Star Tv’nin fenomen dizisi “Medcezir” 63. Bölüm ile Star Tv ekranlarında izleyicisini çok duygusal anlar yaşattı. Yaman & Mira aşkı her şeye rağmen gene süperdi. Sonunda Mira pes etti, canından çok sevdiği Yaman’ını terk etmek zorunda kaldı. Bakalım onu görmeden kaç gün, kaç gece dayanabilecek. Her şeye rağmen, Medcezir’de gel-gitler ile devam ediyor.
Medcezir reytinglerde kötü gidiş devam ediyor. Total’de % 4,51 ile 5.sırada, AB’de % 4,18 ile 6.sırada yer almıştır.
Medcezir’in televizyonda izlenme oranları düşmüş olabilir. Milyonlarca kişi internetten izliyor. Bence, Medcezir reyting kaybetmiş değil. Çağatay Ulusoy’un milyonlarca seveni var, Serenay Sarıkaya’nın da öyle. Sırf bu diziyi onlar için izliyorlar. Aralarında Yaman ve Mira olarak müthiş bir uyum var. Oyunculuk performansları da harika.
Biz gelelim 63.bölümde geçen olaylara:
Geçen bölüm sonunda Mira karakola giderek, “Kenan Koper’i ben vurdum diyerek bir ihbarda bulunmuştu. Memur Yaman Koper suçunu itiraf etmiş deyince Mira, beni korumak için suçu üstüne aldı. Geçen olayları anlatır. Emniyet gelen iki kız Mira’yı tanırlar. Mira’nın ailesi onun hasta olduğunu söyleyip, oyalanmasını isteyip, derhal oraya gelirler.
Nemin Hanım hastaneden ayrılır, Hasan’a gidecek yerim yok deyince; Hasan benimle gelirsin, sen hala benim karımsın. Ben dersimi aldım.
Yaman, Selim Bey ile mahkemeye hakim karşısına çıkmış, adli kontrol altına alınmasına, her pazartesi ilgili polis merkezine giderek imza atmasına, soruşturma dosyasının baş savcılığa iadesine karar verilir ve serbest kalır.
Faruk Bey ile Sube Hanım Mira’yı almak için emniyete gelirler. Aralarında tartışırlar, Mira her şeyi anlattım çok geç der. Mira’yı tanıyan kız işbaşındadır, bütün bu tartışmaları cep telefonuna gizlice kaydeder. Sude Hanım, Mira’yı sorgulayan komisere başında tümür var diyerek, olayı ört bas eder. Babası dışarıda kızına yalvarır, Beren bu olayı duyarsa kaldırmaz diyerek Mira’yı yumuşatır.
Kızlar çekimlerini bu olay internete satarlar. Haber hemen tıklanmalara başlar.
Yaman Faruk Beyi arar, abim ifadesini değiştirmeyecek, Mira’nın adını vermeyecek der. Faruk, Mira yanımda… Yaman, Mira ile konuşmak ister, mira konuşacak durumda değildir. Oradan eve geçerler.
Mira babası ile gider, onunla konuşmak, bir yol göstermesini iser.
Yaman, abisinin odasına yanına gelir. Selim Bey de onları dinler. Yaman geçmiş olsun der ve aralarında konuşurlar. Mira’yı bu işe karıştırma diyerek tembih eder. Yaman son sözünü söyler, şu andan itibaren abi-kardeş değiliz, iki yabancıyız. Kenan, peki, der. Yaman, seni ben vurdum, ötesi berisi yok, olmayacak da… Aramızdaki hesabı da böyle keseceğiz. Sonra çıkar giderler. Selim hiç konuşmaz, sadece çıkışta geçmiş olsun, der.
Faruk Bey kızı Mira ile sahilde bir banka oturup, baba-kız konuşup, dertleşirler. Geçmişi geleceği konuşurlar. Faruk, geçmişi hatırla Yaman’ı ikinci kez kaybetmeyi dayanabilecek misin? Doğru kararı kendin vereceksin.
Nevin hanım Eylül’ün annesi babasına gider, bebek Can’ı okşayarak, onlarla vedalaşır. Yaman da annesini görmek için uğrar, çıkışta kapıda annesi karşılaşır. Konuşurlar. Nevin, ben söyleyeceğimi söyledim, bundan sonrası senin kararın. Bu evlilik olmaz, o kızın ellerinde benim oğlumun kanı var deyip, keser atar. Annesinin Hasan’ın yanına gidince, Anne onunla mı gideceksin. Annesinin başı ile tasdikler. Yaman, onunla mı cezalandırıyorsun beni. Nevin, ne olursa olsun, bir tek o terk etmedi beni.
Yaman gözünden akan yaşları silerek, arkalarından bakar, kalır. Arabadan Selim Bey, Mert ve Eylül bu sahneleri seyrederler.
Eve geldiklerinde Yaman, arabadan iner Mira’ların kapısına seslenerek koşar. Zile çalar, Beren açar, kurtulmuşsun diyerek Yaman’ın boğazına sarılır. Mira’nın babası ile birlikte olduğunu öğrenir. Eylül de gelip, Beren’e hoş geldin, der.
Faruk Bey kızı Mira’yı aldığı evin sokağına getirir. Uygun zaman değil ama, iflas ettiğini her şeyini kaybettiğini, daha büyük battığını söyler. Sadece bu evi bir müşterinin borcu karşılığı aldığını söyler. Bundan sonra yeni evim burası olacak. Sen de Beren ile Asım Beyin yanına taşınacaksın deyince Mira, asla der. Oturduğumuz evin de satılması söz konusu olabilir. Mira, satılsın ben de seninle burada yaşarım. Ben asla annemle yaşamayacağım.
Yaman o akşam duşta yıkanır, düşündükçe kendisini tutamaz ağlar, ağlar.
Duştan çıkar, gitarına bakar, Mira’yı düşünür, Ağva’da beraber şarkı söylediklerini, Mira bir daha artık beni bırakma, seni seviyorum sözlerini hatırlar.
Sedef, Mert ve Selim Bey evde aralarında konuşurken Deniz Hanım arar. Selim’e İzmir’den babası ile birlikte döndüklerini, internette bakmasını söyler. Selim bey açar bakar, Mira’nın anne-babasıyla tartışmalarını görür, Mert de bakar.
O sırada gelen Yaman da görür. Her yerde olan görüntüleri Asım Beye Leyla da gösterir. Asım Bey derhal Sude Hanıma arar, benden sakladığın nedir, Mira Kenan’ı neden vurdu. Eve gel her şeyi anlat bana.
Faruk ile Mira da eve gelirler. Mira ben ne yapacağım. Faruk yaman ile birlikte karar vereceksiniz. Önce onu bir dinlemelisin. İçeriden Mert Mira’nın geldiğini görür. Yaman koşarak gider, Mira’ya sarılır. Saçlarını okşar, öper. Niye beni dinlemedin, gittin ifade verdin.
Mira konuşmamız lazım der ve birlikte sahile giderken, Beren evden çıkar ablasına sarılır. Bren meraktan çatlayan bir kardeşin olduğunu unutma.
Mira il Yaman sahilde oturup, konuşurlar. Yaman neden karakola gittin? Söyledim, kimse suçlu olduğumu inanmadı. Aramızda engeller var, ailen annen, abin hep aramızda olacak. Mira, hem anlatır, hem de gözyaşlarını tutamaz. Yaman da ağlar, başaracağız diyerek Mira’yı yüreklendirmeye çalışır. Mira, ben aranıza girmek istemiyorum Yaman. Zaten bizim de bir aile olabilmemiz… Yaman, sakın, sakın prenses… Ayrılık konuşması yapma. Seni asla bırakmam, bunu unut.
Yaman, her şeyi düzelticem, söz veriyorum. Senden ayrılmam. Mira’yı sarılır, göğsüne basar.
Eylül haber bizim eve de ulaşmış deyince, Sedef, genç bir kızın hayatı bir tıka bağlı, izle paylaş, geç. Eylül gidip bir Mira’ları baksak mı, der. Selim Bey, rahat bırakın çocukları, konuşsunlar. Mert, uzaktan bakacağız.
Güvenlikten Deniz’in babası Oktay Bey, Selim Beye geldiği söylenir. Selim Deniz’i arar, ulaşmaz. Oktay Bey emrivaki Selim Beye saklanmaya gelir.
Savcı Deniz Hanımı sorguya çeker, babanız nerede diye sorar. Deniz, bilmiyorum diye keser, atar. Savcı, babanız yüzünden bir adam öldü, babanız yüzünden benim babam öldü.
Asım Bey karısı Sude’yi dinler, inandırıcı bulmaz, yeter def ol evimden diyerek kapıyı gösterir. Sude şoktadır. Asım yıkıl karşımdan diyerek ısrar, eder. Hemen boşanacağım senden. Asım Bey, buraya geldiğin gibi gideceksin. Bir çöp bile almadan gideceksin.
Sude, mağdur olan benim, sen de bana tekme vuruyorsun. Gitmeyeceğim, sana kolay lokma olmayacağım diye diretir. Sude çıkışta Leyla’yı görür, Asım Beyin imzalaması gereken evrakları getirdiğini söyler. Leyla, Asım Beyi fenalaşmış olarak bulur.
Mert ile Eylül, Yaman ile Mira’yı sarmaş dolaş bulunca sevinirler. Mert, Yaman’ın süper güçleriyle meseleyi çözmüş diyerek espri yapar. Leyla, Mert’i arar, dedesinin rahatsızlandığını bildirir. Mert, derhal dedesinin evine gelir.
Yaman ile Mira’yı Burak ve arkadaşları görür, Mira konuşamayacağım diyerek oradan uzaklaşır.
Atılay Selim beyi arayarak, Mira’nın dosyasının da savcılığa geldiğini söyler. Savcı yeni durumla ilgili konuşmak istiyormuş. Selim Bey ben Mira’nın vekaletnamesini alayım, der. Sedef de babasına gider. Deniz Selim Beyi arayarak oraya geldiğini, onu zor durumda bıraktığını söyler.
Selim Bey, sahilden gelen Mira’ya vekalet vermesini ister. Yaman, ifadeler tamam, niye savcı Mira’nın dosyasını karıştırıyor. Mira eve girer, Beren’in anne-babasıyla tartışmalarını duyar. Abla nasıl yaparsın diyerek Mira’ya saldırı.
Sesleri duyan Yaman da gelir. Mira, Beren yeter dese de, Beren başımıza ne geldiyse senin yüzünden geldi. Yaman’ı hayatımıza sen soktun. Yaman duyduklarından içi burkulur. Beren, hepinizden nefret ediyorum. Kapıdan bakan Yaman’ı görünce, göğsünü yumruklayarak sende de nefret ediyorum. Mira Yaman’a sen Beren’i çok seversin, şimdi sinirli olduğu için söylüyor.
Kenan’a hizmet etmek Giray’a düşer. Gördün mü etrafında kimse kalmadı, ben sana hizmet ediyorum. Kenan, sen bana 24 saat baksan yeridir, silahı senden aldığımı söylemedim.
Giray, Yaman Mira’sı ile el ele, Sude kocasına döndü, annen de Hasan abi ile, olan sana oldu. Düşün, buradan çıktıktan sonra İstanbul’da barındırmazlar seni. Kenan, ben daha son sözümü söylemedim.
Asım Bey, beni tuzağına düşürdü, hemen boşanacağım. Mert, dedikodular ne olacak deyince Asım Bey umurumda değil… Mert, Sude Hanım benim de umurumda değil ama, Mira ile Beren umurumda. Yazık onlara anneleri yüzünden başına gelmedik kalmadı.
Sedef, bu olay kapanıncaya kadar bekleyin diye rica ederler. Bana zarar verirse kendi de zarar görür. Selim Bey, akrep etrafı ateş çemberi ile çevrilince kendini sokarmış. Sude de kaçacak yeri olmazsa, gözünü karartır.
Orkun arabasının direksiyonunda otururken arkadan hızla biri çarpar. İnince Sude olduğunu görür. Sen ne yapıyorsun? Sude, Mira’nın itirafı poliste. Asım gerçekleri öğrendi, boşanıyoruz. Mira ile Yaman hala beraberler. Kısacası oyunun bir işe yaramadı. Orkun, benden ne istiyorsunuz? Sude, bana yardım etmezsen, hikayenin geri kalan kısmını da ben anlatırım
Bana nasıl şantaj yaptığını, Kenan’ı azmettirdiğini… Bana yardım edeceksin, arkamdan ittin, yere düşmeme izin vermeyeceksin. Anlaştık mı? Orkun, Yaman ile Mira ayrılacaklar mı? Sude başını sallar. Orkun, tamam, anlaştık.
Yaman ile Mira arabada birlikte vekalet çıkarmaya notere giderler. Mira annem hala evde deyince, Yaman benim eve gelebilirsin, nasıl istersen. Mira, Beren beni senin yanında görürse huzursuz olacak. Yaman, haklısın. Yaman, ben olmasaydım bu bela sizin hayatınıza girmeyecekti. Benim yüzünden yaşandı bunların hepsi.
Suzan Hanım güvenlikten aradıklarını polislerin geldiğini söyler. Deniz Hanım hemen gidelim dese de Selim Bey en güvenli yer burası der ve Oktay Beyi bir odaya saklarlar. Yaman, Mira için mi geliyor abi diye Selim Beye sorar. Selim Bey, hiç kimse ağzını açmasın. Gelen savcı Faruk Beyi görünce, rahat olun Faruk Bey henüz Mira için sıkıntı yok. Yaman’a da, sen de rahat ol Yaman şimdilik verdiğin ifade geçerli, dediğim gibi şimdilik.
Selim bey savcıyı çalışma odasına alır, konuşurlar. Deniz Hanım babasını sakladığını, siz de duygusal bağlarınızdan dolayı ona yardım ediyorsunuz. Savcı çok geç olmadan bana Oktay Yekeli’yi teslim edin. Mert de kapı dinler. Sedef Deniz’e azarlar, bizim başımızı yakıyorsun Selim Beyden başka güveneceğin kinse yok mu?
Mira’larda konuşurlarken Beren abla televizyonu aç. Haber, Mira Beylice ile sevgilisi hakkında flaş iddialar. Suçlu aşk mı? Yaralama olayına Mira Beylice’nin neden olduğunu, onun yerine de sevgilisi suçu üzerine aldığı söyleniyor. Yaman, kumandayı alır, yeter der ve televizyonu kapatır. Yaman ben sadece ablanı korumaya çalışıyorum. Mira, böyle hayat geçer mi, sadece Mira’yı korumakla… Ne kadar koruyacaksın beni. Benim yüzümden daha kaç insanı hayatından çıkartacaksın. Yazılan, çizilen her şey doğru, ben senin ağabeyini vurdum ya… Faruk Bey, Mira bir daha böyle laflar duymayacağım ağzından. Yaman çıkar gider. Faruk, niye bu kadar gidiyorsun çocuğun üzerine.
Yaman bahçede salıncağa oturur.
Savcı, çıkışta Selim beyi resmen tehdit eder. İşimi zorlaştırırsanız, ben de sizin işinizi zorlaştırırım. Diğer dosyalarınız. Selim itham, tehdit. Savcı yarın akşam üstüne kadar vaktiniz var. Salona iner, biz Selim Bey ile konuştuk. Herkesin selameti için, Deniz’e dönerek, babınızı teslim edeceksiniz. Yoksa bu delikanlının davası farklı bir boyut kazanacak. Sen Mira, selim Bey adaleti yanıltan herkes hesap verecek. Yarın görüşürüz der ve gider.
Sedef, bu adan bu işin peşini bırakmayacak. Oktay Bey adam haklı, babasının ölümüne ben sebep oldum. Deniz ne diyorsun sen baba. Ben öldürmedim, ama kurtarabilecekken kurtarmadım. O kadar da masum değilim.
Yaman ile Mert bahçeye çıkarlar. Mert’i Eylül arar. Mira evlerinden ağlamaklı gözlerle Yaman’a bakar, öpücük gönderir. Yaman yürüyelim işareti yapar. Beren babasına baksanıza neler yazmışlar, gidelim buradan, yurt dışına taşınalım. Faruk, yurt dışına taşınamayız, size söz veriyorum en kısa zamanda buradan gideceğiz.
Yaman ile deniz kıyısında yanan ateşin başında oturup konuşurlar. Daha birkaç gün önce evlilik planları kuruyordum, ne hale geldik.
En acılı derin duyguları birlikte yaşarlar.
Nevin Hanım hastaneye oğlu Kenan’a yanına gidecektir. Hasan birlikte gidelim. Kenan’a Ayşe sorar, Sude Hanımdan bir haber geldi mi? Kenan dalga mı geçiyorsun. Ayşe, ne aşkmış, ayrılık bu kadar koydu sana. Gelen doktorlar, Kenan’a iyi haber vermezler. Sağ ayağın eskisi gibi olmayacak, tedavi uzun sürecek. Koltuk değnekleri ile yürüyebileceksin.
Beren, ablasına ben de geliyorum sizinle. Soyadımı değiştiremiyorum, bari çevremdeki insanları değiştireyim. Faruk Bey evi boyatıyorum. Sude aradı, yarın buraya geliyormuş değince Mira, gidelim içindeyken boyatırız. Mira, yarın sabah yeni evimize geçiyoruz. Mira, ben bu kararımızı Eylül’e bile söylemedim. Ben Yaman’a söyleyene kadar kimseye söylemeyelim.
Yaman annesini arar, Nevin Hanım otobüste olduğu için açmaz. Yaman çok sinirlenir, telefonu koltuğa atar. Mert, herkes çok sinirli… Gidiyorlar sonunda. Selim Bey Oktay Beyi arabası ile götürür.
Kenan, duyduklarından sinir krizi geçirir. Bütün doktor ve hemşireleri ayağa kaldırır. Nevin Hanım oğlunun halini görünce perişan olur.
Sude, o gece Eylül’lerin evinde kalmıştır. Yarın evime dönüyorum, az önce Faruk ile görüştük deyince Eylül, ya Mira… Gamze Hanım, anne ile kızı arasında küslük olmaz, eminim hallederler. Eylül Mira’yı aramak ister, babası bugün Mira’yı kendi haline bırak, o seni aramak isterse arar.
Mira, ufak eşyalarını toplarken, Ağva’dan otelden aldıkları hatıra taşı bulur, Yaman ile o anı hatırlar. Öper, gözyaşı döker.
Mert Yaman’a aklım sizde, seni de yalnız bırakmak istemiyorum ama, sürekli de yanında olamıyorum. Bu durumlar aranıza girecek diye çok korkuyorum. Yaman sıkıntı yok, takılma… Yaman, Mira dün neredeyse ayrılık konuşması yapıyordu. Ben susturdum, konuşturmadım. Ama Mira umudunu kaybetmiş, gözünde gördüm. O sırada kapıya gelen Mira dışarıda onları dinler. Teslim olmuş, bizim için savaşmayacak. Tek kurşunluk canımız kalmış. Can çekişiyoruz işte. Mert, Kenan iyileşince her şey düzelecek. Önce annen söylediklerine pişman olacak, bak göreceksin. Yaman, annemin söyledikleri kehanet gibi kulağımda çınlıyor zaten. Mert; Asıl senin içindeki ses ne diyor.
Yaman, uçurumun kenarında gibiyiz ya… Ben bu güne kadar kendin hep öyle hissettim ama, şimdi Mira ile yan yanayız sanki. Sırtımızda ailemizin direnin diye hissedeceğimize, bize aşağı ittiren birini hissediyoruz. Önce babam, ağabeyim, Mira’nın annesi, tökezlediğimizde el uzatıp bizi kaldıracak biri yok. Biz söylemiştik diyecek herkes. Sen söyle, önümüzde böyle bir gelecek varken, ben Mira’yı nasıl benimle savaşmayı ikna edicem. O an Mert, Mira’yı fark eder. Mira içeri girer, Yaman’ın boynuna sarılır.
Mira, bugün ne yapalım biliyor musunuz, yaşananlara dair hiçbir şey konuşmayalım. Unutalım, bir günlüğüne de olsa. Yazdığımız oyunumuzu oynarız. Herkes kendi kaderini oynar, kaderden kaçış yok.
Yaman, söylediklerimin ne kadarını duydun bilmiyorum ama deyince Mira sus diyerek Yaman’ı susturur. Bugün konuşmak yok. Oyun başladı, tamam mı? Bugün sadece seni düşünmek istiyorum. Mira Yaman’a sıkıca sarılır.
Selim Bey Oktay Beyi götürürken savcı arar. Beni aramışsınız, yerimde yoktum. Oktay Bey ile yolda olduğumuzu söylemek için aramıştım. Savcı; Görüşmemiz işe yaramış. Ailenize çok düşkün olduğunuzu, Yaman Koper’in tutuklu yargılanmasını asla istemeyeceğinizi biliyordum zaten. Selim Bey, yarım saat içinde oradayız. Oktay Bey, yol kenarında bozacıyı görünce, almak ister. Selim Bey ben alayım diye iner, alır, dönüşünde arabada Oktay Beyi göremez, karşı yolda taksiye binerken selim Beye el sallar. Selim elinde bozalarla kala kalır.
Orkun, Asım Bey ev Sedef ile konuşurlar. Basın açıklaması yapılacaktır. Orkun lafı Sude Hanıma getirir. Boşanacakmışsınız, şirkete zararı olacaktır diyerek boşanma işinin ertelenmesini ikna eder. Böylece Sude’ye yardımcı olmaya başlamıştır bile.
Sude’nin hiçbir şey umurunda değildir. Kahkahalarla gülerek, giyeceği bir elbise siparişi veriyordur. Söylenenleri benden duymadan inanmayın, Mira arabaya vurdu o konuşuluyor. Eylül keşke biz de onun gibi olabilsek diye gıpta eder.
Yaman ile Mira galata sahilinde dolaşırlar. Birlikte günlerini gün ederler. Fonda Zakkum’un “Gökyüzünde” adlı harika bir parçası çalar. Çok da mutlu görünüyorlardır.
Galata Kulesi civarında dolaşırlar. Eski İstanbul’un nostaljik sokaklarında el ele dolaşırlar. Sanki Beyoğlu alt ara sokaklarını yeniden keşfediyor gibiydiler.
Bir yere girip doyasıya dans ederler. Sarmaş dolaş kendilerinden geçerler.
Geceyi de birlikte geçirirler. Ağva’dan sonra tekrar birlikte olurlar. O gece koyun koyuna yatıp uyurlar. Mira, gece uyanır, terk edeceği aşkını son defa yüzüne bakar, yanaklarını okşar.
Yaman sabah uyandığında Mira’yı yanında bulamaz. Önce banyoya bakar, sonra telefon eder, cevap alamaz, mesaj atar. “Alo canım şarj bulmaya mı gittin bana niye haber vermedin.” O an bıraktığı mektubu görür. Hemen okumaya başlar. “Yaman, ben teslim oldum, artık savrulduğum yerden sana ulaşamayacağımı biliyorum.
Direnmiyorum, haklısın. O gün tetiği çektiğimde, sadece abini değil bizi de vurdum. Hiç farkında olmadan bir tercih yaptım. Annemi kurtarırken bizi kaybettim. Bu yüzden annemi ömrümün sonuna kadar af etmeyeceğim.”
Yaman, Mira diyerek evlerine gider. Kapıyı hizmetçi açar, doğruca Mira’nın odasına gider.
Mira, mektubu şöyle devam eder. “Benim öfkem kalbimde bir oyuk oldu. Zamanla derinleşecek. Yerini dolduramayacağım kadar büyüyecek. Tıpkı annene arkanı döndüğünde sende olacağı gibi. En sevdiklerimiz, bizim uçurumumuz olacak.”
Boş yatağa bakar, gözleri buğulanır. Yatağının kenarına oturur. Gözyaşlarını tutamaz. Hıçkırarak ağlamaya başlar.
“Ben o uçurumdan düşmek istemiyorum. Yaralarımı iyileştirmek, yolumu devam etmek istiyorum. Lütfen beni arama. Beni daha çok üzme. Yeni bir hayata başlamama izin ver. Biz bir kavşakta durduk, artık yollarımız apayrı. Sen de kabullen. Yolunu çiz. Ben çizdim. Hoşça kal.” Bu son cümleden sonra Yaman’ın elindeki mektup yere düşer. Mira’nın yastığını kucaklar. Sıkıca sarılır. İçin, için, ağlamaya devam eder.
Faruk Bey, Mira ve kardeşi Beren’i yeni evlerine yeni hayatlarına götürür. Beren mahalleyi görünce bir tuhaf olur. Beren şaka yapıyorsunuz herhalde, der. Mira, hayır der. Beren; Burda mı oturacağız. Faruk Bey her şeyi birlikte sıfırdan başlayacağız.
Mira, artık yeni hayatımız başlıyor. Aşağıdan evi süserler. Faruk Bey, kızlarına hadi diyerek apartman kapısından içeri girerler. Ve 63.bölüm burada sona erer.
Ay Yapım‘ın fenomen dizisi Medcezir’in bu bölümünde iki sevgili arasında oldukça duygulu anlar yaşandı. Bu nedenle herkesin yüreğini dağladı. Böyle olmamalıydı. Mira bağrına taş bastı gitti, ya Yaman ne yapacak, Altınkoy ona zindan olacak, Mirasız bir hayatı nasıl katlanacak, senaristimiz Ece Yörenç artık birbirinin olan iki sevgiliyi ne zaman tekrar bir araya getirecek. İlerleyen bölümlerde hep birlikte nasıl olacağını göreceğiz.
İyi Seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller tarafımdan diziden kopyalanmıştır.