Kanal D.in aşk ve drama dizisi Güllerin Savaşı’nda Gülru’nun kötü kaderi yazılmaya devam ediyor. Gülru’nun yüzünden babası Salih Bey, Mert’in babası Recep’in ölümüne sebep olur. Gülru bir kere daha yıkılır, kahrolur.
Güllerin Savaşı Cumartesi akşamlarının gözde dizilerinden bir oldu. Reytingleri çok iyi gidiyor. İlk bölümünden bu tarafa AB grubunca hep 1 ve ikinci sırada yer aldı. Son bölümü olan 18.bölümünde AB’de 2.sırada, Total’de ilk defa 6.sırada yer aldı. Hep, bir ve 1-3. Sırada yer almıştı. Bu dizinin bu kadar tutulmasında en büyük faktör iyi bir oyuncu kadrosuna sahip olması… “Gülru” karakterini can veren, ödüllü sanatçı Damla Sönmez’in süper oyunculuğu ve de güzelliği geliyor. Ayrıca deneyimli sanatçı Barış kılıç, süper bir karakter oyunculuğu gösteren Gülfem karakteri Canan Ergüder. Dizideki diğer karakterle de rollerinin hakkını fazlasıyla veriyorlar. Ayrıca Medyapım’ın deneyimli senaristi Sırma Yanık’da çok güzel bir iş çıkartıyor. Dizinin yönetmeni Merve Girgin’in de başarısı küçümsenemez.
Biz gene gelelim 18.bölümde olanlara:
Mert’in babası Recep Bey gene Salih Beyin üstüne gider, elindeki gazeteyi göstererek; “Oğlumun başını yedin, kızını kaça pazarladın o doktora.” deyince Salih Bey kendisini tutamaz, Recep’in çenesine bir yumruk atar. Recep de düştüğü yerde kalır ve ölür.
O sırada orada olan Ömer Bey, ölmüş deyince Salih Bey de kalp krizi geçir, Mert de sen mi yaptın diyerek Ömer Beye saldırır. Halide Hanım Mert, Ömer Bey değil Salih Efendi… Ömer, Salih Beyi hastaneye götürmek ister. Salih Bey Ömer, “Kızımdan uzak dur, bir baba olarak sizden rica etmiştim, söz almıştım.” Gülru baba deyince baba deme bana diyerek kızını tersler.
Halide, neler oldu bir bilseniz diyerek olayı Gülfem Hanıma yetiştirir. O sırada Gülfem Hanımda olay yerine gelir, Mert, ayyaştı amam babamdı o benim, der ve Gülfem Hanıma sarılır. Salih Bey içeri alınır. Kızları kapıda kalır.
Gülfem Sipahi’nin avukatı Saim Bey Gülfem hanımın talimatıyla Salih Beyin avukatı olur. Ömer Bey, evinden telefon eder. Avukatımı göndereceğim deyince Gülru, Gülfem Hanım kendi avukatını gönderdi, ben çıkınca seni ararım, der. Ömer’in annesi Cahide Hanım, bu olaya karışmamasını ister. Ömer, Gülru benim sevdiğim kız, Salih Bey de babası, der.
Recep Beyin karısı da katiller diyerek Salih beyin kızlarının üstüne saldırır.
Salih Bey sorgu Hakimliğine gönderilir. Mert şikayetçi olmamış ama Recep’in karısı şikayetçi olmuştur. Bu nedenle tutuklu yargılanacaktır.
Gülru, kardeşlerini eve gönderir, ben bir yerlere sığamam deyip, gitmez. Cahide Hanım Gülfem Hanım ile görüşür, bu olaylara son vermesini ister.
Cihan’ın yeni öğretmeni ona müzik dersi de vermek ister. Gülru için beste yapar, çalarsın diyerek ikna etmeye çalışır.
Cihan, Gülfem ile Cahide’nin konuşmalarını duyar. Karakol dediniz bir şey mi oldu. Gülfem olanları anlatır. Cihan’ın tek derdi Gülru’dur. Gülfem artık burada kalamazlar deyince, onları bir yere gönderemezsin diyerek ortalığı birbirine katar. Gülfem kardeşi Cihan’ı zor teskin eder, ben her şeyi halledeceğim.
Gülru Ömer Beyi arar, ben hiç değilim, der. Ömer ben hemen geliyorum. Ömer ile Gülru bir kafede buluşurlar.
Ömer, lütfen bana söyle senin için ne yapabilirim. İstersen babanla konuşayım. İstiyorsan evlenelim. Bakarsın bu herkes için daha iyi olur. Gülru kabul etmez. Baksana nelere mal oldu. Babam benim yüzünden hapse girdi. Ömer, bu senin, kimsenin suçu değil. Gülru, bekleyeceğiz sadece. Maddi anlamda destek olmak isteyen Ömer’e asla diyerek istemez. Gülru’ya evden telefon gelince kalkar, Ömer götürmek ister. Gülru, birlikte görünmesek daha iyi… Gülru, biz bir süre görüşmesek daha iyi olacak. Bu olay Ömer ile Gülru’ya “zorunlu ayrılık” getirmiştir.
Cahide Hanım olanları torunu Taner’e anlatır. Taner de Çiçek’i arar. Üzüntüsünü ve yardımcı olmak istediğini söyler.
Halide yangına körükle gider, Gülfem Hanıma onlar hala müştemilatta kalmaya devam edecekler mi diye sorar. Gülfem şu gece geçsin, şoklarını atlatsınlar. Ömer Bey telefon eder, Gülfem’e gelir. Ömer, biraz konuşmak ister. Salih Beye avukat gönderdiği için teşekkür eder.
Ömer, Salih Bey içerideyken kızlarının durumunu ne olacak. Benden ne istiyorsun diyen Gülfem’e Gülru benim yardım etmemi istemiyor. Senden ricam, kızları ortada bırakmaman… Ne gerekiyorsa ben karşılarım, sonra kendi aramızda hesaplaşırız. Yardıma ihtiyacım var. Gülfem şaşırır, açıkçası bana böyle bir şey söylemeni beklemezdim. Ömer Bey iyi geceler deyip ayrılır.
Gülfem Hanım, Halide’yi gönderir, hepsini çağırttırır. Duygu Hanım, Gülfem ile konuşmak ister. Gece Cihan ile konuştuk, Gülru’yu göndereceğinize inanıyor, Cihan ona evlenme teklif etmeye düşünüyor. Evlenirsem Gülru da benimle kalır, diyor.
Müştemilatta kalanların hepsi Gülfem’e gelir. Gülfem, Yonca hastanede işe başlamasını, Mesude’nin mutfaktaki işini, Gülru’nun da atölyede kendisine yardımcılık işinde çalışmasını ister. Çiçek’in de tüm öğrenim giderlerini üstlenir. O sırada Cihan da yukarıdan iner gelir, bu söylenenleri duyar. Gülru, biz ablaları olarak Çiçek’in eğitim masraflarını karşılayabileceklerini söyler.
Gülfem, sen de babamın bursu ile okumadın mı? Bu neyin gurur böyle… Yoksa sen kardeşlerinin içinde tek üniversite mezunu mu olmak istiyorsun. Müştemilatta da kalabilirsiniz. Cihan duyduklarından çok memnun olur.
Çıkışta Ömer Bey arar, Gülru konuşmak istemez, Çiçek ile konuşur, bütün iyi haberleri alır. Başka bir ihtiyacınız olursa beni arayın, der.
Cihan ablası Gülfem’e Gülru’yu göndermediğin için çok teşekkür ederim der. Gülfem senin hatırın için göndermedim. Sen bana güven, anlaşıp el sıkışırlar.
Ömer, teşekkür etmek için Gülfem Hanıma uğrar. Kızların kalmasını, onlara iş verdiği için. Gülfem ben yapmam gerekeni yaptım. Başkası olsa bunları yapar mıydı bilmiyorum, gerçekten harika bir insansın. O an kapıya Gülru gelir. Bu sözleri duyunca dönmek ister. Gülfem, seslenir söz verdiğim gibi babanızla bir görüşme ayarlattım, hemen gide birsiniz. Ömer de peşinden çıkar. Gülru ile konuşmak ister. Ben teşekkür için uğramıştım, benim için sizin iyi ve güvende olmanız. Ben yardım etmek isterdim ama izin vermediniz. Ömer, beni merakta bırakma haber ver.
Bütün aile babalarını ziyarete gider. Gülfem Hanımın yaptıklarını anlatırlar, Salih Bey Sipahiler böyledir işte, Allah razı olsun Gülfem Hanımdan, der. Gülru en sona tek başına kalır, baba ne olur kızma bana, ben kötü hiçbir şey yapmadım. Bak kızım insan namusu, şerefi için yaşar, ekmek yediği kapıya ihanet etmez. Görüyorsun, bu olayda bile Gülfem Hanım bize kol kanat gerdi. Ömer Bey ile aranda ne geçtiyse duymak da istemiyorum, bu defter kapanacak. Birazcık olsun, benim, annenin hatırı varsa, bu işi bitireceksin. Gülru, bab der, bir şey söyleyemez. Salih Bey, yoksa sana hakkımı helal etmem diyerek çok ağır konuşur. Şimdi söz ver bana… Gülru başını tamam diyerek sallar, tamam baba… Ama hıçkırıklarını tutamaz.
Gülru, çıkışta Ömer’i arar 5-10 dakikan var mı konuşalım der. Sahilde buluşurlar, Gülru sarılır, seni çok seviyorum. Ben seni şunun için çağırdım. Biz birlikte olamayız. Bizim mutluluğumuz herkesin mutsuzluğuna sebep oluyor. Bizim değer yargılarımız sizinkilerden çok farklı. Ömer, yanlış karar veriyorsun. Gülru, insan ailesi ile var, onları silemezsin, ben yapamam. Ömer, şaşkın gözlerle bakar, ama benden vazgeçebiliyorsun, der. Ömer, beni gerçekten seviyor musun deyince, Gülru seni çok seviyorum, her şeyden çok seviyorum. Babam benim yüzümden içerde, mutlu olamam ki öyle. Ömer, bensiz mutlu olabilecek misin? Gülru, Ömer’e sarılır, her şey için çok teşekkür ederim. Hoşça kal der ve gider.
Mert, Gülfem ile mankenlik işini tekrar konuşur. Mert, Gülru beni ışıklı tabelalarda görse der, Gülfem sen anlamıyor musun o seni istemiyor.
Gülru eve gelir ağlar, kardeşi Çiçek ile dertleşirler. Sonra Cihan çağırdığı için kalkar gider.
Cihan’a ablası gitar almıştır. Cihan çok sevinir. O sırada Gülru gelir. Cihan Gülru’nun ağladığını hemen anlar. Duygu ile tanıştırır.
Gülru, ben kendimi çok bitkin hissediyorum, yarın görüşelim. Cahide Hanım Gülfem’i arar, gönderebildin mi onları diye sorar. Ömer biraz önce eve geldi, çok üzgündü.
Atölyede toplantı vardır. Gülru yorum yapınca Gülfem çok bozulur. İkaz eder, ona çizim işi verir. Biraz da ezmek için bana kahve yap, der. O sırada Ömer Bey gelir, odasına alınır. Ömer Gülru’yu sorar. Gülfem kahveleri iki yaptırır. Ömer Gülru’yu elinde iki kahve ile görünce çok şaşırır. Gülfem’e sen Gülru’yu burada kahve servisimi yaptırıyorsun? Yarışmada birinci olmuştu. Babamın asistanlığını yaparken ne kadar çok kahve getirip götürdüğünü unuttun mu? Bir işte ustalığa soyunan insan önce egosunu kırmalı. Merak etme, onu iyi yetiştireceğim.
Gülru dışarı çıkar, Allah’ım ben nasıl dayanacağım bu duruma. O sırada Mert gelir. Ben ajansa kaydoldum, der. O an Ömer de dışarı çıkar.
Recep’in karısı Naciye Hanım, Salih Beyin tahliyesi için 200 bin TL tazminat davası açmıştır. Yonca bu talebi Ömer Beye anlatır.
Ömer, sen git ben çaresini bakacağım der. Naciye Hanımın evine gider. Ben talebinizi karşılamaya hazırım der. Ne istemiştiniz diye sorar, önce 200 bin, sonra açgözlülük yapar 300 bin der. Ömer bey, burun gidelim. Benim sizden bir talebim olacak. Bu tazminatı ödediğimin kimsenin haberi olmayacak. Gülfem Hanımın avukatı haberi hemen Gülfem Hanıma iletir. Ömer Bey tazminatı ödeyip Salih Beyi tahliye ettiriyor, der.
Mebrure Hanıma bir tebligat gelir. Kocasının açtığı boşanma davası tebligatıdır. Cahide Hanım gelen tebligatı okur. Taner, duyunca çılgına döner.
Cahide Hanım oğlu Şevket’i derhal eve çağırır. Mebrure ben hiçbir şey yapmadım, ne işin vardı o adamla otelde. Ömer, Mebrure ile yalnız bırakmasını ister. Her şeyi anlatır, yardım paraları falan. Taner duyunca annesini Yener Beyin soyduğunu anlar. Otel meselesini de kardeşine ziyarete gittiğini anlatır. Taner koşarak, Yener’e gider. Yener’i bir yumrukla yere indirir.
Taner, sen benim annemi nasıl dolandırırsın diye çıkışır. Yener inkar eder. Kıracağım bacaklarını da Ömer Beye dua etsin, der.
Ömer annesinden hesap sorar. Sen Mebrure’nin kız kardeşini nasıl kapıdan kovarsın?
Cahide Hanım, nerde bir musibet varsa o aileden çıkar. Mesude bitti bu iş deyip, kocası Yener’den boşanmak ister. Yener dolandırıcılık lafını külliyen yalan, der.
Taner annesine sarılır. Annesi çok utandım Taner, der. Anne merak etme, o babamdan bunların hesabını soracağım.
Sakın uyma, baban o senin, et tırnaktan ayrılmaz. Sakın yapma… Anne, insanlar kötü, sen böyle ezik davrandığın müddetçe onalar seni daha çok ezmeye çalışıyorlar. İstemiyorlarsa ben köye dönerim.
Taner sokakta Çiçek ile karşılaşır. Çiçek eniştemin yaptıklarından çok utanıyorum. Taner bu onun terbiyesizliği. Benim dünyaya gelmem bile bir utancın ürünü. Annemin babaannemin eski hizmetçisi olduğunu biliyorsun. Bu tür şeyler gizlenir ama, saklanamaz.
Çiçek, aramızda kalacak bu anlatılanlar. Taner, ondan hiç şüphem yok.
Ömer yolda Gülru ile karşılaşır. Benden niye kaçıyorsun diye sorar. Yapma ne olursun ikimiz de acı çekiyoruz. Ömer, ben seni seviyorum.
Tazminat konusunu Naciye Teyze ile konuşalım, derler. Gülru’yu sen gelme… Kocamı öldürdünüz hadi gidin kapımın önünden. Yonca biz seninle tazminat konuşmaya geldik, hemen evi üstüne yapalım, yeter ki şikayetini geri al. Ben tazminatımı aldım, avukatınız söylemedi mi? Dosya düştü, hesap kapandı. Kim verdi onca parayı deyince, size ne, işinize bakın siz. Avukatı ararlar, avukat da doğrular.
Ömer ile Gülfem yemekte birlikte olurlar. Birlikte içkilerini yudumlarlar. Uzun, uzun konuşurlar. Ömer sarhoş olur. Lavaboya gider.
Gülru, Gülfem Hanıma çizimleri görür, Halide yemekte der, ben gelince çağırırım. Mesude tazminatı Gülfem Hanım ödemiş der. Gülru, şaşırır. Mesude sen uğra da bir teşekkür et. Ben akşama dosya bırakacağım, ederim.
Gülru, kardeşi Çiçek ile konuşur. Çok üzgündür, abla kendine gel der ve sevdiğini belirten bir mesaj atmasını ister. Gelen mesajı Ömer Bey lavaboda olduğu için, Gülfem açar, “Ömer, ben çok kötü hissediyorum kendimi, sensiz nefes alamıyorum, yarın buluşup yeniden konuşalım mı?” okur ve sonra da siler.
Gülru, cevap gelmeyince üzülür. İletildi, raporu geldi, anlamadım der.
Ömer Bey ile Gülfem eve gelirler. Gülfem Ömer Beyi bırakmaz, odama kadar bana eşlik et diyerek naz yapar. Halide geldiklerini görünce Gülru’ya telefon eder, gelip görebilirsin. Hemen duşa girmeden gel. Gülfem, Ömer’den soyunmasını yarım etmesini ister.
Ömer Bey iyi geceler deyip gitmek ister. Gülfem, gitme kal diye yalvarır. Seni seviyorum, 16 yaşımdan beri seni seviyorum. Ömer, Gülfem 16 yaşında çocukluk aşkıydı bizimkisi. Lütfen bunları konuşmayalım, çok zaman geçti. Ömer ben sana aşık değildim. Hiçbir zaman da olmadım. Gülfem, gözyaşlarını tutamaz. Ömer, Gülfem topla kendini yeter. O sırada Gülru kapı gelir. Gülfem anı bir hareketle Ömer Beyin dudaklarından öper.
Gülru o an kapıdan içeri girer, onları öyle görür. Ne yapacağını bilemez, geri de dönemez, çok şaşkındır. Ve 18.bölüm burada sona erer.
Sizce Gülru bu öpüşmeden ne anladı dersiniz. Ömer, mesajını da cevap vermediğine göre sonuç ortada… Ömer ile Gülru arasındaki zorunlu ayrılık bu defa kıskançlık ve yanlış anlaşılma yüzünden devam edecek gibi gözüküyor.
Keyifli Seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller dizifilm.com’dan ve tarafımdan diziden kopyalanarak alınmıştır.