Star Tv.in aşk ve macera dizisi “Kurt Seyit ve Şura” da, Şura gelinliği ile bekliye dursun, Seyit ortada yoktur, çünkü kaçırılmış, Rusya’ya gönderiliyor. Dün akşam Acun’un Survivor yarışma programı nedeniyle geç başladı. Aslında Küçük Ağa dizisi ile de başlangıçları çakışmadı ama, dizi beklenen reytingleri alamadı. AB’de 6.sırada, Total’de 12.sırada yer aldı. Bu kadar güzel bir dizinin reytingi neden düşük diye sorgulamadan edemiyor insan. Oysa 1919 İstanbul sokak manzaraları, insanları çağa uygun, hatta zenginlerin gittiği yerler, o yılların İngiliz arabaları, faytonlar çok güzel yansıtılıyor.
Kıvanç Tatlıtuğ çok başarılı, Farah Zeynep Abdullah’ın performansı da göz dolduruyor. “Petro” karakterini canlandıran Birkan Sokullu ve “Celil”’i hayat veren Ushan Çakır ve de çocuk oyuncu Sabri’yi canlandıran Durukan Çelikkaya da çok başarılı ve sempatik.
Geçen bölümde Şura merdivenlerden Sabri’nin kolunda inmiş, nikah masasına oturmuş, Seyit’i beklemeye başlamıştı. Bekledikçe endişeler artar, Şura çok üzülür, adeta yıkılır.
Bu durumdan Petro çok memnundur, amacına ulaşmış, nikahın kıyılmasını engellemiştir. Nikah memuru daha fazla beklemez, hazır olduğunuzda haber verin der ve gider.
Petro ile Celil konuşurken mektup lafını Şura duyar, ne mektubu diyerek lafa karışır. Petro, Lola’nın Petro’ya sözde yazılmış olan mektubu Şura’yı verir. Mektupta Barones, sonunda hayalim gerçekleşiyor, İngiltere’ye gidiyorum, hem de sevdiğim adamla Kurt Seyit ile birlikte. İddiadan bahseder, Seyit bana döneceği konusunda, o gün geldi, Seyit ile yeni hayatıma doğru yola çıkıyoruz. Bu düzmece mektupları ve planları Petro ayarlamış, nikahı engellemiştir. Şura, o kadın yalan söylüyor der ve inanmaz. Celil de kesin yalan söylüyor diyerek destekler.
Şura odaya çıkar, olanları bir anlam veremez. İnanmam, Seyit bunu bana yaptığını inanmam diyerek, ağlar, göz yaşı döker.
Planın bir parçası da, Barones de kaçırılır, bir yere kapatılır. Seyit’in gemi alt kamaralarından birinde 3-5 kaçak göçmen ile kapatılmış, gemi Karadeniz’e doğru yola çıkmıştır bile. Bütün bu işler için, Yüzbaşı Billy’den yardım alır. Petro, Celil’e İngiltere’ye giden yolcu listesinde Barones ve Seyit’in ismini gösterir. En ince detayı ile bunları bile düşünmüştür.
Şura, herkesle vedalaşır. Küçük Sabri ile vedası bayağı duygulu olur. Şura, bir şey biliyorsanız benden saklamayın diye yalvarır. En büyük destekçisi ve yardımcısı Celil’dir, onu güvenir, bulmasını ister. Petro, yalancı destekçisi olarak hep şura’nın yanında gözükür.
Billy Lola’yı ziyarete gelir, sen Türk direnişçileri ile işbirliği yaptın diyerek açıklamada bulunur. Billy bir daha kimseye aptal yerine koyamayacaksın, der. Kapıdaki askere de bu durumdan kimsenin haberi olmayacak diyerek tembihler.
Ayşe de, Seyit’i sevmektedir. Seyit’in ortadan kaybolmasını çok üzülür, gizli gizli ağlar.
Rıza’nın elemanlarından Aylin’de gözü vardır. Kardeşin İgor’u bulacağım diyerek onu oyalamaktadır.
Otele yeni bir müşteri gelir. Gelen Şura’nın teyzesidir. Şura onu görünce çok sevinir. Şura’nın mektubunu alınca nikahını yetişmek için gelmiştir. Teyzesi bütün olanları Şura’dan öğrenir, gece boyunca konuşurlar. Onu alıp, İngiltere’ye gitmek istemektedir. Şura, Seyit ile yaşadıklarını anlatır. Teyzesi Lola ile Seyit’in aynı gemide olduklarını, Celil’in onayladığını söyler. Hemen Celil’e koşar, Celil listede isimleri var, ama imzasını tanırım. O imza onun değil demek istedi. Celil dün geceyi anlatır. Şakalaşırken bir mektup getirilir, mektubu okuyan Seyit, geliyorum diyerek çıkıp gider. O mektup Barones’ten gelmişti. Bütün bunları inandığı, Seyit’i inandığı için aptal şura, diyerek kendini suçlar.
Seyit, gemide yanında bulunanlarla konuşarak bir senaryo hazırlar. Gelen nöbetçiden doktor çağırmasını ister. Nöbetçi yalan söylüyorsun dese de aksırır, tıksırır, buradaki herkesin karahumma hastalığına yakalandığını söyler. Sonra doktor gelir, Seyit karahumma hastalığının belirtilerini bildiği için anlatır. Daha sonra doktor gelir, karahumma değil mi bu diyerek elindeki altın yüksüğü gösterir. Bu yüzüğü rüşvet olarak vermiş, derhal buradan gönderilmesi gerektiğini, yoksa bütün gemiye yayılabileceğini söyler. Bunların hepsini bir filikaya koyup, denize bırakırlar.
Güzide Hanım odaya servis getirir. Hanımefendi giderken Şura’yı götürmeyeceksiniz değil mi? diye sorar. Daha seyahat planımızı yapmadık, Giderken haber veririz. Kısa zamanda onu da alıp, İngiltere’ye gideceğiz der.
Celil, Ahmet Beyle görüşür. Ahmet Bey, Şura’ya bir yüzük almak için en iyi kuyumcu adresi sorduğunu, nikah sabahı da gidip, o yüzüğü aldığını söyler. Bu yüzüğü alan, seven bir adam bunu yapmaz der.
Şura, Petro ile konuşur. Benim yüzümden ailesine karşı geldi. Babası ile helalleşmeden ailesini kaybettiğini söyler. Çok üzgündür, Petro sahte dert ortağı olarak onu dinler.
Ara sıra Şura’nın ellerini avuçlarına alır, okşar. Petro, sen gidersen ben burada durmam, sizinle gelirim, der. Ben seni seviyorum Şura…
Şura, ne diyorsun, lütfen diyerek ellerini avuçlarından çeker. Petro, Seyit ile beraber olduktan sonra, bu aşkı içime gömmeyi yemin ettim. Ben acı çekiyorum. Sonra da Şura’dan özür diler.
Seyit, kürek çekmekten elleri kabarmıştır. Kimse ümidini kaybetmesin, herkes sırasıyla kürek çekecek, karaya çıkacağız. Bir sabah bitkin ve uykudadır, tekne kıyıya vurur. Onları Türk askerleri karşılar. Seyit, ben Türk’üm dese de, konuşturmazlar. Hepiniz tutuklusunuz, diyerek alıp götürürler.
Akşam yemeğinde herkes oradayken Şura konuşmak ister. Biz yarın ayrılıyoruz, başka bir yere gideceğiz. Hepinizi çok seviyorum, sizler ailem gibiydiniz. Bu tamamen teyzemin isteği, lütfen bana anlayış gösterin. En çok üzülen de Sabri olur. Sabah Şura’nın odadan ayrılması oldukça güç olur, bir dolu hatıraları vardır bu odada. Sonra Celil gelir, onu aşağı indirir. Bu vedalaşma çok hüzünlü olur, herkes duygulu anlar yaşar.
Tam bu sırada Yüzbaşı Billy gelir. Şura’ya dönüyorsunuz demek, Şura hayır hiçbir yere gitmiyorum. Billy, o halde size bol şans diliyorum. Güle güle deyince, Celil, yo… ben bir yere gitmiyorum, buralardayım yüzbaşım, görüşürüz, der. O sırada Rıza’ya öldürülen İngiliz subayının katilini bulduğumuzu söylemeye geldim. İgor Sakalof. Kaçarken suçunu itiraf etti öldürüldü. Aylin, yalan diyerek Billy’e saldırır. Benim kardeşim katil değil.
Seyit, parmaklar arkasında derdini anlatamaz, bekle komutanı derler. Telgraf çekmemi izin verin, nişanlımı telgraf çekmeliyim.
Yüzbaşı Billy Petro’ya ziyarete gelir. Gemiden telgraf çekildiğini, Seyit geri döndüğü haberini verir. Petro şoktadır. Seyit dönerse her şey ortaya çıkacak. Petro, Barones benim sağlamam olacak, der.
Şura bir eczanede çalışmaya başlar. Cuma günleri Sabri ve Galip ile görüşürler. Fayton ile yetimhaneye giderler, orda yemek dağıtırlar. O sırada kemancı Yusuf yemek sırasına girer. Sabri nerelerdesin Yusuf abi diye sorar. O an Şura’nın yaka broşuna takılır, nereden bulduğunu sorar. Şura, ablamın bu der. Yusuf, Valentina’nın kardeşi misiniz diye sorar.
Yusuf, evet der ve onu ablasına götürür. İki kardeşin buluşması görülmeye değerdi. Valentina rüyadayım. Şura, hayır rüya değil. Dakikalarca birbirlerine sarılırlar. Akşam evde bütün aile özlem giderirler.
Petro, Barones’e gider. Aralarında bir hesaplaşma vardır. Her ikisi de birbirlerine can borçludur.
Aylin’in Billy’e öfkesi gittikçe bilenmektedir. Rıza’ya tam 37 gün oldu, o katilden intikamımı alacağım. Bil, o gece sivil kıyafetle Rıza’ya gelir. Rıza tek başına çalışıyor, kaçak içki yapıyordur.
Yusuf, Valentina’yı artık benimle çakamazsın? Hayır, çalmaya devam der. Yarın akşam, biz de sizi dinlemeye geliyoruz. Şura, abla benim için çalacaksın der. O gece iki kardeş dertleşirler. Artık kaderimiz değişiyor Şura. Şura; “Seyit olmadan mutlu olamam ben.” Şura, göz yaşlarını tutamaz. Hala beni bırakıp gittiğine inanmıyorum. Biliyorum, gelecek.
Seyit, şehre dönmüştür. Bir gece Petro’nun karşısına çıkar. Akşam, evde ona bu yaptıklarının hesabını soracağım, burnundan fitil fitil getirmezsem bana Seyit demesinler. Petro, Billy gerçekten çok tehlikeli adam. Sen kaybolduğun gün Barones’i de içeri atmış. Ben rüşvet verip kurtardım. Petro, dışarısı senin için çok tehlikeli seyit. Petro, Şura’nın teyzesinin İstanbul’a geldiğini, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını, eczanede çalışmaya başladığını söyler. Seyit, allak pullak olmuştur.
Celil, Şura’nın teyzesi ile görüşür. Şura ile Tina’nın dışarıda olduğunu söyler. Celil hemen görmek ister. Teyze, Şura artık sizi görmek istemiyor. Celil, buna inanmamı beklemeyin benden. Siz ona Seyit’i hatırlatıyorsunuz. Valantino ile bu kadar mutluyken onu geçmişe götürmeyin, zaten kısa bir sonra buradan gideceğiz. Celil söylenenlerden yüz üstü geri döner.
Yahya Beyle, Celil’e mektuplar gelir. Bunlar Seyit’tendir, İstanbul’a döndüm, Yüzbaşı Billy’nin oyununa geldim, akşama geldiğimde her şeyi anlatacağım. Yahya, mektubu okur, kaçmamış Ali Dayı, bu akşam otele geliyor. Ali Dayı çok duygulanır, ağlar.
Petro ile Seyit, fayton ile eczaneye doğru giderler. Tina ile Yusuf ve Şura’nın yeğeni de onlarladır. Şura eczaneden elinde bir buket çiçekle çıkar, arkasından gelen yeğenin koluna sevgili gibi girer. Seyit onları öyle görünce sevgili zanneder. Petro taşı gediğine koyar, işte bu yüzden gelmeni istemedim.
Seyit’in gözlerine yaşlar gelir. Petro, Şura gelinliği ile bırakıldığı gün seni terk etti, der. Seyit, gördüklerinden adeta donmuş kalmıştır ve 10. Bölüm burada biter.
Seyit’in Şura’ya kavuşması haftaya kaldı. Petro’nun planı işliyor şimdilik. Seyit, Celil ile konuştuktan sonra, Şura’sına kavuşacak. Düğümü Celil çözecek gibi gözüküyor. Bütün bu gelişmeleri ve Seyit’in Yüzbaşı Billy’den nasıl bir intikam alacağını haftaya hep birlikte göreceğiz.
Keyifli Seyirler.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Not: Görseller internetten ve dizifilm.com’dan ve tarafımdan diziden kopyalanarak alınmıştır.