aslı çok şaşırır, ben senin arabesk dinlediğin zannediyordum. Çalan müziği birlikte dinleyerek, Taso Aslı’ya yardım eder.
Çekimlerde Alara huysuzluk yapar, yabancı fotoğrafçı ile çatışır, kapris yapar. Maral, dinlendiniz mi diye karavana girer. Alara, havaya giremedim, biraz daha dinlenmem lazım.
Halis Bey aşağıya iner, Sarp pastasını ikram eder. Bir lokma alır sonra, kalkar Sarp’ın elini sıkar. “Sana hayatta başarılar, kovuldun.” der ve gider. O sırada babası ile konuşan Oytun çok şaşırır. Sarp da olduğu yerde çakılır kalır.
Maral’a makyöz tehdit etmesini söyler. Maral, ben ne yapacağımı biliyorum. Maral, Tahsin’i arar, Sarp’ın telefonunu açmadığını söyler. Tahsin, Halis Beyin Sarp’ı kovduğunu söyler. Maral Benan Beye; Ben Luna’ya dönüyorum, çekimlere sen devam et.
Sarp, Halis Beyle gitmeden konuşmaya çıkar. Odasına dalar, Halis Bey kovdum seni çocuğum, karısı Halis pastayı görmen lazım.
Sarp Halis Beye; Siz vazgeçer miydiniz, böyle bir yerden, böyle bir işten? Ben geçmem, size pasta beğendirene kadar buradayım. Beğenin, sonra istersen gene kovarsınız. Karısı pastayı tadar, çok beğenir, bence bir şans daha vermelisin. Halis Bey tadar, beğenmedim yenisini yap. Sarp yarım saat sonra buradayım. Halis kararına, güzel biliyorum, daha ne kadar dayanabilecek, onu deniyorum.
Alara kaprislerine devam eder. Maral onunla konuşur, aslında çok güzel olduğunu, başarısızlıktan korkmaması gerektiğini, asıl ben başarısız olacağım diye çok korkuyorum. Onun gurunu okşayıcı laflar eder. Maral, ben sana yardım ederim, ne olur şu çekimleri bitirelim. Alara, özür diler, ben seni farlı tanımışım. Sonra çekimler devam eder, çok da güzel olur.
Sarp Halis beye 3-4 kes pasta yapar getirir, bir türlü beğendiremez. Halis Bey, Sarp’ın sabrını sınamıştır. Sarp’a o sırada telefon gelir. Dışarıda bulurlar, işbirlikçisi İnci Hanım adamı gelmiştir. İşten çıkmayacaksın, aynen devam et der.
Sarp bir daha dener, onu merdivenlerde yakalar. Halis Bey, sonra işim var. Sarp, ne yaptığınızı anlamadım mı sanıyorsunuz? Benimle oyun oynuyorsunuz, ne kadar dayanacağım diye… Ama aslında çoktan kovdunuz beni. Halis Bey; Bildin! Sarp, kapağını açar, o zaman bunu denemenize gerek yok. Halis, merak eder, bir parça alır. Ne var bunun içinde? Sarp, o da benim sırrım der. Halis, hiç böyle bir şey yememiştim bu güne kadar. Sarp, size hiç layık değil ama… Halis Bey, bu sefer iyi yırttın çocuk der ve Sarp işte kalır.
Sarp; Pişman olacaksın, der. Halis Bey ne deyince lafı değiştirir. Piğşman olmayacaksınız, der. Adı ne bu tatlının, Sarp Nilüfer diye cevap verir.
Çekim dönüşünde Maral Sarp’ın gitmediğini görünce çok sevinir. Sarp sırrını söyler, dün gece gizemli bir haberci geldi buraya. Asla vazgeçme. Ben de ona uydum. Maral, niye aramadınız? Sarp ben aratmadım, sürpriz olsun. İkincisi, sen de zorda kaldığında çıkarıyorsun. O anda aralarında duygusal bir yaklaşma olur.
Canan Hanımın gelmesiyle tedirgin olurlar. Çabuk gelmesini söyler. Canan Hanım Maral’a çok sık görmeye başladım o pastacı çocuğu buralarda, ne oluyor diye sorar. Maral, hiç diye cevap verir. Canan Hanım, fotoğrafları gördüğünü, güzel olduğunu söyler. Maral sizi mahcup etmediğime sevindim. Canan çekimde bazı olaylar olmuş. Maral, hallettim der. Canan Hanım Maral’a yöneticilik dersleri verir. Gerekeni yapmasını, sorun çıkarsa yoksa önce sen gidersin diyerek gözdağı verir.
Maral çıkışında Alara ile karşılaşır, zılgıtı atar. Tedavi olacaksın yoksa sözleşmeni son veririm der.
Halis Bey, Sarp’ı odasına çağırır. İki gündür sıra dışı performans sergiliyorsun, tebrik ederim. Merak ettim, pastanın adını niye Nilüfer koydun? Sarp, çok severim o çiçeği hep suyun üstünde kalır, güçlüdür. Ama aslında baktığınızda, köksüzdür, yapayalnızdır. Ama sevmediyseniz değiştiririm. Halis Bey, yo ben de severim. Sarp’ın annesinin adı bildiğiniz gibi Nilüfer, Halis Beye gönderme yapmıştır.
Sarp Halis Beyin içkisini tazeler. Sarp’a içki diye sorar? Sarp, genelde iş çıkışı dese de karşılıklı birer kadeh içerler. Halis, sevdim seni. Karşısına oturtturur. Serserin, ama kararlısın der. Tıpkı benim gençliğime benziyorsun. Halis Bey bilmiyor ama, Sarp oğlu tabii.. Armut cinsine çeker. Sarp oğlunuz Oytun gibi mı? Halis Bey, Oytun bana benzemez. Halis, oğlu Oytun’un zayıflığından bahseder, kumar bir hata değildir. Böylece oğlu Oytun’un bir kumarbaz olduğunu öğrendik. Bu baba-oğul dertleşmesinden sonra, Sarp ağzı kulaklarında çıkar.
Alara Sarpın pastanesindedir. Ondan çikolata ister. Sarp işim var dese de yapar. Alara Sarp’a resmen sarkar. O sırada Maral kapıdan girerken onları uygunsuz görür. Alara, aa müdire Hanım gelmiş diye dalga geçer. Maral Aslı’yı sorar. Sarp, Aslı gitti der ve biraz da bozulur. Alara, bende Sarp’a tam da sinemaya gidelim mi diyecektim. Çok güzel bir film varmış.
İş kadının savaşını anlatıyor, aşk, ihanet hepsi var içinde. Filmin sonunda da savaşı güzel olan kazanıyor. Neler olacak, neler.
Maral, size iyi geceler der ve hızla çıkar. Sarp peşinden seslenir, koşar. Maral bekle dese de Maral mağazadan çıkar, gider.
Sarp, Yaman’ı arar. Türkiye’de kumar ne zaman yasaklandı diye sorar. Yaman, pastacı senin kafan güzel galiba. Sarp, soruma cevap ver deyince, sonra 1998 diye cevap verir.
Nedir bu? Hasta etme adamı deyince Sarp, Halis’in sırrı. Oğlu Oytun. Halis Beyin biricik oğlu, beyefendi gibi görünen bir sahtekardan başka bir şey değil. Tam o sırada üst kattan Canan Hanım Sarp’ı görür ve galiba da duyar. Ve 4.Bölüm burada sona erer.
Şimdi ne olacak, Maral Sarp’ı kıskandı ve küstü kaçtı. Canan Hanım da duyup gördüklerini Halis Beye anlatırsa ne olacak. Sarp hem işinden, hem de sevgilisinden olacak.
Hazal Kaya ve Aras Bulut İynemli arasında uyum bana göre tamamdır. Maral güzel bir mecraya girdi, aşk, kıskançlık ve kumar. İlerleyen bölümlerde neler olacak? Gördüklerimiz göreceklerimizin aynası, merakla izlemeye devam edeceğiz.
İyi seyirler
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller diziden tarafımdan kopyalanarak alınmıştır.