Star Tv.in aşk ve macera dizisi “Kert Seyit ve Şura” yürekleri dağlayan 6.bölümü ile ekranlarımızdaydı. Seyit, iç savaşta kaybettiği anne ve babasını mezara koydu. Ana vatan topraklarına bircik sevdiği Şura’sı ve yaralı kardeşi Osman ile hareket etti.
Reytinglerde AB’de geçen hafta olduğu gibi 4.sırada, Total’de 2 basamak gerileyerek 11.sırada yer aldı.
Seyit, doğduğu büyüdüğü topraklarda kucak dolusu acı bırakarak Anadolu’ya geçiyor. Ne ümitlerle gelmişti bu topraklara… Aşkı Şura ile bir Ömür yaşayacak, babasının yerine Mirza olacaktı. Olmadı, yerli Rus isyancıları tüm Rusya’da olduğu gibi, iç savaşı Kırım’da da taşıdılar. O topraklarda şimdilik sadece kardeşi Mahmut ve karısı ile kaldı.
Petro, ihtirasları yüzünden kimseyi acımadı kurşunları ile can yaktı. Seyit’i bir türlü öldüremedi. Oysa Seyit’i öldürmek ve sevdiği Şura’yı alıp Petrograd’a dönmekti tek amacı.
Şura, Eminof’ların bağ evinde zor günler geçirir. Seyit, iç savaş nedeniyle onu sıkça yalnız bırakmaktadır. Ablası Tina’ya mektup yazar. Keşke Seyit’in ailesinin beni nasıl el üstünde tutuğunu görseydiniz. Gözyaşlarını tutamaz. Gerçekleri yazmıyordu, Seyit’in babası beni istemedi diyemezdi.
Güzel Barones, İstanbul’a döneceği günleri beklemektedir. Kurt Seyit’in yaşadığını Viktor’dan öğrenmesi ona inanılmaz bir sevinç yaşatır.
Mahmut karısına, bir balıkçı teknesi ayarladım yarın buralardan gidiyoruz, der. Annesi Osman’a gönderdiği mektubu sorar. Osman, Seyit abim yoktu, tam dönüyordum o çıktı, ben de ona verdim. Çok asil, güzel bir kız. Seyit abimin ona neden aşık olduğunu anlayabiliyorum. Çok güzel, su gibi duru bir kız de Şura için.
Petro’nun babası başına tabancayı dayar, çeker tetiği intihar eder, silah sesini duyan karısı koşar yanına gider.
Seyit eve döner, Şura özlemle sarılır biricik sevdiği Seyit’ine. Şura, beni bir daha bu kadar uzun yalnız bırakma. Seyit, bir daha seni asla yalnız bırakmayacağım. Sevdiği adamı sırtını sabunlayarak bir güzel banyo yaptırır. Şura, buradan ne zaman gideceğiz, karşı kıyıya gidelim Türk topraklarına. Bu gece gelişini kutlamak istiyorum. Mutlu bir gece geçirirler. Seyit uykudan kalkar, annesinin gönderdiği mektubu okur. Erkenden çiftliğe gider. Amacı bir daha babası ile konuşmaktır. Dörtnala giderken annesinin mektupta yazdığı sözler kulaklarında çınlar. İsyancılar toprağımıza göz koydular. Babanın sana ihtiyacı var. Seni hasretle bekliyoruz.
Şura dolaşmak ister, Petro ben de seninle geleyim. Celil fazla uzaklaşmayın. Bir yerde durup, konuşurlar. Şura, buralardan bir an önce gitmek istiyorum. Petro; tamam, birlikte gidelim. Seni annene götüreyim. Şura; O kadar kalay mı? Petro; Şura, benim sana bir şey itiraf etmem lazım. Kırım’a sadece direnişe katılmak için gelmedim, ben buraya senin için geldim. Seni burada bırakamam. Şura, ben Seyit’i bırakamam, onun ellerini bırakamam. Karşıya Türk topraklarına geçeceğiz.
Seyit, babasının karşına çıkar. Seyitof, özür dilemeye mi geldin? Seyit, burada kalıp size rahatsızlık vermeyeceğim. Sevdiklerimin huzuru için Kırım’dan ayrılmaya karar verdim. Şura, benim misafirim değil, benim hayatım ve geleceğim. Özür dileyeceksin diyen babasına, asıl siz ona söyledikleriniz yüzünden özür dilemelisiniz. Mehmet Seyitof, ben bundan sonra sen cepheden dönmemiş gibi yaşayacağım, der.
Seyit, gözyaşlarını tutmaz. Eve giren babasının arkasından bakar kalır. Ağlayan annesine hakkını helal et, der. Mahmut ve Osman ile vedalaşır, Osman’ın kulağına annem-babam sana emanet.
Güzide’yi, İstanbul’da Binnaz’ın erkek kardeşi Yahya ile evlendirmek istemektedirler. Hal buki, Güzide Celil’i sevmektedir. At arabasına ile Celil’in bulunduğu bağ evine doğru yola çıkar. Yolda at arabasının tekeri çıkar. Bağ evine gelir. Celil evden çıkar. İsmail Efendiye, hanımefendinin arabasıyla ilgilenir misin? Celil Kamilof diyerek kendisini tanıtır. İçeri davet eder, Eşi Tatya ile tanıştırır. Evli olduğunu duyunca, bayılacak gibi olur. Tatya iyi bir dostluğun başlangıcı olur deyince, ne yazık ki, çok kısa süre içinde buralardan ayrılıyorum, evleniyorum. İstanbul’a gidiyorum. Araba tamir olunca, koşarak evden ayrılır. Dönüşte, sevdiği adamın evli olduğunu öğrenen Güzide, ablasına ben İstanbul’daki o adamla evleneceğim, der.
Sabah, Mahmut bağ evine gelir, Seyit’e ve Celil’e hemen gidin buradan, sizi öldürecekler. Petro odasında yoktur. Seyit çiftliğe gidip annemi-babamı bakmam lazım. Şura beni bırakma dese de, onları değirmene gönderirler.
Yasef, silahını Seyit ve Celil’e çeker. Petro, Yasef’i ateş eder ve öldürür. Seyit’e hayatını kurtardım. Seyit, sağ ol, der. Kadınları Petro’ya emanet ederler. Yolda Tatya’nın kanaması başlar. İsmail, doktor buraya gelemez, biz ona götürelim. Yolda Tatya ölür.
İsyancılar, Eminof’ların çiftliğine saldırır. Baba Eminof ve Osman siper alıp karşı ateşe başlarlar. İsyancıları birer birer vururlar.
Seyit ve Celil yardıma gelirler. Eminof’lar ile isyancılar arasında şiddetli çatışma olur.
Petro, sakladığı bir çantadan para ve altınları ceplerine doldurur. Arabanın yanına gelir. Bir isyancı silahını pedro’ya doğrultur, Pedro çevik davranıp onu öldürür.
Amansız çatışma devam eder. İçeri giren bir isyancı anne Zahide Hanımı göğsünden vurur, öldürür. Mahmut da vuranı öldürür. Daha sonra da baba Mehmet Eminof vurulur. Seyit son nefesine yetişir, kahrolur. Bütün aile perişan olur.
Yağmur altında yan yana iki mezar kazıp, anne ve babalarını kara toprağın altına koyarlar.
Seyit’in gözyaşları yağmur sularına karışır sel olur. Seyit, ben geldiğim yere ateşi getiriyorum, Yasef haklı çıktı, der. Celil, sen gelmeden önce o ateş buraya düşmüştü.
Seyit ve Celil çiftlikten ayrılırken, o sırada Mamut’un karısı ve Seher kalfa gelir. Mahmut ile Seyit helalleşirler. Seyit ben Osman’ı da bulayım.
İsyancı genç buraya kadar Osman Eminof, in atından. Osman kaçar, arkadan dolanır, onu vurur. Pedro da Mişel’i vurur, Mişel yaralanır. O sırada Osman onları görür. Tam silahını doğrultur ki, Pedro Osman’ı vurur. Mişel bu olayı şahit olur.
Seyit, silah sanıkları takaya yükletir. O sırada yukarıdan Osman ağabey diye bağırır. Petro, koşarak gelen Osman’ı tekrar sırından vurur. Seyit Osman diyerek o taraf koşar. Petro, Osman’nın başındadır. Mişel, Osman’ı vurdu seyit. Seyit üzerine gelen Mişel’in konuşmasını fırsat vermeden vurur. Sonra, Mişel’i bakar ağlar. Osman’a dayan, ben geldim, kurtaracağım seni. Kucağına alır tekneye taşır. Petro, Seyit siz gidin kurtar Osman’ı dese de elinde tabanca vardı. Seyit’i de sırtından vurabilirdi, yapmadı.
Tekne hareket eder, Seyit’in aklı başına gelir. Şura diye seslenir. Tekne kaptanına geri dön der. Şura, teknenin küpeşte altından çıkar. Seyit, İsmail Kalfa beni buraya getirdi. Osman’ın başında çaresiz kalırlar. Ve 6. Bölüm burada sona erer.
Ay Yapım’ın bu heyecanlı Kırım bölümü bitmiş, Anadolu topraklarına doğru tekne yolculuğu başlamıştır. Osman kurtulacak mı? Celil, karısı Tatya’yı kaybetti. O da peşlerinden gelecek mi? İlerleyen bölümlerde işgal altındaki, İstanbul’da onların bundan sonraki yaşamlarını birlikte izleyeceğiz.
Keyifli Seyirler.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Not: Görseller internetten ve dizifilm.com’dan ve tarafımdan diziden kopyalanarak alınmıştır.