Paramparça / Cihan vuruldu, Gülseren paramparça oldu!

Star Tv’nin her hafta en çok izlenen dizisi Paramparça dün akşam yine birincilikleri kimseye bırakmadı. Endemol Türkiye’nin yapımcısı olduğu iddialı dizinin senaryosunu Yıldız Tunç, Murat Lütfü ve Metin Ali yazıyor. Özlem Yurtsever yönetici yapımcı olarak çok iyi iş çıkartıyor.

Yönetmenliğini Cevdet Mercan’ın yaptığı, baş rollerini Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya’nın oynadığı sevilen dizi, çok da iyi reyting alıyor. Total’de % 11,93 reytingle birinci ve AB’de % 11,31 reytingle de gene ilk sırada yer almıştır.

Geçen bölüm sonunda Gülseren birlikte yemek için bekleyedursun, Alper yönetim kurulunu tekrar toplaması ve sermaye artırım kararından vazgeçmesi için tehdit eder. Cihan mahkemeye git deyince çeker tabancasını karnından vurur. Olayı da uzaktan Gülseren’in kocası Özkan görür, ağzı açık bakar kalır. Etraftan koşanlar, acil ambulans hastaneye gönderilir.

Alper, Cihan’ın vurulduğunu görünce kaçar. Gülseren tel açar, yere düşen telefonu açan olmaz. Gülseren de endişelenir.

Cihan’ın avukatı ve arkadaşı olan Yıldırım karısı Dilara’ya telefonla kötü haberi verir.

Çocuklara haber vermeden babası Rahmi Beyle hemen hastaneye giderler. Alper evine gelir, karısı Solmaz’a Cihan’ı vurdum der. Karısı sen hapse girersen ben ne yiyip içeceğim diye feveran eder. Üstünü değişir, Solmaz tabancayı çantasına koyar, gider denize atar.

Cihan ağır yaralıdır, çok kan kaybeder, zorlu bir ameliyat geçirir, kurşun çıkarılır. Dilara, babası Rahmi Bey ile acilen hastaneye giderler. Dilara basına haber sızdırılmaması için kesin talimatlar verir.

Özkan evde ablası Keriman’a olanları anlatır. Keriman Cihan ölürse Dilara bizi hiç iplemez, alın Hazal’ı gidin der, beş kuruşsuz kalırız diyerek hayıflanır. Özkan, vuranın kaçtığını söyler.

Özkan Gülseren’i sorar. Gülseren arkadaşı Derya’nın evine gider. Cihan’ın gelmediğini, bir saat beklediğini anlatır. Derya işi çıkmıştır diyerek, Gülseren’i sakinleştirir.

Cihan’ın telefonunu Yıldırım Dilara’ya verir. Vurulmadan önce Alper ile tartıştığını söyler. Dilara Gülseren’in kocasının vurmuş olabileceğini söyler.

Gülseren arkadaşı Derya’ya Cihan’ı kaç defa aradığını, cebinin her defasında kapalı olduğunu söyler. Gülseren, belki de Özkan’ın geldiğini duyduğunu, haber vermedim diye sinirlendiğini, ya da Özkan’ın gidip oraya bastığı gibi faraziyeler üretir. Sonunda telefonu düşürür, Dilara açar. Gülseren bir daha Cihan’ı arama, der ve kapatır. Gülseren kötü bir şey oldu, kesin başına bir şey geldi, telefon Dilara’da ne arıyor?

Derya, kızı Cansu’yu arasını ister. Gülseren, sesini duymak istedim. Herkes iyi mi diye sorar. Cansu, müsaitsen iş çıkışı bulaşalım mı der. Cansu’nun haberi yoktur, Gülseren bir bilgi alamaz.

Özkan haberleri dinlemek ister. Keriman kardeşi Özkan’a doğru söyle Cihan Gürpınar’ı sen vurmadın. Ablası ile ağız dalaşına girer, abla ayaklarımı uzattım, huzurumu kaçırma. Kavga uzar gider. Bir insan on yılda değişmez mi, aynı manyak Keriman, der.

Polisler Alper’in evine gelirler. Solmaz kocasına tek bir kelime etmeyeceksin diyerek sıkıca tembihler. Kapıyı Solmaz açar. Şüpheli sıfatıyla emniyete götürülür.

Dilara eve çocukların yanına gider. Yıldırım’a Alper’in içeri alındığı telefonu gelir.

Özkan, Gülseren’in kaldığı arkadaşı Derya’nın evine gelir. Kapıyı küçük Serkan açar. Babasının evde olmadığını, annesinin de komşuda olduğunu söyler. Özkan ben Gülseren teyzeni almaya geldim. Çocuk yok dese de zorla içeri girer. Gülseren gürültüye çıkar, Özkan aşkım ben seni almaya geldim. Gülseren gitmek istemez, o sırada gelen Derya’ya eğer karımı bir daha alırsan bu evi senin başına yıkarım. O an Gülseren aldığı ekmek bıçağını Özkan’ın boğazına dayar. Yeter git buradan, defol diyerek kovalar.

Keriman eve gelen Özkan’a ne oldu eli boş mu döndün diyerek yangına körükle gider. Kerim senin gibi erkeğe yazıklar olsun deyince, Özkan ablasına vurmak ister, Keriman basar çığlığı. Sonra da, Özkan oturur ağlar. Abla ben niye böyle hayvanın tekiyim, ben ne yapacağım. Keriman, bunun aşkı depreşmiş der bir hocaya mı götürsem.

Gülseren arkadaşının başına Özkan’ın bela olmaması için eve dönmek ister. Derya, gitmeyeceksin, şayet gidersen ömrüm boyunca konuşmam seninle. Güvenli bir buluncaya kadar burada kalacaksın.

Rahmi Bey, oğlu Cihan’ın yanına girer. Ben sana, annene çok çektirdim, ölme diyerek ağlar, ben kötü bir babayım der, olunun saçlarını okşar, ellerini öper, resmen günah çıkartır. Dilara Rahmi Beyi arar, Cihan’ın durumunu sorar. Rahmi Bey, sen çocuklara söyledin mi. Dilara, birazdan söyleyeceğim.

Sabah kahvaltısında çocuklarla birliktelerdir. Cansu, annesi Gülseren’in çalıştığı turizm şirketinin ilanını okur. Dilara sen nereden biliyorsun çalıştığı yeri. Cansu gittiğini söyler. Sonra, Dilara dedeniz hastanede, babanızın yanında. Ozan ne oldu söylesene deyince. Çocuklar babanızı vurmuşlar, der. Ozan, isyan eder. Bizim de bilmeye hakkımız var. Durumu iyi…

Gülseren yalnız çıkmasını Derya izin vermez, birlikte çıkarlar. Köşe başında Özkan bir demet çiçek ile karşılarına çıkar. Gülseren çıkma karşıma, yoksa sana polise şikayet ederim. Gülseren paralarım seni diyince, sen o herifi güveniyorsan bence artık güvenme. Cihan Gürpınar diye biri yok artık. Dün gece onu vurdular Gülseren. Gülseren şaşkınlıkla ne diye sorar. Özkan, öldü, mefta der. Gülseren ağlayarak oradan ayrılır. Derya, inanma ona yalan söylüyor. Koskoca iş adamı duyulurdu. O sırada arayan Cansu, anne babam vurulmuş, biz şimdi hastaneye gidiyoruz. Ama iyiymiş, der.

Hastanede çocuklar babalarını sedyede görünce çok üzülürler. Cihan, aşkım diyerek Cansu seslenir. Ozan baba bunu kim yaptı sana diye sorar. Daha sonra Hazal ile Dilara gelir. Ozan, dün gece babam yoğun bakımdaydı, sen evde uyudun diyerek annesini suçlar. Anne sana ne oldu, duygularına ne oldu.

Gülseren öğle paydosunda yemeğe inmez. Dışarı çıkar, dayanamaz o da hastaneye gelir. Kapıdan bakınca Dilara ile göz göze gelir.

Cansu onu görünce anne diye seslenir. Dilara, ne yapıyorsun sen burada. Gülseren, sadece durumunu merak ettim.

Dilara, sen hangi hakla Cihan’ın durumunu merak ediyorsun. Gülseren, o Hazal’ın babası. Dilara, sen anlayamadın galiba, hayatımızdan çık, bizden uzak dur. Gülseren ters yüz geri döner, gider. Cansu peşinden koşar, ama asansöre binmiştir, yetişemez. Ozan da koşar, kardeşine sarılır, Cansu ağlar, ağlar. Dilara, kim söylemiş olabilir deyince, Cansu ben söyledim, der ve gider. Hazal, gelen annesi Gülseren’e bön bön bakar, hiç konuşmaz.

Dilara, avukatını arar, Cansu’nun öz annesi var. Bizim ortaklığımız olan şirkette çalışıyor, işten çıkartılmasını ister.

Gülseren mezarlığa annesinin mezarına ziyarete gider, ağlar, yalnızım, kimsesizim. Bir tek Cansu var, o da benimle değil.

Cansu annesinin çalıştığı turizm şirketine gider, masası başında bekler. Gelmeyince, soran elemana, kızın geldi dersiniz, der.

Keriman, para yok diyerek kardeşi Özkan’a söylenir. Özkan, Gülseren’e hak verir, ben de aynı şeyi yapardım. Özkan, ablasının dırdırına dayanamaz evi terk eder. O sırada çalan kapıdan Cansu gelir, annesini sorar, bulamayınca gider. Karıman, dur dese de dinlemez.

Özkan oto tamircisi arkadaşına gider, benim işe ihtiyacım var. Arkadaşı sen Köln’e gitmeyecek misin deyince, yok vazgeçtim.

Alper’in polis sorgusu devam eder. Alper ben vurmadım diyerek inkar eder. Polis ortaklıktan aranızda problemler varmış, aranız bozukmuş. Avukatı aralarında işteki bir prosedür yüzünden sadece bir anlaşmazlık olduğunu söyler.

Hastaneye Cihan Beyin yanına avukatı Yıldırım gelir. Polisler Cihan Beyin de ifadesini alacaklardır. Yıldırım’a lokanta önündeki kamera kayıtlarını yok etmesini ister. Polis ifadesini başvurur, gördüğünü ama tanımadığını söyler, tinerci olabileceğini söyler. Kendisini vuranın kesinlikle Alper Bey olmadığını söyler. İş ortağı Alper’i niye ele vermediğini ben anlayamadım. Karısının üvey kardeşi olması nedeniyle olsa gerek.

Hazal evde, ben sizin öz kardeşinizim diyerek isyan eder. Ozan ben sevmek istemiyorum diye açıklama yapar. Cansu ile Ozan, sen niye bu kadar seviyorsun diyerek aralarında tartışırlar. Dede Rahmi Bey Hazal’ı çağırır, Ozan ile aralarını bulur, barıştırır.

Cihan’ın ifadesinden sonra Alper serbest bırakılır, eve gelir. Karısı Solmaz, vardır Cihan’ın bir hesabı, bundan sonra daha dikkatli olmalısın. Cihan karısı Dilara’ya beni vuran Alper’di der. Dilara çok şaşırır. Seni zor duruma mı soksaydım. Cihan ben mal mülk servet istemiyorum, huzur istiyorum.

Dilara çay içmek için hastane kantinine geçer. O sırada Cihan kriz geçirir. Kalbi durur, doktorlar şok ile kalbi tekrar çalıştırırlar. Gülseren gece yatağından fırlar, sanki ona da malum olmuştur.

Gülseren yatağından kalkar hastaneye gelir. Cihan’ın odasına girer. Cihan, senden tek bir isteğim var. Kızlarımızı iyi bak, der. Elinde getirdiği küçük cam kozasını Cihan’ın avucuna koyar. Koza Cihan’a olumlu bir elektrik verir, Gülseren’i görmese de hisseder.

Sonra da yavaşça uzaklaşır, odadan çıkar. Dilara bütün bu olanlardan sonra odaya gelir, Gülseren asansöre binip, aşağı inmiştir, karşılaşmazlar.

Gülseren kiraladığı ev sahibine gider. Avansının hesabına yatırılacağından ancak akşama verebileceğini söyler. Cumartesi de eve taşınacaktır.

Keriman’a bankadan borç ihbarnamesi gelir. Sızlanır, kardeşi Özkan’a ağlar, sızlar. Özkan ben halledeceğim der. Abla, sende Cansu’nun fotoğrafı var mı? Keriman, sen öz kızını mı istiyorsun, iste… Ya 200 bin avroyu basarlar, ya da Cansu’yu verirler.

Gülseren bankamatikten avansını çeker. İşyerine gider, müdire hanım çağırır. Dilara’nın parmağı ile İşine son verilmiştir. Çektiği avansın tazminat olarak kalmasını söyler. Hoşça kalın arkadaşlar der ve ayrılır. Arkasından bürodaki kızlar, yazık torpili buraya kadarmış demek ki, diye konuşurlar.

Cihan taburcu olur, ben eve gelmem der. Dilara sen hastasın deyince, ben kendime bakarım. Kızlar ve Ozan babalarını almak için hastaneye gelirler. Cihan için sürpriz olur. Babalarını eve götürürler.

Dilara’nın avukatı arar, Cihan’ı hoş tut, boşanmanız imkansız. Şirketlerin bilançoları pekiyi değil. İşlerin başında kimse yok. Ayrıca, İşlem tamam, Gülseren’in çıkışının verildiğini söyler.

Cansu babasına, baba sen iyi misin diye sorar? Cihan turp gibiyim. Cansu sen anladın benim ne demek istediğimi. Cihan, anladım, bunu daha sonra konuşsak olu mu?

Sonra babasının çorbasını içirir. Sonra da okula gider. Cihan, telefonunu ister. Gülseren’in vurulduğun gece üç kere aramış. Daha sonra bir daha aramadı. Cihan, beni buraya getirip tekrar eskiye dönebileceğimizi mi zannediyorsun, yanılıyorsun. Mutluluk yaşanır, yaşatılır Dilara biz bunu yapamadık, beceremedik. Cihan telefonunu alır, Gülseren’i arar. Nasılsın, neredesin diye sorar.

Dilara da onu seyreder. Paltosunu giyer ve çıkar. Biner arabasına sahile Gülseren’in yanına gider. Banka otururlar, konuşurlar. Cihan, hastanede verdiği cam kozasını gösterir. Gülseren, senin vurulduğunu duyunca dünyalar başıma yıkıldı. Senin yanında olmak istedim ama, olamadım.

Gülseren, Cihan’a biz artık görüşmeyelim der ve kalkar, yürür. Cihan arkasından Gülseren diye seslenir.

Özkan tamirci arkadaşına gider, arabasını ister. Alır arabayı gider, amacı kızı Cansu’yu görmektir. Özkan Cansu’yu bulur. Cansu ben senin babaım der. Cansu, tanıdım, Özkan baba, der.

Bölümün sonunda, Özgecan’ın anısına… karartılmış ekran konur. Ben de kadınlarımız öldürülmesin, istismar edilmesin diyorum. Edenler misli cezalarını bulsunlar.