Bugün Yüksel Altuğ, Sabah Gazetesindeki köşesinde “Bu ne umutsuzluk?” başlığı altında bir yazı ele almış. Yazısında; “Bizim dizi sektörümüz fantastik yapımlara ve bilim kurgu türüne hayli mesafeli duruyor. Bunun sebebi; bu içerikle hazırlanan denemelerin reyting listelerinde başarı kazanamaması ve yapımcıların aşk/entrika/romantik komedi türlerinde kendilerini daha ‘garantide’ hissetmeleri olabilir.
Daha sonra bir okurunun yazısında; “Artık bu tabunun yıkılması gerektiğini savunuyor” ve Altuğ şöyle devam ediyor.
Örnek verecek olursam; biliyorsunuzdur ki Netflix, Çağatay Ulusoy‘un başrolünde olduğu bir ‘süper kahraman’ dizisi yapacak. (Sesimizi bir tek Netflix duydu) Ama Türk dizilerinin saçmalığından bıkıp yabancı dizi izlemeye başlamış çoğu kişinin bu habere yorumu, ‘Bizim insanımız saçma sapan aşk dizileri dışında bir şey izlemez. Tutmaz bunlar’ şeklinde oluyor. Bakın, Netflix’den bahsediyoruz; ‘Daredevil’ ve ’13 Reasons Why’ gibi beğenilen dizilerin yapım yerinden. Bu umutsuz bakışın sebebi, gerçekten dizilerimizin emeksiz ve ortaya atılmış çakma senaryolardan oluşması.
Ben de Sayın Altuğ gibi aynı düşüncedeyim. Artık abuk-sabuk, mel mel bakışmalı aşk filmlerinden vazgeçilmesi, kabuğumuzu yırtıp dünyaya açılmalıyız.
Çağatay Ulusoy da bu dizi teklifini mesafeli kalmış olmalı ki, önceki gün İstinye AVM’de basın mensuplarının yeni projelerle ilgili sorularına; “Kesinleşmiş bir sinema filmi ya da dizi projesi şu an yok. Hiçbir şey net değil” diye cevap vermiş. Ben bu kararsızlığın sebebini tam anlamış değilim. Karşısına Dünya Dizi Sektöründe kendisini gösterme fırsatı ayağına kadar gelmiş. Netflix, N.İpek Gökdel’in “Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi” romanından fantastik bir Türk dizi çekimine yeşil ışık yakmıştı. O günden bu yana bir gelişme yaşanmadı. Bu ayak sürüyüşün sebebini tam anlamış, değilim. Dizi sektöründe 3 yıldır yazan bir araştırmacı yazar olarak, bu rolde Çağatay Ulusoy’un çok başarılı olacağını biliyorum ve iddia ediyorum.
19 Temmuz tarihinde kendi blog sayfamda; Balcılar-Blog, Televizyon Gazetesi.com’da ve Milliyet blog’da; “Çağatay Ulusoy, Yeni dizisinde Süpermen Yavuz olacak mı?” başlıklı yazımda geniş bir şekilde anlatmıştım. Ve demiştim ki; “Bu romandaki Yavuz karakteri Çağatay Ulusoy için biçilmiş kaftan… Bu roman sanki Çağatay Ulusoy için yazılmış bir senaryo.” demiştim. N.İpek Gökdel’in romanını bir solukta okumuştum.
Çağatay Ulusoy’un menajeri Engin Aykant’a bir mesaj atmış, Bu rolde Çağatay’ın mutlaka oynaması gerektiğini yazdım. Tereddütlerini hak veriyorum! Yaa tutmazsa… Endişesi… Dünya ülkelerinde bir Türk dizisini milyonlarca insan seyredecek! Netflix’in 1 milyonun üzerinde abonesi var. Dünya ülkelerinin bir çoğunda, Çağatay Ulusoy’u, Adını Feriha Koydum, Medcezir ve son olarak İçerde dizisinden tanıyorlar ve çok seviyorlar.
Aynı endişe, Hazal Kaya‘nın şu günlerde çekimleri başlayan ‘Utanmazlar’ dizisi içinde söyleniyordu. Adı “Bizim Hikaye” olarak değiştirildi. Bir Amerikan dizisinden uyarlama olan dizinin konusu itibariyle, alkol, uyuşturucu, kumar ve eşcinsellik gibi Türk Örf-Adetlerine ters düşeceği söylentisi çıkartılmış, dizinin tutmayacağını yazılmıştı. Milliyet Blog yazarlarımızdan Ece Er tersini savunmuş, deneyimli senaristlerimiz sayesinde özgün bir Türk hikayesi çıkacağını, bu nedenle dizinin tutacağını yazmıştır. Ben de Ece Er’e katılıyorum. Medcezir de, üç yıl önce deneyimli Senaristlerimizden Ece Yörenç’in Amerikan dizisinden Türkleştirilmiş hikayesi ile çok tutulmuştu.
Ben de iddia ediyorum ki; Çağatay Ulusoy, “Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi” dizisinde oynamalı, bu fırsatı değerlendirmeli… İyi bir Yapımcı tarafından çekilir, emek verilirse bu fantastik, geçmişi 500 yıl öncesine dayanan macera dizisi tutacaktır, endişeye mahal yoktur.
Haydi Çağatay; En iyi karar, kararsızlıktan iyidir. Önün ve yolun açık olsun.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: blog.milliyet.com.tr/cansever
Blog: Abdurrahman Balcılar Blog Sayfası
*Şahsi Blog sayfamda ve Milliyet Blog’da yayınlanan blog yazıları büyük bir çalışmanın ürünü olup, izinsiz ya da kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Aksi halde kanuni işlem yapılır.
