Star Tv.nin aşk ve macera dizisi “Kaderimin Yazıldığı Gün” bütün heyecanı ile devam ediyor. İlginç bir konusu olan sevilen dizinin oyuncuları da oldukça başarılı… Özcan Deniz’i oyun gücü ortada, Hatice Şendil de gösterdiği başarılı performansı ile göz dolduruyor. Genç Oyuncu Gülbey İleri de istikbal vadeden bir oyuncu olarak göze batıyor.
Dizinin reytinglerini geçen haftaya göre biraz düşse de, AB’de 3.sırada, Total’de 2.sırada yer almış.
Gelelim bu hafta dizimizde geçen olaylara;
Taşıyıcı annelik konusunda kandırıldığını düşünen Defne, karışık duygular içinde babasına gider, o akşam orada kalır.
Kıymet Hanım da çok zor durumda kalır, saklamakta zorlanır. Elif’e de sıkıca tembihler, hiç kimsenin haberi olmaması lazım. Elif, karnım büyümeğe başlayınca ne olacak? Kıymet Hanım, zamanı geldiğinde düşünürüz deyip savuşturur.
Defne, kayın validesine hesap sorar? Elif’in karnındaki bebeğin annesi kim? Kıymet Hanım, şaşkın bir şekilde, neden bahsettiğini anlayamıyorum. Defne ısrarla anne bebek kimin, cevap verin bana? Kıymet hanım, kendine gel Defne, benimle böyle konuşamazsın? Gürültüyü duyan Kahraman da yanlarına gelir. Ne oluyor diye sorar. Defne, bebeğin annesi ben değilmişim deyince Kıymet Hanım çok şaşırmış gibi yapar. Defne, bebeğin annesi başka bir kadınmış. Defne, ben bugün doktoruma gittim, ben hiçbir şekilde anne olamazmışım, o zaman bu bebek nasıl oldu. Her şey annem ayarlamış diyerek kayınvalidesini suçlar. Kahraman’a da ikiniz bir olup kandırdınız beni.
Bu tatsız konuşmalar sonunda, biraz da oğlu Kahraman anne bizden bir şey saklamıyorsun değil mi? Deyince, Kıymet Hanım tansiyonu düşer, birden bayılır. Herkes ayağa kalkar.
Defne biner arabasını gider, Kahraman da peşinden gider. Defe telefon aramalarını cevap vermez, yolda sıkıştırıp durdurur. Kahraman, gene mi aynı şeyler yapıyorsun ve aralarında tartışma devam eder, Defne dinlemez gider.
Oğlu Yakup, babası Ziya Beyden hesap sorar? Ne yaptın Kadir’i. Ziya Bey de olanları anlatır. Kadir sıkışınca torunu Kerem’in cep telefon görüntülerinden Dede’sini anlatmasını dinletir. “Benim dedem çok iyi adamdır. Kimseye hiçbir kötülüğü dokunmaz.” Ziya Bey de bütün bu torununun anlattıklarını dinleyince, çok duygulanır. Damadı Kadir’i öldürmekten vazgeçer, başına dayadığı tabanca ile havaya ateş eder.
Ziya Bey oğluna, 15 seneyi kapattık, sen de kapat, der. Yakup öldü mü diyince ben hallettim, bana daha fazla bir şey sorma… Bu konuyu bu evde bir daha konuşmayacaksın.
Kerem gene tanımadığı babası Kadir ile konuşur, bu akşam Londra’ya gideceğini söyler. Annesinin hala ölen babasına aşık olduğunu anlatır. O sırada annesi Meryem arar. Kerem su almak için kantine gidince, cep telefonundan karısını arar, sesini duyar. Sonra da cep numarasını alır, kendi telefonuna kaydeder.
Elif, kardeşi işin bir hediye almak için mağazaya gider. Beğendiği elbiseyi parası yetmediği için alamaz. Onu mağazaya getiren kahya Halil ben para vereyim dese de Elif, kabul etmez. Çıkışta, benim bir iş bulup çalışmam lazım Halil abi, der. Halil, Kahraman Bey izin vermez buna.
Kadir birkaç kez karısını telefon ederek sesini dinler. Gizli numara olduğu için arayan bilinmez. Bir defasında Kerem açar telefonu, manyak mısın, sapık mısın konuşsana, bundan sonra sana numaramı veriyorum o numarayı ararsın, der.
Ziya Bey, karısının hastalığını çok üzülür. O raporda yazıyor muydu bu hastalığın. Bizden hep sakladın, hem bana, hem de Defne’ye okutmadın. Kahraman da bu lafları duyunca annesinin bir şeyler sakladığını anlar. Zaten o raporu da şöminede yakmıştır.
Maksut Defne’nin hasta babasını oyalar, birlikte kağıt oynarlar. Maksut, senin kız Defne’yi kaçıracağım, der. Maksut, Defne’nin babasına Elif’i anlatır.
Bakıcısı Emine de Defne ile konuşur. Defne, ben Kıbrıs’a gidip her şeyi öğreneceğini söyler.
Elif, Kahraman’a ben çalışmak istiyorum. Kahraman acelesi olduğunu söyler, sonra konuşalım, der. Elif, Kıymet Hanım ile annesinin durumunu konuşur, şartlı tahliye olabilirmiş dese de Kıymet Hanım, ben konuştum, olmuyormuş.
Kerem, dayısı Yakup ile konuşur, okul için İngiltere’ye gitmesini engeller. Hani kız meselesi ne oldu, tam kıza yakınlaşacakken Londra’ya uçuyorsun. Kahraman’da akşama beraberiz diye söylerler.
Yakup akşam için bir plan hazırlar. Elif de geliyor. Elif kardeşini ziyarete gider. Kahraman Bey, o alamadığı pahalı elbiseyi alıp göndermiştir. Elif’in kardeşi Nazlı, hastaneden çıkında ablası ile konakta kalmak ister. Konaktakileri sorar, Kahraman Beyi sorar, Elif o farklı der.
Kahraman Emine’yi telefon açar, Defne’yi sorar. Emine, doktora gittiğini yalancı gebelikmiş, onu öğrendiğini bu yüzden sinirleri çok bozuk olduğunu anlatır. Defte, parkta salıncakta sallanan çocukları özlemle seyreder.
Ziya bey, torunu Kerem ile konuşmak ister. Çıkıp bahçede yürüyerek konuşurlar. Ziya Bey, yanlış bile olsa senin mutlu olman için her şeyi yaparım. Kerem, dede sen iyice duygusala bağladın, sen eski Türk filmlerini mi seyrettin? Ziya Bey, torununu sevgiyle sarılır.
Elif, annesine görüşe gider. Annesi Maksut yüzünden bir cahillik etiğini söyler ve kızından özür diler. Küçük kızı Nazlı’yı sorar, onu da getir. Elif, gözyaşlarını tutamaz.
Yakup karısı Şükrana’a, yeğeni Kerem ile çok iyi anlaştıklarını, kanka olduklarını söyler. Kerem’in aşık olduğunu anlatır. Şükran, Kerem ile Elif olmaz, der. Elif köylünün teki. Yakup Bey, sanki sen Paris’ten geldin. Sonra bu akşam Kerem’e veda gecesi için dışarı çıkacaklarını, Elif’in de geleceğini, onu hazırlamasını söyler.
Şükran, Elif’e bu akşam birlikte dışarı çıkacaklarını söyler. Elif, Kıymet Hanım izin vermez der. Şükran ben annemle konuşurum. Kıymet Hanım, zoraki de olsa Elif’in o gece onlarla çıkmasına izin verir.
Elif, Kahraman Beyle konuşmak ister. Kardeşine aldığı elbise için teşekkür eder, parasını ödemek ister. Kahraman, ben senin çalışmanı müsaade edemem. Elif, benim çalışmam şart, zaten bebek doğduktan sonra da burada duramam.
Kahraman Bey beni hiç tanımıyorsun, hakkımda çok az şey biliyorsun. Parasızlığın da, çaresizliğin de, ne olduğunu çok iyi bilirim. Çalışmamı izin vereceksin o zaman? Kahraman düşüneceğim dedim, tamam demedim.
Kahraman karısının odasına çıkar. Doktora gitmişsin, bana söyleseydin beraber giderdik. Defne yanılmışım, hamile değilmişim. Kahraman çok yakında nasıl olsa bebeğini eline alacaksın. Defne, benim Ankara’ya iş için gitmem lazım. Kahraman ben seni bırakırım havaalanına. Defne, Levent ile gideceğiz.
Şükran Hanım, Elif’in giydiği kıyafeti beğenmez. Canan’ın elbiselerinden birini seçerler. Sonunda bordo bir elbise bulup, giydirirler.
Kerem ile dayısı Kahraman hanımlar giyinirken bilardo oynarlar. Kerem yenilir. Kahraman, oğlum senin beni yenmen için daha kırk fırın ekmek yaman lazım. Kerem, bilardo da kaybettim, belki aşk da kazanırım diyerek espri yapar.
Defne, geceye Elif’in de gelmesini şaşırır, Kahraman’a sorar senin haberin var mı bundan diye sorar. Kıymet Hanıma anne sen izin verdin mi Elif’in çıkmasına. Kıymet hanım, verdim diyerek başını sallar.
Elif’in kıyafetini Kerem çok beğenir. Şükran Hanım, Canan ile birlikte hazırladık, der.
Ziya Bey, yarın Hatay’a gidecektir. Karısı Kıymet Hanıma sen de gelseydin. Kıymet Hanım, evi yalnız bırakmak olmaz. Sen hayırlısı ile git, gel.
Akşam birlikte oturup Kerem’in Londra’ya gidişi şerefine kadehler kaldırılır. Elif, içmez. Şükran ısrar eder, Defne hamile sen niye içmiyorsun? Eli, ben içmem.
Köşkün hizmetlisi Aysel’in oğlu Selim, kız arkadaşının doğum gününe hediye alamadığı için gitmez. Babası Halil, geç vakit olsa da bir hediye alır oğluna verir. Cebine de taksi parasını koyar gönderir.
Eğlencede Yakup Bey gençler gibi hızlı danslar eder. Şükran Hanım bu kadar yeter diyerek, romantik parçalar çaldırır. Karı-koca dans ederler.
Kahraman ile Defne de kalkar. Kerem, Elif’i dansa kaldırmak ister, Elif kalkmaz. Herkes dans eder, Kerem’in gözü Elif’tedir. Elif’in gözü de dans eden, Defne ile Kahraman’dadır.
Şükran Hanım yeğeni Kerem’e sen bu gece hiç dans etmedin diyerek dansa kaldırır. Yakup da zorla Elif’i kaldırır. Elif, dans bilmediğini söyler. Yakup, körler bile dans ediyor.
Bir numara ile Yakup Bey, Kerem ile eşleri değişirler. Kerem ile Elif dans ederler.
Bu numara Kahraman’ın hoşuna gitmez. Kerem, dayım sormuştu ya, en çok kimi özleyeceksin diye; Yakup benin bir tek cevabım vardı. Seni özleyeceğim. Elif, utanır, lütfen Kerem Bey… Kerem şu dansı bitirelim, nasıl olsa biraz sonra gideceğim. Bu dans da bizim son dansımız olmayacak. Bir gün yine senin ellerini tutup, gözlerinin içine bakacak, o gün geldiğinde çok farklı olacak. Elif, biz arkadaşız, der.
Kahraman huzursuz olmuştur, kalkın gidiyoruz. Diğer tarafta Selim arkadaşlarının yanına gider. Sevdiği kızın başka biri ile dans ettiğini görünce, elindeki hediyeyi atar, arkadaşının çenesine bir yumruk patlatır ve tekrar bir taksiye atlar ve orayı terk eder. Peşinden gelen diğer gençler, taksiyi durdurur, Selim’i indirir pata kütü girişirler. Oradan taksi ile geçen Kerem onları görür. Selim’i kurtarmak için, o da kavgaya karışır.
Defne ile Kahraman evde gecenin kavgasını yaparlar. Defne, Elif’i niye soktunuz aramıza, der. Kahraman, Kerem’in Elif’e zaafı var. Onu kızdan uzak tutmaya çalışıyorum. Defne, neden uzak tutmaya çalışıyorsun? Kahraman, çocuğumuzu hamile de ondan. Kimseye söyleyemediğim bir şeyi Kerem’e nasıl söyleyeyim. Defne, belki de kıskanıyorsun Elif’i deyince, Kahraman sen iyi değilsin. Defne, Kahraman bütün gece o kadının sana nasıl baktığını gördüm. Ben her şeyin farkındayım. Kahraman, böyle bir şey yok diye bağırır.
Defne odayı terk eder, gider. Diğer tarafta Maksut, Defne’yi kaçırmak için planlar hazırlar.
Defne konuşmak için Elif’in odasına gider. Gecenin yıldızı sendin, kimse gözünü senden alamadı. Elif, ne demek istiyorsunuz. Defne, bundan sonra ailemizden biri gibi davranmanı istemiyorum. Kimse ile samimi olmana gerek yok. Zaten bebek doğduktan sonra senin bu rüyan bitecek. Yine ait olduğun yere geri döneceksin. O yüzden boş hayaller peşinde koşma… Elif’in bu sözler ağırına gider, yatağına yatar ve ağlar.
O kavganın neticesinde, Kerem ve Selim o gece nezarete atılırlar. Londra yerine nezarete… Kerem, kaldık bu gece burada, kimseyi aramayalım, yarın bizi kurtaracak bir Kahraman tanıyorum.
Kıymet Hanım oğlu Kahraman’a günaydın, der. Defne erkenden çıkmış, Kahraman evet Ankara’ya gitti. İş için. Kıymet Hanımın kafasında tilkiler dolaşır. Defne Kıbrıs’a uçmuştur. Doğruca o doktora gider. Doktor şaşırır.
Elif sabah tavşanını besler. Keşke ben de çikolatalı pasta olsa yeseydim. Kahraman kenardan duyar.
Karaman’a karakoldan Kerem Sertel ile ilgili arıyoruz diye telefon gelir. Kahraman hemen karakola gider. Kerem ile Selim’i kurtarır.
Doktor bebeğin annesi sizsiniz. Defne, benim doktorum anne olabilmek için yumurtalıklarımın uygun olmadığı söyledi. Bana gerçeği söyleyin.
Ben öğrenirsem sonuçları çok kötü olur. Doktor, dayanamaz gerçeği söyler. Anne olarak Elif Hanımın yumurtasının kullanıldığını söyler. Doktor, bebek Elif Hanım ile Kahraman Beyin bebeği, der. Defne, Kıymet Hanım bilmesin diye tembihler. O sırada da Kıymet Hanım arar, Defne gelmedi oraya değil mi diye sorar. Doktor hayır, der. Doktor, Kahraman ve Elif hanım bilmiyor, sadece Kıymet Hanım biliyor. Defne siz ne biçim doktorsunuz, ettiğiniz yemine ne oldu. Doktor, benim bir kariyerim var, bunu ortaya çıkartırsanız maf olurum. Defne, asıl siz benim hayatımı maf ettiniz, hepiniz bunun bedelini ödeyeceksiniz der ve çıkar gider.
Meryem ile Şükran Hanım kuaföre giderler.
Levent Bey Kahraman’a telefon eder, Defneye ulaşamadığını bu gün toplantıları olduğunu söyler. Kahraman, siz Ankara’da değimlisiniz? Levent Bey, ne Ankara’sı deyince Kahraman uyanır.
Defne Emine’ye telefon eder. Her şeyi öğrendim Emine, bebek Kahraman ile Elif’in. Hepsi de bunun hesabını verecek der ve 6.bölüm burada sona erer.
Bütün sırlar açığa çıktı. Şimdi ne olacak? Kıymet Hanım bu işin vebalini nasıl ödeyecek? Herkese nasıl anlatacak, haftaya hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Keyifli seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Face : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Not: Görseller dizifilm.com’dan ve tarafımdan diziden alınmıştır.
