Kanal D.in aşk ve drama dizisi “Güllerin Savaşı” bütün şiddeti ile devam ediyor. Gülfem Hanımın Gülru’ya açtığı tek taraflı savaşta, kılıcı herkese saplanıyor, büyük yaralar açıyordur. Ömer Beye sokulan bıçak darbesinde, Halide’nin Salih Beyi kışkırtmasının bir sonucudur.
Medyapım’ın bu sevilen dizisi Cumartesi akşamları Kiraz mevsimi ile reytinglerde yarışmaktadır. AB’de Kiraz Mevsimi’nin ardından 2.sırada, Total’de de 4.sırada yer almıştır.
Gülfem Hanım Gülru’yu şimdilik alt etti ama, avucunun içinde zannettiği Ömer Beyi kaybetmek üzere. Ömer Bey hastanedeki görevinden istifa etmiş, Amerika’ya doğru uçmak üzere uçak biletini almıştır.
Mert, Ömer Beyi karnından bıçaklamıştı. O an Gülru da sanki bir bıçak darbesi o yemiş gibi yere düşmüş, bayılmıştır. Gülru gözlerini hastanede açmıştır.
Yonca’nın Taner’e şantajla yaptırmak üzere olduğu basın açıklaması Ömer Hekimoğlu’nun bıçaklanması haberi ile göme gider, yapılamadan sona erer.
Ömer Bey bu olayda bıçak karın boşluğuna gelmiştir, basit bir operasyonla kurtulur. Gülfem Hanım son derece becerekliği ile basını, küçük bir mutfak kazası diye geçiştirir. Mert’in ismini vermez.
Mert, her şeyden habersin elinin kanını denizde kıyısında yıkayarak yok etmek ister. Polisin kendisini tutuklamasını beklemektedir. Gülfem Hanımın onun ismini vermediğini Mesude gelir söyler. Şans bir daha Mert’e gülmüştür. Hakkında şikayet yoktur.
Yonca hırsını alamaz hastaneye gelen Cahide hanımın önüne geçer, kenara çeker, karnımda senin torununun çocuğunu taşıyorum ben, der. Bu sırada bayılır, yere düşer. Hemen hastanede ameliyata alınır, dış gebelik olduğu ortaya çıkar, basit bir operasyonla kurtulur Gülfem Hanım bu olayı da tereyağından kıl çeker gibi halleder. . Ama şantaj nedeni ile hem Taner Hekimoğlu’dan olur, hem de hastanedeki işini kaybeder.
Gülru Ömer Beyi odasında ziyaret eder, Ömer Beyin ısrarlı sorusuna, Mert ile niye evlenmeye karar verdin? Her şeyi net orak anlatamaz. Bugünkü olaydan sonra Mert ile evlenmek istiyor musun hala sorusuna asla diyerek cevap verir. Gülfem Hanım kapıdan ani girerek daha fazla şeyler anlatmasını engel olur. Gülfem Hanım, iyi günler Gülru diyerek onu odadan dışarı çıkartır. Ömer Bey giderken Gülru’yu çapkın bir göz kırpar.
Mesude Hanım evde Mine’nin cep telefonunu kontrol eder, her şeyi öğrenir. Bu mesajı görünce dayın ne diyecek, nişanlı birini ayartmak ne demekmiş sen göreceksin. Ve cep telefonunu çantasına koyar.
Gülru, bu olanları Mert’in neden böyle bir şey yaptığını, Ömer Bey ile Gülfem Hanıma anlatır. Ömer, Yonca’ya geçmiş olsuna gider.
Kapıda kendisi için söylenenleri duyar. Yonca Ömer Beyin de canı cehenneme… Eğer Taner’i ikna etseydi ben bugün Yonca Hekimoğlu’ydum. O sırada Ömer içeri girer, Geçmiş olsun Yonca. Yonca kem küm eder, Ömer Bey umarım bundan sonra güzel aileye layık olmaya çalışırsın, der ve çıkar.
Taner Çiçek’i dışarıda ağlarken görür, kağıt mendil verir. Sen başkasın, der. O sırada hastaneden çıkan Yonca onları yan yana görünce ahlaksız ya… Ben parçalamaz mıyım size diyerek üstlerine yürür. Taner, sen utanmaktan anlıyor musun dolandırıcı, sahtekar seni, der. Bu kardeşler arasındaki kavga evde babasının önünde de devam eder.
Gülfem Hanım, Mesude’yi ayağına çağırır. Her şeyi anlattırır, Mine’nin cep telefonunu da elinden alır. Dışarıda bekletir, videoyu izler. Sen akıllı bir kıza benziyorsun, kardeşini karşına al, konuş. Ben sizin rahatınız öyle bir kaçırırım ki, yıllar boyu kendinize gelemezsiniz diyerek tehdit eder.
Gülfem iki gün düşünür. Kardeşi Cihan’ın odasına gider. Cihan’ın Gülru’yu beklediğini görünce sen onu düşünme o gelemez, der.
Gülru, Ömer Bey ile bahçede karşılaşır. Gülru hastanedeki utancındah bahseder. Bu kadar olup biten arasında mahsun olan sensin. Niye aniden Mert ile evlenmeye karar verdin? Gülru, Halide Hanım babama bir şeyler söylemiş, o da çok sinirlendi hemen olsun bitsin istedi. Ömer Bey ısrarla Halide ne söylemiş diye sorar. Halide’nin benim sizi ayarttığımı söylemiş.
Ömer bu lafları duyunca hışımla Gülfem’e gider. Gülfem Ömer nerde kaldın deyince; Ömer Bey hizmetlin ne zamandan beri özel hayatımın içinde diye sorar. Gülfem böyle bir şey mi yapmış, bu ne cüret… Halide’yi çağırır. Bir güzel de Ömer’in yanında kim oluyorsun sen diye azarlar. Ömer Bey ikimizde yeterince gerildik der ve çıkar.
Daha sonra sahilde Salih Beyle konuşur. Halide Hanımın yaptığı işgüzarlıktan bahseder. O sırada Gülru yemek için babasını çağırmaya gider. Gülru konuşmaları duyar. Ömer, Gülru’yu haksızlık etmeyin. Gülru iyi bir evlat. Gülru’yu çok iyi bir kız yetiştirmişsiniz, böyle birini yetiştirdiğiniz için, kendinizle gurur duyabilirsiniz. Salih Bey, Ömer’e siz olgun bir insansınız, Gülru çok genç, hiçbir hayat tecrübesi yok. Onu incitmeyeceği bir mesafede tutacağınızdan eminim. Ömer, siz hiç merak etmeyin Gülru’yu asla incitmem. O an Gülru ortaya çıkar, çok teşekkür ederim söyledikleriniz için.
Yonca Taner’in evine baskına gelir gibi, gider. Ağzına geleni söyler. Polise arayın diyen Cahide Hanıma, Yonca arayın hep birlikte basına rezil oluruz. O sırada Ömer Bey ne oluyor diye çıkar. Gülru da ablasının peşinden gelmiştir. Ömer Beye karşı iyice rezil olur. Cahide Hanım Gülfem’i arayarak Yonca’nın köşkü bastığını anlatır.
Gülfem Halide’yi çağırır, derhal bana Salih Beyi çağırmasını ister. Kızlar babalarının namaz kıldığını söyler. Yonca bitim ben diyerek Gülru’dan yardım ister. Babamın haberi olmasın, git Gülfem Hanım ile konuş, sonra da yemin ederim asarım kendimi diyerek tehdit eder. Babam da kalpten ölür.
Gülru, Gülfem Hanıma babamla konuşmayın diyerek yardım ister. Lütfen ne isterseniz yaparım deyince, Gülfem aklına gelen şartı ortaya koyar. Mert ile yarım klan işi tamamlamasını ister, nikah işi. Gülru, artık yapamam dese de, Gülfem Halide’ye Salih efendiyi beraberinde getirmesini ister. Gülru, tamam diyerek şartı kabul eder. Mert, kabul etse de babam kabul etmez. Gülfem ikna yeteneğini kullanacaksın.
Gülru, Yonca’yı kurtarmış ama kendini yakmıştır. Konu kapandı Mert ile evlenmem karşılığında…
Gülfem Hanım, Mert’i arar. Mert gelir, yanına oturtur. Gülru, seni şikayet etmememi o istedi. Mert, Gülru sana çok aşık, barışmak istiyor seninle. O videolar düzmece… O kız sana tuzağa düşürmüş. Bunu bırak Güru ile evlenmek istiyorsan o kızı bir şey yapma. Yarın evlilik hazırlıklarını kaldığınız yerden devam edin.
Mert, sabah Gülru’ya telefon açar. Buluşmaya karar verirler. Gülfem Hanım, Ömer’in annesi Cahide Hanıma olayı çözen planını anlatır.
Mert hiçbir şey olmamış gibi bir adet kırmızı gül ile Gülru ile buluşur. Mert bir milyon kere özür diler. Allah Gülfem Hanımdan razı olsun çağırdı, her şeyi anlattı. Gülru’dan af diler. Gülru içi burkulsa da bu işi tamamlayalım, der. Mert Gülfem Hanıma nikah işlerini başladıklarını haber verir.
Mert ile Gülru’yu yine el ele gören Salih Baba çok şaşırır. Mert, Salih Baba biz elini öpmeye geldik, nikah dairesinden üç gün sonraya gün aldık. O an Ömer de karşılarına çıkar. Salih elindeki çöp torbasını atarak içeri gider. Ömer Bey Gülru’ya sorar gözlerle bakar. Mert, doktor bey kusura bakmayın. Ben size çok büyük bir yanlış yaptım. Bizde namus dedin mi kan akar. Biz öyle görmüşüz. Ayrıca Allah razı olsun beni ele vermediniz. Gülru, Ömer’in bakışları altında adeta ezilir, ben babama bakayım der ve içeri geçer. Mert de peşinden gider. Ömer öylece kala kalır.
Hemen Gülfem’in odasına gider. Bu işte senin parmağın var mı? Diye sorar. Gülfem neden bahsediyorsun deyince, numara yapıp yapmadığını anlayacak kadar tanıyorum seni. Gülru’yu evlenmeye zorlamak için ne yaptın. Sonrada çarpar kapıyı çıkar.
Mert gelin arabasını keyifle hazırlarken Mine gelir. Mert çok büyük hata yapıyorsun. Pişman olacaksın. Mert Mineyi tokat atar, hırpalar. Mine sen günün göreceksin diyerek, ağlayarak gider.
Yener, karısı Musede’yi arar, yeğeni Mineyi sorar. Mine üstünü başını iyice parçalar. Yener eve gelir, peşinden Mine perişan halde eve gelir. Yener kim yaptı bunu deyince, Mert beni tecavüz etmeye çalıştı, der.
Gülfem Hanım Halide ile gelinlik gönderir, giymesini de ısrar etmiştir. Gülru üzüntüsünden hiç konuşmaz. Ömer Bey, Çiçek’i telefon açar, ablanı görmem gerekiyor. Gülru’yu… Çiçek sanmıyorum, nikah için hazırlanıyor. Ömer çok önemli, birkaç dakika için görebilir miyim? Çiçek, bu halde çıkamaz, babam evde yok, istersen sen içeri buyur.
Ömer içeri girer, Gülru’yu gelinlik ile aynanın önünde görür. Kardeşinden rica ettim. Sana tek bir şey soracağım. Gülru, sormayın, bunu bana yapmayın… Ömer, neden korkuyorsun bilmiyorum. Ama bildiğim, ve emin olduğum tek bir şey var. Ben seni… Gülru, eli ile Ömer Beyin ağzını kapar, konuşmasını engeller. Ne olur söylemeyin. Gülru, benimle gel, her şeyi bırakıp benimle gel. Hayata yeni bir başlangıç yaparız. Hem de nerde istiyorsan orda… Gülru, Ömer Beyi itekler, izin verir misiniz, nikaha geç kalıyorum, der. Ömer, gerçekten istediğin buysa… İnan mutlu olmanı çok isterim. Hoşça kal der ve çıkar, gider. Gülru, arkasından göz yaşlarını tutamaz.
Ömer Bey, Gülfem Hanıma dokunaklı bir mektup yazar. Her şeyi, duygularını anlatır. Gülru’ya aşığım diye itiraf eder. Kalbimde onun aşkı olduğu müddetçe ne sana, ne de başka bir kadına yer yok. Hastane görevlisi uçak biletini getirir. Ömer, istifa dilekçesini verir. Bu mektubu da Gülfem hanıma verirsiniz.
Mert gelin arabasına gelini ve kardeşlerini bindirir. Nikah dairesinin yolunu tutarlar.
Gülfem Hanımı hastanede kötü sürpriz beklemektedir. Görevli kız Ömer Bey bu sabah istifa dilekçesini verdi. Kendisi Newyork’a gidiyormuş. Size bunu bıraktı diyerek mektubu verir.
Nikah bekleme odasında Yonca işin dalgasındadır. Kalem alayım, ayakkabının altına imzamızı atalım derken, küçük kardeşi Çiçek onu en iyi anlayandır. Abla, bunu yapmak zorunda değilsin. Babam üzülürse üzülsün, Yonca ne yaparsa yapsın. Ömer Bey sana aşık, ne olur yapma. Ne kadar acı çektiğini gözlerinde gördüm ben…
Mert, gelin odasına Gülru’yu almaya gelir. Ağladığını görünce, sen baban bizle gelmedi diye üzüldün. Ben senin babının gölünü alacağım, biz onun kucağına bir tane oğlan verdik mi, bir şeyi kalmaz onun.
Yener polis ile nikah salonuna doğru geliyordur. Bu arada nikah başlar. İlk soru Gülru’ya sorulur, Mert Gencer’i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? Gülru’dan ses çıkmaz, Mert’in yüzüne bakar, evet diyemez. Ve 14.Bölüm burada biter.
Ömer New York’a gitmek için hava alanına doğru giderken, Gülru içindeki duyguları kulak vererek hayır mı diyecek.
Yoksa gelen polis Mert’i nikah masasından kaldırarak, bileklerini kelepçeyi takacak ve bu nikah yarım mı kalacak! Haftaya bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Burada bir satır başı açarak, Barış Kılıç (Dr. Ömer Hekimoğlu) ve Damla Sönmez (Gülru Çelik) ve de Canan Ergüder (Gülfem Sipahi) başarılı performanslarıyla göz doldurduklarını söylemek istiyorum. Ayrıca tüm kadroya da tebrik ediyorum.
Keyifli Seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller İnternetten ve tarafımdan diziden kopyalanarak alı