Doğada sabah yürüyüşleri,

Doğal Hayat / Çevre

01 Haziran ’13

Kategori
Doğal Hayat / Çevre

 

Doğada sabah yürüyüşleri,

Can suyunu içmiş, ayaklarını suya sokmuş.


Her sabah olmasa da, gün aşırı sabah yürüyüşlerimi yaparım. Tabii ki her zaman olduğu gibi dostum Can ile birlikte. Daha önceki yazılarımda dostum Can’dan bahsetmiştim. 7 yıldır benimle beraber olan Golden Retriever köpeğim.

Sabahın saat 6.sı bir başkadır. Havanın serinliği insanın içini ürpertir. Can sabah yürüyüşlerine benden daha isteklidir. Koşarcasına çıkar evden, 100-150 metre ilerledikten sonra, dönüp arkasına bakar ben geliyor muyum diye. Beni görünce başlar tekrar yürüyüşü.

Güzergahımız, köyümüz Dağyeni’den, Dampınar Köyüne giden 6 km.lik bir asfalt yoldur. Gidiş dönüş takribi 5 km yürürürüz.

Artık ilkbahar bitmiş, yaz kendini göstermeye başlamıştır. Yol boyunca yeşillikler arasında yürüyorum. Etraf kah Zeytin ağaçları, kah Kızıl Çam ormanları ile kaplıdır. Kıyıdaki bir tarlada, zeytinlikler arasında arpa orağa gelmiş, sararmıştır. Yeşilin her tonunu görebilirsiniz bu güzelim doğada. Ormanlarda sarı yeşil, çam ağaçlarında kara yeşil, zeytinleri gri yeşil, baktıkça keyif verir insana. Zeytin ağaçları, Ceviz ağaçları, Antep fıstığı ağaçları  ve incir ağaçları iç içedir. Değişik kır çiçekleri açmıştır etrafta. Biz Sağır kulak deriz. Botanikteki adını bilmiyorum. Sapsarı açmış çiçekleri. Rengini tarif edemem, o sarının güzelliğini. Üzerinde polen toplayan vahşi arılar görürsünüz tek tük.

Önümüze gelen çeşmeden önce Can içer sununu. Sonra beni bekler. Ben de bir tas içerim soğuk sudan. İçim tazelenir içince.  Sonra yol kenarındaki amcamın bahçesine uğradık. Bağ evinin önünde tatlı Karadut ağacı vardır. Tatlı mı, tatlı  mor üzümleri. Ben dalından, Can da yere düşenleri yeriz doyasıya…

Etraf bostan ekilmiş, domatesler, patlıcan, biber fidanları dikilmiştir arıklara. Buraların insanı kendi yetiştirir yiyecekleri sebzeyi ve meyveyi. Eker, sular, çapalar ve sonrada meyvesini yer teze taze, doğal ve de hormonsuz.

Bu bir saat süren doğa yürüyüşümüz geri dönüşü, aynı güzergahtan devam eder. Solumuzda Bayrak TepeZirvesinde dalgalanıyor ay-yıldızlı Bayrağımız. Bayrak direğini o tepeye geçen yıl dikmiştik. Baktıkça göğsüm kabarır, duygulanırım 6 m2’lik bayrağımız dalgalandıkça.

Sarp kayalıklarda yetişen Kızıl Çam ağaçlarını bakarım hayranlıkla. Allah’ım nelere kadirsin. Buralarda kayalar arasında doğal olarak çıkmış ve büyümüşler. (Çektiğim Doğa fotoğraflarını ekte, galerilerimde sizlerle paylaşacağım, isteyen izleyebilir.)

Yol kenarında amcaoğlunun bahçe içindeki güzelim kayısılarından birkaç tane yiyerek sonlandırıyoruz bu günkü sabah yürüyüşümüzü.

Kahvaltıdan sonra işyerime gider, güne başlarım huzur içinde.

Allah, arzu edenlere de nasip etsin, doğada yaşamaya sevgili okurlarım.

Hoşça kalın, mutlu olun.

 

Abdurrahman Balcılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir