Star Tv’in ‘Paramparça’ dizisi her hafta reytinglerde Pazartesi gecelerinin birincisi oluyor. Son dört haftadır hem AB’de, hem de Total’de gecenin birinciliğini kapattı. Bu dizi neden bu kadar tuttu? Konusu çok çarpıcı, milyonda bir olan ihtimal olsa da. Asıl diziye can veren karakterler de çok önemli olduğu ortaya çıkıyor. Ben burada dizinin önemli oyuncularının dizideki karakterlerini tanıtmak istiyorum.
Önce 6.bölümde yaşananları kısaca aktaralım:
Geçen bölümde Dilara Hanım, kocası ile arasına giren Gülseren’in evine gelerek onu eve yemeğe davet eder. Amacı çocukları için bir çözüm aramak, konuşmak, evini göstermek, Gülseren’i ezmektir.
Cihan ile Gülseren bu çocuklar yüzünden birbirlerine gittikçe yaklaşırlar. Geçmişlerini konuşurlar. Cihan karısından boşanmak istediğini, boşanma davası açtığını söyler. Hatta evlendiği günden beri 19 yıldır mutsuz olduğunu söyler.
Gülseren Cihan Beyin el altından yardımı ile bir turizm şirketinde müşteri temsilcisi olarak iş bulur. Cihan Bey, avukatı aracılığı ile boşanma davası açar, gelen tebligatı Dilara yırtar atar.
Hazal, ağabeyi Ozan’ı tanımak için onun bulunduğu bir mekana gider. Tanışmak ister, Ozan ona yüz vermez. Tanışamazlar. Çıkışta ehliyeti olmadığını ve alkol aldığını bildiğinden Polis 155’e ihbar eder. Ozan polis tarafından çevrilir, karakola alınır. Babası Cihan bu zor durumdan oğlunu kurtarır.
Ozan dedesi Rahmi Beyin ısrarlarına rağmen evdeki yemeğe kalmaz, arkadaşları ile çıkar. Polis ihbarını arkadaşı Caner’in yaptığını zannederek tartışırlar, iş yumruklaşmaya kadar gider. Caner sustalı çakısı ile Ozan’ı karnından bıçaklar.
Dilara’ların evindeki yemeğe Hazal ile annesi Gülseren gelirler. Hazal eve ve eşyalarına hayran kalır, poz poz resimlerini çeker. Cansu bu durumdan rahatsız olur. Yemeğe Hala Keriman da gelmek ister ama Gülseren kabul etmez. Keriman’ın amacı Rahmi Beye kendisini beğendirmek, ona kancayı takmaktır. Yemekte iş pazarlığa döner, Keriman 200 bin avro verin bu iş bitsin der. Cihan Bey rahatsız olur, Dilara’yı işaret ederek dışarı çıkarlar. Cihan karısına, ben senin asıl amacının ne olduğunu biliyorum. Zenginliğini, bu evi göstermek, ezmek için çağırdın. sen nasıl bir insansın, ben bunca yıl seninle nasıl evliymişim diye sitem eder.
Rahmi Bey, yeter be Keriman Hanım çok konuştun, çav çav yettin be… Aferim Gülseren hanım, sen akıllı kadınsın, sen çok ince oynuyorsun. senin asıl istediğin bu servet, bu köşk, bu şa… şaha… Bu zavallı 200 bin avroya oynuyor, sen daha büyük oynuyorsun. Ben bu saçları değirmende ağartmadım, Senin gibi çok karı geçti benim elimden. Ben sizin gözünüzün içine baktığımda anlarım. Konuşma kötü bir mecraya kayar. Rahmi bey Gülseren’in kaybolan kolyesini sallayarak, bu ne arıyor Cihan’ın cebinde. Kolyeyi yere atar, Cansu yerden alır, kendisine hediye verdiği kolye ile aynı olduğunu görür ve çok bozulur. Tatsız başlayan yemek, kötü bir şekilde sona erer. 6.Bölüm de burada biter. Cansu da paramparça olmuş, kafası iyice karışmıştır.
Şimdi dizi karakterlerini de kısaca tanıyalım:
CİHAN (Erkan Petekkaya) : Yaşına göre oldukça yakışıklı, son derece beyefendi, işine çocuklarına düşkün, Cansu’nun öz kızı olmadığını öğrendikten sonra bile onu aşkım diye sevebilen munis bir baba. Karısını sevmeyen, mutlu olmamış bir genç adam. Gülseren’i tanıdıktan sonra, aradığı mutluluğu onda bulduğunu anlamış, ona aşık olmuştur.
GÜLSEREN (Nurgül Yeşilçay): Hayatın ve kaderin sillesini yemiş, şanssız bir evlilik yapmış bahtsız bir kadın. Kızı Hazal’ı çok seven, anne gibi bir anne. Hayat şartlarından dolayı kocasının ablasını çekmek zorunda kalmış, iş hayatında namusunu hep ön planda tutmuş dürüst, son derece güzel bir kadın Gülseren. Kaderin önünü çıkardığı yetiştirdiği kızın öz babası Cihan’a karşı boş değildir.
DİLARA (Ebru Özkan): Zenginliğin verdiği hava ile evdeki hizmetçisini bile ezen havalı bir kadın. Vakıf işlerine koşmaktan çocuklarını ihmal etmiş, anne sevgisi gösterememiş, kocasını bile kadınlık yapamamış tipik bir sosyete kadını.
CANSU (Leyla Tanlar): Son derece alçak gönüllü, mütevazi, gerçekten de Gülseren’in kızı. Hayvanları çok seven, atına çok düşkün. Babasına fazlasıyla seven içli bir kız.
HAZAL (Alina Boz): Hazal’ı Gülseren büyütmüş ama, genlerini asıl annesi Dilara’dan almış. Hayatı boyunca özendiği zengin yaşama kavuşma hayalleri onu çok değiştirir. Havalara girer, öz ağabeyini bile polise ihbar edecek kadar egoist kız, tam bir ergen. Onu büyüten annesini küçümsemesi pek hoş olmuyor.
KERİMAN (Nursel Köse): Paragöz hala, her şeyi paradır. Para için büyüttüğü yeğenini bile satmaya razı. Almanya görmüş ama, sadece yaşamış, görgü almamış, hayatın merkezi sadece kendisi, tam bir mahalle karısı.
OZAN (Burak Tozkoparan): Genç ve yakışıklı, anneden göremediği sevgiyi ona kardeşi Cansu göstermiş, bu nedenle Cansu’ya çok düşkün. Öz kardeşi olarak ortaya çıkan Hazal’ı bile kabul edemez.
RAHMİ (Civan Canova): İş hayatında başarılı olamamış, işini batırmış, son tutunacağı dal oğlu Cihan’a tekrar dönmüş. Oğlunun bile dolandırıcılıkla suçladığı bir adam Rahmi. Menfaati için başkalarına kedi gibi sürtünen bir adam. Ben bu saçları değirmende ağartmadım diyor ama, insanları tanımıyor, Gülseren’e olan konuşmaları yenilir yutulur gibi değildir.
ALPER (Cemal Hünal): Ortağını bile şantajla yapıp, para kazanmak isteyen bir garip adam. Karısını döven, kadın ruhundan anlamayan bir tip. Dilara’ya sarkacak kadar karaktersiz. Geçmişte ne yaşadıklarını ilerleyen bölümlerde öğreneceğiz.
Endemol Türkiye’nin bu harika dizisi bana göre Pazartesi akşamları haklı bir birincilik alıyor. Paramparça’nın jenerik dizi müziği ve ‘Su gibi Gözlerin yağmur’ bence bir harika. Ayrıca, senarist Yıldız Tunç’un da hakkını yememek lazım. Tüm emeği geçenlerin ellerine, yüreklerine sağlık diyorum.
Keyifli Seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller diziden kopyalanarak alınmıştır.
