Yüksek Sosyete’nin 3.bölümü geçtiğimiz Perşembe akşamı Star Tv ekranlarına geldi. Bi Yapım Burak Sağyaşar’ın yapımcısı olduğu romantik aşk dizisi, 3 bölümde kendisini öne çıkardı. Geçen hafta, Haftanın dizileri arasında kıdemli Arka Sokaklar dizisinin hemen arkasından 2.sırada yer aldı. Bu haftaki reytinglerini bakarsak, iyi gidiyor. Yüksek Sosyete, Total de 3.61 reytingle 3.olurken AB de ise 3.70 reytingle 4. olmuştur. Dizi sevilmişe benziyor.
Hazar Ergüçlü ve Engin Öztürk’ün başrolü oynadığı dizide öykü akıcı bir dille anlatılmaya çalışılıyor. Medcezir’in kötü kalpli kızı Hale (Meriç Aral), bu dizide Ece karakteri olarak, sempatik tavırları ile dikkati çekiyor. Kara üzüm gözlü güzel kızımız Hazar Ergüçlü de, rol olarak oyunculuğunun hakkını veriyor.
Geçen 2.bölümde özür krizi yüzünden işten kovulan Cansu’nun imdadına ağabeyi Can yetişir. Zengin sosyete Şeyma Hanımı ikna eder. Oliva’yanın müdürü Mert’e gider, vicdanen rahatsız olduğunu, o kızın tekrar işe alınmasını ister. Kerem Cansu’yu çağırır, zengin bayan Şeyma Hanım Cansu’dan özür diler ve Cansu da işe döner.
Cansu, Kerem’e olan yüreğindeki aşk ateşi yavaş da olsa yanmaya devam eder. Tek bir sorun vardır, Cansu’yu çok seven, ona uğur böceğim dediği Ece’nin Kerem’e duyduğu aşktır. Cansu’ya da açıkça Kerem’e aşık olduğunu söyler. Cansu arkadaş hatırına Kerem’den uzak kalmaya çalışır.
Kerem’in annesi oğlunu Şirin ile evlendirme sevdasını Kerem, annesine olan saygısı nedeniyle idare eder. Kerem de, Cansu’ya aşıktır. Kerem; “Ben ne birinin celladı olabilirim, ne de aşığı. Tek bir şey olamama izin var bu hikayede… Aşkın celladı.” Demektedir.
Ece’nin önerisi ile Kerem, bir akşam Oliva’da personele kutlama yemeği düzenler. Kerem, masada Cansu’nun yanında oturur. Ece de Kerem’in hemen sağ tarafına geçer, amacı Kerem’e yakın olmaktır.
Cansu’nun deniz mahsüllerini beğenmediğini fark eden Kerem, Cansu’ya kendisine yardım etmesini rica der, mutfağa geçerler.
Kerem balık sevmeyen Cansu’ya kendi elleriyle köfte kızartıp tabak hazırlaması büyük jestti. Cansu’nun teşekkür edeceğine, ben aç değilim demesi o derece saçmaydı. Belli ki, Ece’den çekiniyordu.
Dizilerimizde oyuncularımızın şarkı söylemesi adet oldu. Gecede mikrofonu Mert Çalhanoğlu eline alır. İskender Doğan’ın “Kan ve Gül” şarkısını söyler. Parçayı Ece’ya bakarak söyler, adeta ona ithaf eder. Ece’ye şirin gözükmek için elinden geleni yapar.
Daha sonra ısrar üzerine Cansu mikrofonu eline alır. Sertap Erener’in “Kime diyorum” adlı parçayı söyler. Şarkının sözleri ile Kerem’e göndermeler yapar.
Niyetim yoktu sana bakmaya
Mecalim yoktu aşık olmaya
Hem biraz mahcup hem çapkın bariz
Bakmasan öyle vermezdim taviz.
Ece, Kerem’e kendisini eve bırakması için laf çarptırır ama, Kerem bahane üretir. Mert Çalhanoğlu arabası ile Ece’nin peşinden gider. Ece ağlıyordur. Yemek yemek ister. Mert arabasına Ece’yi alır. Yemekte konuşurlar, Mert, bir kadın birisi için ağlıyorsa, ona aşıktır. Mert, Ece’nin Kerem’e aşık olduğunu anlar. Sana kötü bir haberim var, Mert evleniyor, deyiverir.
Süreyya Hanım, kocası Metin’in metresi Işıl Hanıma vakıf müzayede gecesinde güzel bir kazık atar. Açık arttırmada kendi evinden müzayedeye koyduğu vazo 140 bin liraya Işıl Hanımda kalır. Bu da Süreyya Hanımın, Işıl Hanıma bir kazığı olur. Vazonun kendisinde kaldığını gören Işıl, koşarak vazoyu kucaklar. Sonunda Süreyya vazoyu zaten ben bağışladım, Metin’in sana ne kadar para yedirdiğini görmek istedim. Sen benin sadece artıklarımla yetinen bilirsin.
Yemek sonunda Kerem Cansu’yu evine bırakmak ister. Cansu parka kadar yürüyeceğini oradan taksiye bineceğini söyler. Kerem parka kadar Cansu’ya eşlik eder. Cansu sen benim patronumsun, birbirimizden biraz uzak dursak iyi olur, der. Salıncakları gören Mert, iki dakikalığına, patronmuş, çalışanmış ayrılalım buradan.
Cansu salıncağa biner, Kerem sallar, salladıkça Cansu kahkahalar atarak keyiflenir. O sıraca cep telefonuna Ece’den mesaj gelir. “Mert’in sevgilisi varmış evleniyormuş.” Haberi alan Cansu’nun yüzü donar, Kerem’e doğru soğuk soğuk bakar. Ve 3.bölüm burada sona erer.
Merak edilen konu, şimdi ne olacak. Cansu Kerem’e nasıl davranacak, bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Gelelim ekranlarda boy gösteren, tad vermeyen yaz dizilerine:
Gerçekten bu sezonundaki yaz dizileri seyirciye tad vermiyor. Zaten reyting puanlarına baktığımızda beşin üstünde reyting puanı alan parmakla gösterilecek kadar az. Sebebini daha önce yazdığım gibi, Avrupa Futbol şampiyonası maçları, Ramazan ayı olması desek de, asıl konu kaliteli yapımların ekranlara gelmemesini söyleyebiliriz. Örnek, Hanım Köylü, Hayat Sevince güzel aynı türde yapımlar. Önceki yıl Güzel köylü versiyonu diziler.
Yapımcılar izleyiciyi ekran başına oturtmak istiyorlarsa, Kore dizi kopyaları yerine, kendi üretecekleri, daha özgün senaryolar içeren diziler yapmalıdırlar. Burada senaristlerimize çok büyük iş düşüyor. Daha çok beyin fırtınası yapmaları gerekiyor. Ya da Türk romanlarından alıntı yapmalılar ki izleyici ekran başına oturtsunlar. Bu da büyük emek ve masraf işi.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: blog.milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller Yüksek Sosyete Twitter sayfasından ve tarafımdan diziden alınmıştır.
