Star Tv.in fenomen dizisi Medcezir dün akşam yeni sezonun ilk bölümüyle ekranlarımızdaydı. Süper bir bölümle izleyenlerini merhaba dedi. Herşey silbaştan denilen bölüm nefes kesti. Medcezir, reytinglerde beklediğim gibi her iki kategoride birinci oldu. AB’de 8,87 ile 1.sırada, Total’de 6,77 ile gene 1.sırada yer aldı.
O trafik kazasında Mert annesi Ender Serez’i kaybetti. Babası Selim birkaç oparesyonla kırıkları iyileşti, ardından bu acıyı unutmak için iki aylık bir tekne turuna çıktılar. Yaman kardeşi gibi sevdiği Mert’i ve babası bildiği Selim Beyi yalnız bırakmadı. Bu acıyı üçü tatil boyunca içlerine sindirmek, unutmak istediler.
Sedef Hanım Selim beylerin köşkünde bir ışık görür. Faruk ile peşlerinden kavalarlar. Faruk’a bir sopa vuran hırsızlar, kıyıda tekneye binip kaçarlar.
Mira ve Orkun Amerika’dan dönerler. Havaalanında onları arkadaşları karşılar. Eylül, Burak, Gaye, Doruk ve diğerleri büyük bir tezehüratla karşılarlar. Mira belli etmesede gözleri Yaman’ı arar. Yaman çok uzaklarda denizde teknededir. Eve döndüğünde hep Yaman’ı düşünür. Derin düşüncelere dalar gider.
Yaman bir limanda bulduğu kız ile arkadaşlığını ilerletir, hatta onu öperek ayılır. Onları gören Mert, Yaman hadi diyerek onları taciz eder.
Komşu teknedeki diğer bir kız vardır ki, Elif Yaman’ı arsız, kendini beğenmiş bulur, yüz vermez. Mert eski bildiğimiz muzurluklarını Yaman’a yapar, takılır durur.
Eylül, üç ay içinde Altınkoy’da olanları, olup bitenleri heyecanla Mira’ya anlatır. Mira, sessiz sakin onu dinler. Yaman’ın telefonu kapalı olduğu için onu arayamaz.
Mert bu içince hissettiği acıyı unutmak istercesine sakal bırakmıştır. Hatta Eylül’den bile uzak kalmayı yeğlemiştir. Güzel koylarda Yaman ve babası ile eğlenselerde o kaybetme acısı hep içlerindedir. Bu acıyı en ağır yaşayan Selim’dir. Ara ara denizin mavi sularına bakar dalar gider, gözyaşlarını tutmaz.
Selim Beyin evine giren hırsızlar, Turunç Nadir’in adamlarıdır. Evden bir takım bilgi hırsızlığı yapmışlardır.
Mira evde babası Faruk tarafından karşılanır. Baba-kız sarılırlar, hasret gidermeye çalışırlar.
Asım Bey, Sude hanım ve Beren de yurt dışında tatildedir. Beren bir hafta daha kalmak istese de, Asım Bey işleri nedeniyle dönmek ister.
Eski dostlar Altınkoy’da bir arkadaşlarının evinin bahçesindeki havuzda hep beraber toplaşırlar. Uzay, Eylül ile ilğilenmekte ondan hoşlanmaktadır.
Kibariye’nin arabesk şarkısı silbaştan şarkısı çalar. Kibariye yumuşak duyğulu sesiyle şarkıyı baştan sona söyler. Mira, Yaman, Mert ve herkes dugu seline kapılır.
Bu tatilin sonu yoktur. Sedef’ten eve hırsız girdi telefonunu alınca dönmeye karar verirler. Selim yeni bir eve taşınmak istemese de, Mert karşı çıkar, nerede kaldıysak, bıraktığımız yerden aynı evde yaşamaya devam etmek ister. Bu acıyla yaşamaya öğrenmeliyiz, der Mert. Yaman dilinin döndüğünce Selim abisine teselliye çalışır. Selim Bey teknenin dümeninde ufka bakarak dalar gider. Gelen dalganın göğsüne çarpmasıyla kendine gelir.
Derin mavi sularda yüzerek denizin tadını çıkartırlar. Komşu teknenin suyu kalmamıştır. Kızlar su almak için Yaman’ların teknesine gelirler.
Yaman gelen kıza takılır, teknede erkek yokmu ? Tanışıyormuyuz. Adının Elif olduğunu öğrenir. Yaman, ismini sonsuza kadar saklayamazdın deyince; Elif, Yaman’a “gıcık” der ve giderler. Mert, bu gıcık lafını diline dolar. Yaman’a, ne oldu ilk defa bir kız kapsama alanın dışında kaldı.
Mira üç ay Amerika’da kaldığı süre içinde Orkun’dan şikayetçi olmamıştır. Kızlar seni rahtsız etti mi diye Mira’nın ağzından laf almak isterler. Mira; Orkun Altınkoy’da yaşadıklarından ders almış, olgunlaşmıştır.
Mira, Selim beylerin evinin bahçesinde şuursuzca dolaşır. Yaman’ın odasının önüne geline, Amerika’ya gitmeden Yaman ile yaptıkları son konuşmayı hatırlar.
Yaptıkları bu konuşmalar zihninde canlanır. Mira, artık seni rahat bırakacağım, yakandan düşeceğim. Bu sürede düşünme fırsatımız olacak. Yaman, yok öyle şey. Bu işin ortası yok. Bir ilişki ya vardır ya yoktur.Ben senin aynadaki aksin değilim, ben senin aynada görmek istediğin adam değilim. İkimiz de çok farklıyız. Yanlış burada…
Yaman ile Mert teknede dertleşirler. Mert, herkes birbirine oynuyor, üçümüz birbirimize oynuyoruz. Laf Mira’ya gelince; Mert, siz Mira ile kağıt ile kalem gibisiniz, daha yazacak cizecek çok hikayeniz var. Yaman, gitmeden önce son sözler söylendi. Bitti. Mira giderken son sözünü söylemiştir. Yaman’a artık özgürsün, bundan sonra sadece arkadaşız Yaman’cığım, demiştir.
Yaman tekneyi temizler, paspas yapar. Bir Miço gibi çalışır.
Mira ile Eylül telefonda konuşurlar. Mira artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Eylül; Yaman döndükten sonra kaldığınız yerden devam edeceksiniz. Uzatmayın.
Selim Bey ilacı bittiği için sahile çıkar, doktora gözükür. Çıkıştı televizcu kadın ile karşılaşır. Selim Bey sinirlenir. Karınız ile fotoğraflarınız var, vermek istedim. Bu kadım Asım Beyin düğününde çekmiştir bu fotoğrafları. Bu televizyoncu kadın, ilerleyen bölümlerde Mert’in cici annesi olabilir diyorum.
Selim Bey, Mert ve Yaman o akşam eve dönerler. Hepsi de buruk, hüzün içinde eve girerler. Suzan Hanım onları ağlayarak karşılar. Sedef, Mert’in sakallı halini çok yadırgar, sarılır. Selim Bey yatak odalarına girince oldukça duygulanır. peşinden Mert de gelir. Mert’in annesinin elbisesini öpüp, için için ağlaması hepimizin içini dağladı.
Baba-oğul sarılıp bu acıyı içlerine sindirmeye çalışırlar. Sedef kapıdan bakar onları o halde görünce geri döner.
Yaman, Ender hanıma hediye olarak aldığı kitabı görünce çok duygulanır. Mert ile Yaman, sahile Mert’in teknesini bakmaya giderler. O Sırada site gençleri adadan dönüyorlardır. Karşılaşma pek iyi olmaz. Yaman, Mira ile Orkun’nu kol kola, Mert de Eylül’ü Uzay’ın kucağında görünce çok bozulurlar.
Herkes Mert ve Yaman ile sarılır. Mira, Mert’e sarılır çok özledim seni. Yaman’a söyleyemediği bir sözdü bu laf. Yaman’a sarılamaz. Sadece kuru bir şekilde ne haber der. Yaman da iyidir, senden diyerek cevap verir. Eylül Mert’e sarılır. Sakallı halini şaşırır. Mert, çok mağara mı olmuşum diye espri yapar. Eylül döndüğüne çok sevindim. Mert, gerçekten mi? Diye cevap verir. Orkun, karşıdan parmaklarıyla zafer işareti yapar. Yaman’a artık Mira benim, ben kazandım demek istemiştir. Mira, isterseniz bizim restauranta gidebiliriz. Yaman, b enim işlerim var, siz gidin. Mert benim de diye ilave eder. Mira, giderken içi burkulur, döner Yaman’a bir daha bakar.
Sedef Hanım, babasının Ender Serez adına yapılacak geceden bahseder. Onun adına üç bin çocuğa burs verilecektir. Eve giren hırsızlar bir ip ucu gibi anahtarlık parçası düşürmüşlerdir. Selim Bey olayı çzömeye çalışır.
Ertesi sabah Yaman market dönüşlünde Mira ile karşılaşır. Selamlaşırlar, Yaman Newyork’u sorar. Mira telefonunu değiştirmişsin. Mira, dinginim, huzurluyum. Mira tatili sorar, Burak’lardan öğrendim kız arkadışın varmış deyince Yaman; Hangisi acaba, diye cevap verir. Mira, yani birden fazla var öyle mi, deyince Yaman şu an yok diye cevap verir. Mira, iyi bari çabuk düşmüşler yakandan. Yaman, gazetelerden okuduk Orkun’la mutlu son gerçekleşmiş. Beklentileri boşa çıkarmamışsın, tebrik ederim. Mira ayrıldığımıza göre kimin ne olduğunun önemi yok herhalde.
Yaman ellerini kaldırak, konuyu ben açmadım, deyince Mira manasız bir konuşmaydı zaten. Yaman bence de der ve gider.
Mert Eylül’lerin kapısına gider. Gamze Hanım ile karşılaşır. Eylül Mert’i karşıında görünce şaşırır. Mert durumu fark edince gidiyorum, der. Mert ne yapıyorsun bir bakayım dedim. Eylül, sen bana sığınacağını benden kaçtın Mert, diye dertlenir. Sen beni terk ettin. Sana kızgın değilim, kırgınım der. O sırada gelen Uzay, elinde de Mert’in eski çizim defterlerini görünce, Mert çok sinirlenir. Kaçarcasına evden çıkar. Peşinden gelen Eylül’e; Hayatı sıfırlamak lazım bazen, en doğrusu bu sıfırlamak lazım. Yaman haklıymış, bitmiştir. Geri dönüş yoktur. Eylül, bağırır. Böyle devam edin.
Ertesi gün okulda Yaman ile Mert kantinde konuşurlar. Mert, Eylül ile olanları anlatır. O sırada arkasına dönünce Elif ile çarpışır. Yere düşen çantasını toplamaya çalışır. Aralarında tartışma geçer. Elif, bir daha karşıma çıkmazsan daha iyi olacağım.
O sırada Mert akşam Elif’i çağırsak mı diye Yaman’a sorar. Mert, benim için sor der. Yaman bu kız pek sana göre değil. Sonra da tamam der. Elif tuvalete girmiştir. Yaman’ı kapıda gören Hale, hayrola Yaman Mira’yı kaybettikten sonra şansını kızların tuvalet kapısında mı deniyorsun diyerek takılır.
Sude Hanımlar eve dönerler. Asım Beyin evinde onları Mira karşılar. Sevinçle hasret giderirler. Asım Bey kızı Sedef’i arar, kızım ben geldim, seni çok özledim diyerek duygusal bir telefon konuşması yapar.
Bu defa Yaman ile Elif sınıfta karşılaşırlar. Sınav çıkışı Yaman hakkında herşeyi öğrenir Elif. Yaman’ın Selim beyin oğlu olmadığını, kim olduğunu anlatır. Yaman hadi baltan başlayalım deyip elini uzatır. O sırada gelen Mira onları öyle görür. Yaman, Mira’nın kendisini baktığını görünce Elif’in saçlarını düzeltir. Mira’ın yanındaki Orkun onu teselli etmek ister.
Yaman Elif’i Mert için o akşamki törene davet eder. Yan yana yürürler. Mira hırsından için içini yer. Orkun, bir teklifte bulunur, Yaman’ı benimle kıskandır, der. Mira bu teklifi cazip karşılamaz. Aptal aptal konuşma diye Orkun’u azarlar.
Selim Bey bürosuna gider. Sekreteri Burcu postaları getirir. Televizyoncu Deniz Hanım bir mektup ile birlikte resimleri göndermiştir. Ender Hanımla olan aşklarını peri masallarına benzeterek, aşkınız ölümsüzdü, eşinizin gözlerinde bulduğunuz dünya ölümsüzdü. . Deniz Hanım duygu dolu bir mektubu yazmıştır.
Selim Bey, karısı Ender’in mezarını ziyarete gider. Duygulu anlar yaşar. Oradan teşekkür için Deniz Hanımı telefon eder. Deniz Hanım bu akşam ben de olacağım törende , der.
O geceye Selim Bey, Mert ile Yaman’ın kollarına girerek iki oğluyla katıldı. Gecenin ilk konuşmasını vakıf başkanı Asım Şekip Kaya yaptı. Asım Bey konuşması bitince, konuşma yapması için damadım, oğlum Selim Serez’i davet ediyorum, dedi. Bu hitap Selim Beyi duygulandırdı.
Eylül, Mert’in yanında Elif’i görünce; Uzay’a benden hoşlanıyor musun diye sorar ve o halde devam et.
Orkun, yeni gelen Mira’ya teklifim geçerli. Yaman yeni kız arkadaşını buraya davet etmiş. Mira onları görünce çok bozulur.
Selim Bey inanılmaz duygusal bir konuşma yapar. Ender benim çoculuğumun bahar kokusuydu. İçime çekmeye doyamazdım. Bu sözler başta Sude Hanım olmak üzere herkesi ağlatır.
Sude Hanım, Sinan Beyi görünce ne işin var burada diye söylenir. Sarhoşmusun, hemen git buradan. Bu haksızlığı yapamazsın bu aileye
Bu sıra Selim Bey birini Sinan’a benzetir, kolundan çekiştirir. Sinan Beyi görseydi, o üzüntüsü ile tekrar bir yumrukla yere indirirdi. Bütün o olanları televizyoncu Deniz Hanım kenardan izler. Sonra da Selim Beyin yanına gider, güzel bir konuşmaydı diyerek Selim Beye tebrik eder.
Mert Elif ile konuşurken saçmalar. Bir türlü zevkleri tutmaz. Mira, Yaman’nın yanına giderek sorar; şu kız hanginiz kız arkadaşı. Senin mi, Mert’in mi? Yaman niye merak ediyorsun. Mira, hiç uzaktan bizi kıskandırmaya çalışıyorsunuz gibi görünüyor. Yaman, bu merakla sen nasıl gözüküyorsun. Elif tuvalte gider. Mert, bu iş çok zor, aramızda kan uyuşmazlığı var, hiçbir ortak noktamız yok. Yaman’a gözünü seveyim birşeyler yap.
Elif’in giitiğini gören Yaman peşinden koşar. Yaman ne nereye diye sorar. Elif, eve,sıkıldım, der. Yaman, ne oldu Mert ne yaptı sana, kızmışsın sen bana. Mert’i bana ayarlamaya çalıştığının Mert’in haberi bar mı? . Yaman, ne oldu ki diye sorar. Elif, neye böyle şey yaptın. Yaman, zarfa bakma, der. Elif ben zarla ilgilenmiyorum.Elini Yaman’ın göğsüne koyar, içindekilerle ilgileniyorum, der. Mira, bu hareketi o anda görür.
Mira gördüklerinden huzursuz olur. Orkun o sırada gitmek isteyen Mira’yı kendisine çeker, dudaklarından öper. Yaman da bu karşı hareketi görür, bakar kalır. Ve 39.bölüm burada biter.
Bu şahane bölüm gecenin reyting birincisi olduğuna göre tüm izleyenler tarafından çok beğenildi. Yaman-Mira kıskandırma sahneleri ile geçti. Aşkların ve acı kaybın getirtiği duygusal sahneler. Ben bu bölümü “Az acılı salça tadında” diyorum. Ben kendi adıma bu bölümü süper buldum. Yer yer duygulandım, gülümsedim. İçimin acıdığı sahneler de oldu. Gelecek bölümler ne getirecek kestirmek güç Yaman-Mira aşk çıkmazı nereye gidecek. Bütün bu karşılıklı kıskançlık sahneleri işleri yoluna sokacak mı? O eski günlerdeki gibi ihtiraslı aşk öpücüklerini görebilecek miyiz?
Laf sırası gelmişken öceki günkü mağazin basının flaş haberi, Çağatay Ulusoy’un “Serenay ile öpüşmem” haberiydi. Ulusoy dizi yönetimine, dizinin yeni bölümlerinde Serenay Sarıkaya ile öpüşme sahnelerinin olmamasını istemiş. Ben bu habere inanamadım. Çağatay Ulusoy’un Menajeri Engin Aykanat’a defaten telefonla aradım, ulaşamadığım için haberin doğruluğıuna teyit alamadım. Bu haber ya yalan, ya da yanlış. Benim tanıdımın Çağatay Ulusoy böyle bir şart koşmaz. O bir profesyoneldir. “Rol içinse neden olmasın, her şey yaparım” diyen biri kendi bindiği dalı kesmez. Böyle bir kapris yapmaz. Dilerim ilerleyen günlerde böyle bir şey olmadığı ortaya çıkar. Varsa bile annesi kadar sevdiği senarist Ece Yörenç’i kırmaz, senaryo neyse onu oynamayı kabul eder.
Medcezir bana göre bu yılın da dizisi olacaktır. Ben geçen yazılarımda hep söylemişimdir. Dizi aşkı ekran dışına taşarsa, küskünlük olursa o dizi zarar görür. Dilerim Çağatay Ulusoy bunu yapmaz. Medcezir demek ziyadesiyle Çağatay Ulusoy demektir. Yoksa izleyenleri onu asla af etmez. Medcezir, her şeye rağmen devam edecektir.
Burada diziye yeni giren Türkiye 3.güzeli Aybüke Pusat’ı da başarılı buldum. Oyunculukta istikbal vad ediyor. Hem de çok güzel ve de sempatik.
Medcezir, Dünya dizileri arasında Güney Kore’de Seoul’de ödül almış bir dizi. Bu yıl yurt içi ve yurt dışı yeni ödüller onu bekliyor.
Keyifli seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller İnternetten, dizifilm.com’dan, Medcezir Twitter sayfasından ve tarafımdan diziden kopyalanmıştır
