Dağyeni’de iz bırakanlar yazımın üçüncüsü: Çolak İbrahim! O yıllarda köydeki lakabı ile Çolak İbram!
Çolak İbrahim, doğma büyüme köy halkındandır. Temmuz 1889 yılında köyümüzde doğmuştur. Babası Hüseyin ağa, annesi Meryem Hatundur. Kök olarak Konya Taraflarından gelme Efeoğlu sülalesindendir.
Osmanlı döneminde Yemen tarafında Kızıldeniz Süveyş Kanalı kıyılarında askerlik yapmış, o yıllarda kanal tamiratında çalışmıştır. O zaman o yöreler Osmanlı idaresindedir. İngilizler kanal tamiratını üstlenmişlerdir. İngiliz askeri halkı sindirmek için baskı altında tutuyor, astıkları astık, kestikleri kestik. Genç İbrahim o döneminde çok sıkıntılı günler geçirmiş, İngiliz askerleri elinde, günlerce esir kalmış, kanal tamiratında çalışmış, aç açıkta yaşamıştır. Kızı Güllü Ninenin anlattığına göre, askerliği 10 yılın üstünde sürmüş, 24 bayramı evinden uzakta geçirmiştir. Tarlalardan ebegümeci sap ve yaprakları toplar, sıcak topaç yapar aç kaldıkça yerlermiş. O yıllara askerlik 17 yaşında başalar 40 yaşına kadar sürermiş. Bu dönem 1911 yılına kadar sürmüştür.
Genç İbrahim Düşman askerlerinin ateşi sonucu sol kol dirsek altından aldığı kurşun yarası sonucunda kol kemiği kırılmış kol sallanırken İngiliz doktorları tarafından kol tamamen kesilmiştir. Aylar sonra askerden tek sol kolu kesik, Çolak İbrahim olarak dönmüştür. O yıllardan bu yana tek kollu yaşamış, bu nedenle adı Çolak İbram olarak kalmıştır. Kaç yıl askerlik yaptığı bilinmekle beraber 10 yılın üstünde, askerlik yaptığı söyleniyor. Gaddar, gözü kara bir adam olarak bilinirmiş.
Çolak İbrahim; 1919’da Yunan işgali yıllarında, köyümüzde 15 gün kalan Celal Bayar’a hizmet verme şerefine nail olmuştur. O yıllarda tek kollu olması nedeniyle köyün hayvan otlatır, Sığırtmaçlık yaparmış.
(Celal Bayar’ın Dağyeni Köyünde Kalış Öyküsü! – https://balcilar-blog.com/?p=25648)
3.Cumhurbaşkanımız Celal Bayar anılarında o günleri şöyle anlatıyor.
(Konuştuğum köylü İbrahim Kocabey, evinde misafir olduğum Kara İsmail Ağa ile konuştular. Bir müddet sonra benim yattığım yatak, camiye yakın imam yanına taşındı. Misafirlikten kovulmuştum. İmamı köylünün evine yolladım.(*) Gelmesini istedim. Rahatsızmış. Bugün evden çıkmazmış. Haydi, Hocam, İsmail Ağanın evine gideceğiz. Gittiğimde, ağa yumuşak bir sesle, sizi dağ yolundan Nazilli’ye gönderecektim. Yolda soyarlar diye çekindim. Gece karanlığında Germencik’te ne işin var. Gitmek istemiştim.
Durumu anlattım. İbrahim Kocabey (Çolak İbrahim) adındaki köylünün cılız beygir ile beni beklediğini gördüm. Köylüler ile vedalaşmak istedim, bırakmak istemediler. Köyün mezarlık dua yeri var oraya kadar gelerek beni dua ile uğurladılar. “Biz senin ne maksatla buralarda dolaştığını anladık. Bizi de unutma, Allah muvaffak etsin. Yolun açık olsun”
İbrahim Kocabey beygirin yularından tutmuş çekiyor ben beygirin üzerindeyim. Öyle vakti Germencik istasyona geldik. Her taraf Yunan askeri ile dolu idi. Beygir yorulmuş olsa ki birden yere yığıldı. Ben düştüm. Köylülerin kaldığı bir hana gittik. Burası Dağyeni köy odasından daha berbattı. Kirli hasırlar üzerine oturuyorlardı. O gün Cuma, ertesi günü Ramazan başlayacaktı. Ben handa oyalanırken beni köyden getiren İbrahim’i bucak müdürüne gönderdim. Sonra Menderes nehrinin güneyine geçip oradan da Denizli üzerinden Ankara’ya ulaştım.”
Celal Bayar, 1950-1960 arasında Türkiye’nin üçüncü ve asker kökenli olmayan ilk cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır. O yıllarda köyümüzden Muharrem Altıntaş ile Bayar’a ziyarete gitse de, konuşmak nasip olmamıştır. Celal Bayar Çolak İbrahim’e 500 TL. para göndermiş, kendisine gazi maaşı bağlanmıştır.
Gazi İbrahim Kocabey, 15 Aralık 1960 yılında, 71 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Aşağıda Dağyeni Köy mezarlığında kabri mevcuttur.
Gazi İbrahim Kocabey’in, dört kızı, bir oğlu olmak üzere beş çocuk sahibi olmuştur.
Sırasıyla:
Meryem – 1916 (?), Kadriye (?) , Hamide (1929-1982), Hüseyin (1931-1998), Güllü (1933 – Sağ)
Gazi İbrahim Kocabey hakkında yukarıdaki bilgilerin birçoğu torunu İbrahim Kocabey’in (1961) bana anlattıklarından alınmıştır.
Dağyeni’de yaşamış, Gazi İbrahim Kocabey köyümüzde iz bıkanlar arasında savaş yaşamış gazi oluşu nedeniyle oldukça ünlüdür
Allah rahmet eylesin, Nur içinde yatsın!
Abdurrahman Balcılar