Vatanım Sensin / Leon – Hilal aşkı son iki bölüme damgasını vurdu!

Bir laf vardır; Aşk’ın dini, imanı, vatanı olmaz. Dostlar arasında yaşanan aşk, düşmanlar arasında yaşanan da savaş olurmuş. Onlar dost değil, dini ırkı vatanı ayrı iki düşman tarafın çocukları. Leon ile Hilal arasında yaşanana ne aşkı demeli… Vatanını işgal eden komutanın oğlu Teğmen Leon ile Türk kızı Hilal arasında son iki bölümdür yaşanan aşk diziye damgasını vurdu.

Teğmen Leon Afyon’a gönderilen yardım sandıklarındaki silahları Hilal’a olan aşkı uğruna görmezlikten gelmiş, kendi vatanına ihanet etmiştir. Bu suçu nedeniyle, kaçak durumuna düşer.

Günlerce ormanda kaçak durumunda saklanmak zorunda kalır. Hilal ona yiyecek götürür.

Mehmet tabancası ile Leon’u öldürmek ister. Hilal, Teğmen Leon’u siper olur. Mehmet’e önce beni öldürmen lazım. Hilal seviyorum onu, vatanımız için silahları göz yumdu. Onu ikna eder, Leon’u Ali Kemal’e götürür.

Leon yurt dışına kaçacaktır. Hilal ile vedalaşır. Ben tekrar seni bulmak için geleceğim, bekler misin? Seneler geçse bile dönerim.

Kıyıdan sandala bindirip, açıktaki gemi ile göndereceklerdir. Teğmen Leon’u, Ali Kemal ile Hilal deniz kıyısına getirirler, oradan tekneyle sahildeki gemiye geçecektir. Ali Kemal ile Leon vedalaşırlar.

Hilal ve Ali Kemal ayrılırlar, tam o sırada Yunan binbaşı ve askerler gelip, Leon’u yakalarlar ve götürürler. Yıldız ihbar etmiş, bu nedenle yakalanmıştır. Hilal, bundan sonra senin gibi bir kardeşim yok diye isyan eder.

Babası General Vasili oğlunu hücrede ziyaret eder, af edemez, vatan hain olarak, sorgulanıp askeri mahkemede yargılanacağını söyler. Daha sonra, General Cevdet onunla konuşur, sebebini soran Cevdet’e sizi nefret bu hale getirdi, bana da sevda… Cezam neyse razıyım.

Azize kızlarına Teğmen Leon’un yakalanmasının ailesine zarar vermesinden endişe eder. Yıldız’a ihbar ettiği için çok sinirlenir.

Leon’un annesi Veronika bir türlü oğlunun neden yaptığını anlam veremez. Türk kızına yazdığı mektup olduğunu öğrenir. Hilal mahkeme salonuna Leon ile konuşmak için gelir, ama konuşturulmaz. Hilal’e sana mı yazdı diye sorar, sonra da sarılır. Onu ancak sen ikna edebilirsin, hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapsın diye yalvarır.

Teğmen Leon askeri mahkemede yargılanır. Mahkeme kararını verir, vatana ihanetten kurşuna dizilerek infaz edilmesini karar verilir. Veronika kocası general Vasili’ye, oğlunun katledilmeden Hilal ile konuşturmasını rica eder.

Ve Leon’un yanına girmeye başarır, sıkı sıkıya sarılırlar. Konuşurlar. Hilal; mani olmamın bir yolu olmalı. Leon; Yok bir yolu, yok. Ben bir şey öğrendim barış için savaşmak, savaş için savaşmaktan daha güçmüş. İnsan sevmediği bütün yolları, sevdikleri uğruna girmek mecburiyetinde kalabiliyormuş, ben de bunu yapacağım. Hilal, göz yaşları içinde benim için yaşamalısın Leon. Biz istersek bu savaşı durdururuz. Leon’un avucuna bir şey sıkıştırır.

Veronika oğlunun acısına dayanamaz, bileğini keserek intihara kalkışır.

Hilal oldukça üzgündür, kendisini tabiatın derinliklerine salar. Leon’u beklemeye başlar. Leon’un nasıl olduysa hücresinin kilidini yüzbaşı açık bırakır, Leon kaçar ve Hilal ile buluşur.

Hilal, Leon’un durgunluğunu görünce, niçin böylesin kaçtın kurtuldun işte… Leon, ne kaygı, ne korku ne de musibet bırakmayacak yakamızı… Olsun şu halimizi dünyanın bütün savaşlarını feda edelim. Sıkıca sarılırlar…

Diğer taraftan Rıza Bey İstanbul’da Meclis-i Mebusan’da ateşli bir konuşma yapar.

M.Kemal’in Misak-ı milli kararları oylama kabul edilir. Rıza Bey, İzmir’deki İngiliz Hamilton’a oğlunu feda ederek istediğini yapmaz. Hamilton da oğlunu öldürür.

M.Kemal Cevdet’e yazdığı mektupta başarılarından dolayı kutlanış rütbesini Miralaylığa yükseltmiştir. Bir gerçek rütbe itibarının verileceğini müjdelemiştir.