Merhamet / Final, ikizler Dünya’ya merhaba dedi, ama öksüz kaldılar!

TV Programları

13 Mart ’14

Kategori
TV Programları
Merhamet / Final, ikizler Dünya’ya merhaba dedi, ama öksüz kaldılar!

Kanal D.in aşk, macera ve drama dizisiMerhamet dün akşam 44.bölümde Final yaptı. Heyecan doruktaydı, ne yazık ki, “Merhamet” gene vicdanları sızlattı, izleyenlerine gözyaşı döktürdü. Reytinglerine bakarsak, AB’de 4.sırada, Total’de 9.sırada bitirerek tamamladı.

Geçen bölüm sonunda aile arasında güzel bir düğün ile evlenen Deniz ve Sermet balayı için Dünya turuna çıkarlar. Düğün gecesi Narin ve Fırat ikiz bebekleri olacağını herkese müjdelerler. Deniz ve Sermet, gönüllerince o ülke senin, bu ülke benim deyip dolaşarak çok güzel bir balayı yaptılar. Narin’in hamileliği nedeniyle beraber gidemediler.

Beş ay geçmiş, Narin’in doğumu iyice yaklaşmıştır. Deniz, yıllarını beraber geçirdiği can dostu Narin’i doğumda yalnız bırakmamak için balaylarını keserek dönmek zorunda kalırlar.

Irmak, rol sevgilisi olarak başlayan aşkları gerçeğe dönüşür. Cenk’i rol gereği yatak sahnelerini bile kıskanmaktadır. Sette, işler bozulmuş, dizi yarıda kalmıştır, bu işe Irmak çok sevinir.

Şadiye’yi Can arar, birlikte yemek yer, dedikodu ederler. Hollanda’da yaşamaktadır, sergisini açacaktır. Can, Deniz’i unutmuş, bitirmiştir.

Nihayet Sermet ve Deniz balayından İstanbul’a dönerler. Deniz, eve gelir gelmez Narini arar, daha doğurmadın değil mi? diye sorar. Narin akşam yemeğe çağırır. Sermet, biricik karısına bir kucak gül verir, bundan sonra uyandığında her sabah bir kucak gülün hazır olacak. Deniz evin etrafındaki fazlaca korumalardan rahatsız olur, Sermet’e sebebini sorar, Sermet Ali’nin saçmalığı diye geçiştirir.

Irmak da ablasını arar, seni çok özledim geliyorum yanına, seninle konuşacaklarım var. Irmak gelir, konuşurlar, Cenk’i sorar.

Deniz ve Sermet, Narin’lere gelirler. 6 aylık özlemlerini sarılarak giderirler. Beraber yemeğe otururlar, Deniz, gezdikleri yerleri, gördüklerini anlatır. Sermet, sırf tatil değil iş de yaptığını söyler. Doğumdan sonra beraber tatile çıkmayı planlarlar. Fırat ile Sermet aralarında konuşurlar. Sermet, Erol şerefsizi, kendisini zarar veren herkesi öldürmeye başlamıştır. Sermet’in es kortlarından birini öldürmüştür. Sermet, Deniz’e zarar vermesinden korkmaktadır. Fırat’a doğumdan sonra gideceğiz buralardan, paramız var, yedi sülalemize yeter.

O gece, Narin’in sancısı tutar. Fırat, Narin’i alır hastaneye götürür. Sermet ve Deniz eve yeni gelmiştir. Ali, Fırat abimin korumaları aradı doğum başlamış, hastaneye gidiyorlarmış. Fırat, Sermet ile konuşurken hastane dönüşünü geçer, bir de benzini biter. Arkadan gelen korumaların arabasına geçerek giderler.

Deniz, doğumda Narin’in yayındadır. Zorda olsa ikizler doğar. Önce kız geldi, 2,5 kilo, sonra oğlan 2,80 kilo diyerek müjdeli haberi Fırat’a verir. Narin, iki bebeğini kucağına alarak, anne olmanın tadını çıkartır. Oğlanın adını Mehmet, kızın adını Zeynep koyarlar. Fırat, sizi tanıştırayım,  bu Mehmet Kazan, bu Zeynep Kazan, bu da amcanız Sermet Karayel. Deniz’i zaten doğumda tanıdınız, bu da teyzeniz Şadiye.  Abla, abimin adını mı kodun? diye sorar Şadiye. Sermet, çeyrek altın yerine, Kavacık’da ki plazanın tapusunu hediye olarak verir.

İki ay geçer, bebekler büyümektedir. Fırat, bebekleri karısından bile kıskanır. Deniz, Fırat karısını özlüyor, Narin çok sıkıldı, bir akşam bebekleri biz bakalım, onları otele gönderelim, der.

Can, Şadiye’yi telefon eder. Biletini gönderiyorum, Hollanda Amsterdam’a çağırır. Narin’e Paris’e İngilizce kursuna gideceğini söyler, Fırat’tan pasaportuna şengen vizesi için yardım, ister.

Cenk, Irmak’a gerçekleri anlatır. Adının Cenk olmadığını, gerçek adının Pamir olduğunu, zengin bir aile çocuğu olmadığını, kimsesiz olduğunu, bir oyun olarak başladığını, aşık olduğunu anlatır. Sermet, kızı soğut kendinden der ve ayrılmasını ister.

Sermet ile Fırat Avustralya’da bir çiftlik alıp oraya yerleşmeyi konuşurlar. Şadiye ve Irmak’ı da götüreceklerdir. Bu saatten sonra burada duramayız.

Irmak ve Cenk, Sermet’lere yemeğe gelirler. Irmak her şeyi anlatır. Cenk, aptalca bir fikirdi, Cenk, Irmak gibi varlıklı biri benimle ilgilenmez diye düşünmektedir. Yukarı çıkarlar. Ali çeker tabancayı, Sermet Cenk’i sorguya çeker. Gene geçerli formülü Ali üretir. Sermet, fikrini beğenir, çocuğun hesabına 30 bin avro yatırın gönderin Avrupa’ya der. Deniz, Sermet’e eski huylarına dönüyorsun, Cenk’i tehdit etmişsin diyerek çok kızar.

Şadiye, ablası Narin’e Hollanda’ya Picasso’ya gideceğini anlatır. Narin, akşama Fırat’la otele gideceklerini, Şadiye ben bakamam deyince, Deniz’in bakacağını söyler.

Fırat ile Narin akşam baş başa yemek yerler. Deniz, bebeklerin bir anda ağlamasını çok şaşırır. Sermet ile Deniz çocuk odası ile oturma odası arasında koşuşturmaktan bitap düşerler.

Sabah Fırat ile Narin dönünce haftada bir bunu yapacağız derler. Sabah eve dönerler. Sermet, Deniz’i adım, adım, korumalarını takip ettirir. Deniz, hastaneye uğramıştır. Narin’i telefon eder, eve çağırır. Deniz, beni takip ettirdiğini bilmiyor mu sanıyorsun. Benim IQ kaç der. Çocuğumuz akıllı olacak diyince, Sermet Deniz’e sarılır, sen beni çok mutlu ettin. Ev içinde bebek geliyor diye bir telaş başlar. Sermet, baklavalar, fakir fukaraya para dağıtılmasını emreder.

O sırada makine tüfekli tim, susturucu takılmış silahlarla korumaları birer, birer, yok ederler. Tam bir operasyon görüntüsü vardır. O sırada Fırat ve Narin de kapıdan girerler. Baklava dağılması şaşırırlar, sevindirici haberi alırlar.

Ali, durumu fark eder. Sermet de içeriden karşı ateşe başlar, evde cam çerçeve yere iner. Sermet, sırtından yaralanır, Deniz’i korumak için üstüne kapanır düşer.

Deniz, tabancayı eline alır, tam o sırada yaklaşan ateş edecek olan adamı vurur. Kalkar, hızla dışarı çıkar, arabayı biner. Onu gören Narin de arabaya biner. Deniz, arabayı deli gibi sürer, katil oldum ben, bir adam öldürdüm. Narin, ne kadar dil dökse de Deniz’i durduramaz. Biz avukatız, hallederiz dese de kanlı ellerini bakarak hem ağlar, hıza çılgın gibi arabayı kullanır. Narin’in yalvarıp yakarmalarını kulak vermez.

Fırat da yaralanmıştır. Ali yediği kurşunlar nedeniyle ölür. Fırat, Sermet’i yerden kaldır, hemen arabaya binerler, onların peşine takılırlar. Sermet ağır yaralı acı içinde kıvranmaktadır.

Deniz, virajı almaz, araba yuvarlanır, ters döner. Sermet ve Fırat görürler koşarlar. Arabadan sesler gelir, dört teker havadadır. Deniz, durduk işte, al. Nerdesin? arabanın içinde misin, dışında mısın? Narin, her şey ters görünüyor. Deniz, annemler de böyle ölmüştü. Narin, biliyorum, biz ölmedik, ölünce konuşulabiliyor mu?

Artık her iki can dostu Deniz ve Narin ölmüşlerdir. Deniz kıyısında kumsalda koşuştururlar, gülüp oynaşırlar. Bir tarafta Sezen Aksu’nun “Ah Kavaklar” parçası buruk, buruk, çalar.

Final, çok acı oldu. Ben bu son beklemiyordum. Arkada iki kardeş dul, iki de çocuk da öksüz kaldı. Sayın yapımcımız Gül Oğuz şunu mu demek istedi anlamadım? Su testisi suyolunda kırılır! Ama Tanrı Sermet’in canı yerine, canından çok sevdiği, biricik karısı Deniz’in canını aldı. Fırat’a da, Narin iki çocuk bıraktı. İnanır mısınız ben gözyaşlarımı tutamadım. Kendi kendime mırıldandım.

Bu dizi böyle bitmemeliydi!

Dizinin tüm ekibine, Özgü Namalİbrahim ÇelikkolMustafa Üstündağ ve Burçin Terzioğlu, hepinize kocaman alkışlar benden.

Saygılar, sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Face : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: milliyet.com.tr/cansever

Blog: balcilar-blog.com

Not: Görseller internetten alınmıştır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir