Her Kurban Bayramında bu tür görüntüleri alıştık. Ama ben bir hayvan sever olarak alışamadım.
Sabah haberlerinde seyrettim, gördüklerime inanamadım. Bir kurbanlık boğa kamyonetin arka kasasına bağlanmış götürülüyor. Sürati 15-20 kilometre, insan koşusu hızında. Hızla giden aracın peşinden koşan boğa, bir an gücünü kaybediyor ve düşüyor. Kamyonet yola devam ediyor, ip çok sağlam olmalı ki bu defa boğa yerde sürükleniyor. Yol kenarından geçen bir adam koşarak arabayı durduruyor. Amatör bir kamera da bu görüntüleri çekmiş. İnanın çok tuhaf oldum. Bu kamyon sürücüsü mutlaka bu kurbanlık boğanın sahibi olmalı ve bu hayvanı kurban edecek. Dinimiz kurban edilecek hayvanlara iyi davranılmasını emreder. Tanrı yukarıdan görüyor, bu vatandaşın bu kurbanını kabul edecek mi bilemem. Yahu kasalı bir kamyonet araban var, bindir arkasına götür evine. Hayvana bu eziyet niye… Bu manzarayı gören hangi insanın içi acımaz. Yürek dağlayan görüntüler bunlar.
Maalesef kurban bayramlarında acemi kasaplar, ehil olmayan kurbanlık sahipleri kendileri hayvanı keserken ellerini, ayaklarını kesiyorlar. Hastanelerin acil servislerine gelen yaralıların hadi hesabı yok. Yaralı bir acemi kasap, eli yüzü kan revan içinde.
İstanbul’da deniz kenarında kurban kesimleri de ayrı bir vahşet. Boğazın suları bayramın ilk gününde kan gölüne dönmüş. Belediye kesimhanelerde yapılmasını istese de vatandaş alışkanlıklarından vazgeçemiyor.
Fazla söze gerek yok. Bütün bunlar ülkemizin acı gerçeği.
Herkese iyi bayramlar.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: blog.milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar–blog.com
Not: Görseller internetten alınmıştır.