Kanal D’in aşk ve drama dizisi “Güllerin Savaşı” Cumartesi akşamları çıkışını sürdürüyor. AB’de birinci sırada yer alan dizi, Total’de 4.sırada yer almış. Gülru aklının yap dediğini yaptı ve Cihan ile nikah masasına oturdu ve ‘evet’ dedi. Son anda Gülru sadece kardeşlerinin bu mutlu günde yanında olmasının ister, onlara mesaj atar. Apar topar kardeşleri mezarlık ziyaretinden nikah salonuna koştular. O sırada Taner de Çiçek’le beraber mezarlık ziyaretindeydi. Önce amcası Ömer ile evlendiğini zannetti, amcasını aradı. Ömer de bu nedenle haberdar oldu. O da doğruca evlendirme dairesine geldi. Salonun kapısına geldiklerinde Gülru evet dedi. Bunu duyan enişte Yener sadece o alkışladı.
Ömer yıkılmıştı, masaya Gülru’nun yanına koştu, bunu bana nasıl yaparsın diyerek hesap sordu. Ama iş işten geçmiş, Gülru nikah defterini eline almıştı. Ömer kahrından, Cihan ise mutluluktan ağlıyordu. Ömer Gülru’ya gözlerime bakıp konuşsana dese de Gülru’nun bakmaya cesareti yoktu. Bu evliliği sadece Gülfem’den intikam almak için yaptığını biliyordu. Bir kerre ağzından çıkmıştı “Kork benden Gülfem.” Asıl evliliğinin sebebi budu, ne Cihan’ı sevdiğinden, ne de zenginliğe olan arzusundan yapmamıştı bu evliliği.
Arabada döktüğü gözyaşlarını Cihan, Ömer yüzünden mi diye sordu. Gülru, çok şaşırdılar, zamansız oldu. Gülru bu daha hiç bir şey, asıl ablan çok şaşıracak. Ve eve gelirler. El ele Gülfem’in karşısına çıkarlar. Gülfem Cihan’a benden izinsiz çıkma, der. Gülru’ya da ve sen de evine gidiyorsun deyince Gülru, ben zaten evimdeyim. Çantasından evlenme cüzdanlarını çıkartır, göstererek benim evim artık burası deyince Gülfem düşer bayılır.
Sipahi köşküne adeta bir bomba düşmüştür. Halide hanım ne yapacağını şaşırır hemen eve acil servis çağrılır. Hastane arabasında sedyeye yatırılan Gülfem kendine gelir, arabadan iner kardeşi Cihan’a saldırır. Kabul etmiyorum diyerek çılgınca Cihan ve Gülru’nun peşinden koşar.
Cihan ile Gülru odalarına çıkarlar, Gülfen Cihan aç kapıyı diyerek kapıyı yumruklar. Mahvedeceğim seni dedikçe Gülru içeride kıs kıs güler.
Müştemilatta da durum farklı değildir. Mesude de yıkılmıştır. Çiçek de ablasının Ömer’i sevdiği halde neden bunu yaptığını anlam veremez. Bu işten tek keyif alan Yener, sonra da Yonca’dır.
Ömer, Gülru’ya sorduğu neden yaptın sorusuna cevap alamamıştır. Bu nedenle arabası ile hız yaparak kendisini yollara vurur. Gördüklerini unutmak ister. Sonra da yeni aldığı evinde inzivaya çekilir.
Diğer taraftan Duygu raporunu almış, bebeğinin verilen ilaçlardan düştüğünü belgelemiştir. Gülfem Sipahi’ye cinayet işlemekten ve belgede sahtecilik yapmaktan dava açacaktır. Duygu’ya yardım eden Mert’in kendisine şahitlik etmesini ister. Mert, ben haklının yanındayım, şahitlik edeceğim, der.
Cihan’ın gözü korkmuştur, gidelim buradan kendi evimize taşınalım diyerek Gülru’yu ısrar eder. Gülru, bu köşk bizim evimiz, burada kalacağız diyerek Cihan’ı ikna eder. Müştemilata gider eşyalarını toplar.
Cahide Hanım da inanamaz, Gülfem’in başında biraz bekler ve çıkar. Çıkışta Gülru ile Cihan’ı görür. Gülru, bizi tebrik etmeyecek misin Cahide Hanım? Cahide, sen nasıl bir kızsın ha..? Cihan sert bir şekilde Cahide Hanım deyince, yazık sana, çok yazık der ve gider.
Ömer Bey de o sırada Gülru’nun karşısına dikilir. Neden yaptın bunu bize diye hesap sorar. Yener, Doktor Bey,böyle sokak ortasında evli barklı kadına bu şekilde sıkıştırmak olmaz deyince gözünün üstüne okkalı bir yumruk yer.
Gülru parmağındaki yüzüğü göstererek bak, evlendim ben. Gözlerinle gördün. O sırada Cihan odasından tabancasını alır gelir. Tabancayı Ömer’e doğrultur. Çık git evimden. Ömer de vursana Cihan diye bağırır. Cihan’ı ikna etmek gene Gülru’ya düşer. Cihan lütfen diyerek elinden tabancayı alır ve çöp kutusuna atar.
Bu kargaşanın içine Mert ile Duygu gelir. Cahide oğluna, Gülru artık Cihan’ın karısı bunu değiştiremezsin. Duygu ve Mert de duyarlar bu gerçeği. Duygu, tebrik ederim Cihan. Seni de tebrik ederim Gülru. Sizi evlendirebilmek için mi bebeğimi düşürttü. Gülru ne diyorsun sen Duygu? Duygu, sen küçük balıksın zaten korkma. Ben büyük balığın evine geldim. Bu defa Mert bağırarak doğru mu Gülru der. Gülru Mert’e senin bu kızla işin ne lütfen der. Mert, ne lütfeni, sen öbür herifi sevdin anasını satayım. Bu ne lan. bu ne? Bunu mu koca yapacan kendini? Cihan bu defa Mert’e saldırır. Mert de Cihan’ın gırtlağını sıkar.
Gülru, onları zor ayırır. Mert’e git ve bir daha gözüme gözükme. Mert Allah kahretsin hepinize diye söylenerek gider.
Duygu içeride, aldığı ağır ilaçların etkisiyle mışıl mışıl uyuyan Gülfem’e katil uyan diye sarsar. Halide, çek git buran diyerek çıkartır. Duygu, elindeki raporu Halide’ye gösterir.
O akşam Gülru Cihan’ı bir anne gibi dizine yatırır. Kulaklarında Ömer’in haykırışları, seslenişleri çınlar. Gülru, eşyalarını toplamak için aşağı iner. Abla neden yaptın bunu diyen Çiçek’e hepiniz bir gün anlayacaksınız.
Ömer o gece boş evine gider. Gülru ile su altında çekildikleri resmi bir müddet setreder, sonra da vurur tekmeyi… Neden Gülru diye hep bu soruyu sorar? Bu evliliğe inanmıyorum diye haykırır.
Gülru ile Cihan eşyalarını birlikte yerleştirirler. Cihan, Gülru’nun saçlarını koklar çok güzelsin. Sonra Gülru, Cihan ben çok özür dilerim der ve ağlar. Cihan ben beklerim… O gece gerdek olmaz.
Mert de o gece içer içer Duygu’ya Gülru aşkını anlatır. Ben yıllarca bekledim, o ne yaptı o tırlak Sipahi ile evlendi. Gülru’m gitti be diyerek sayıklar ve sonra da sızar kalır. Duygu üstüne bir battaniye örter. Öküzsün ama, yazık sana, der.
Gülfem Hanım su diye inler. Halide su almaya gider. Gülru o sırada yanına gelir. Gülfen su… der. Gülru, sana kork benden demiştim. Savaş daha bitmedi Gülfem. Savaş daha yeni başlıyor. Gülfem kabus gördüm zanneder.
Gülfem Cihan’ın odasına gelir. Gülru’ya sen zafer kazandın zannediyorsun ama öyle değil. Cihan uyanır sen nasıl konuşuyorsun benim karımla. Cihan’a sevmiyor seni, bak yüzene. Abla karıma böyle davranma lütfen. Gülfem, benden nefret ettiği için evlendi seninle. Sen zavallısın, bu bizim savaşımız. İstesen de istemesen de kurtaracağım seni.
Gülru, Cihan’a sarılır, seni bırakmayacağım. Gülfem de ayırmayı başaramayınca alışmak zorunda kalacak.
Gülfem Hanım avukatı ile konuşur, hukuki yardım ister. Gülru’yu Cihan’dan ayırmaya kararlıdır. O sabah Gülru, Gülfem’e inat açar kahvaltı masasını birlikte krallar gibi kahvaltı ederler.
Gülfem Hanım onları o şekilde görünce çıldırır. Kardeşinin akıl hastanesine kapatılmasına kadar giderek hukuki işlemleri yapmaya kararlıdır. Amacı bu evliliği geçersiz kılmaktır. Gülru Halide Hanıma seslenir, Gülfem’e de bir servis açın, ilk sabah kahvaltısında birlikte yapalım.
Gülfem Cihan’ın doktoru Candan Hanıma resmen talimat verir, Akıl sağlığı yerinde değil gereğini yapın.
Cahide Hanım oğlu Ömer için Gülfem’den yardım ister. Çok perişan bu onu, yardım et.
Halide Hanım da Güru’ya uyduruk bir nikah yaptın diye evin hanımı mı oldun diyerek üstüne yürür. Bu durumu gören Cihan, Halide’nin gırtlağına yapışır. Gülru, elinden zor alır. Zorla Gülru’dan özür diletir.
Taner Çiçek ile konuşur. Nasıl olur da ablan, Cihan ile evlendi. Çiçek biz de mezarlıkta öğrendik. Amacı amcası Ömer’e yardımcı olmaktır. O sırada Gülfem Taner’den amcasının adresini ister. Alır ve doğruca Ömer’in evine gider. Israrlı kapısını çalarak açtırır. Ömer de perişandır, zoraki Gülfem’e sarılır.
Gülfem yarım saat Ömer’in yanında kalır, Ömer tek kelime bile etmez. Hep Gülfem konuşur. Gülfem konuş, konuşmak sana iyi gelecek. Ömer, söyleyeceğim hiç bir şey bana iyi gelmez. Gülfem, Cihan’ın hastalığını kullanacak ve onları ayıracağım. Ömer bana yardım etmelisin, sana bıçak çekti, seni iki kere öldürmeye kalktı. Ömer ben asla böyle bir şey yapamam. Eğer böyle davranırsan, Cihan’ı kaybedersin.
Mesude kendisine gelen Gülru’ya bütün acısıyla konuşur. Neden, neden Gülru? Ömer Bey ile evlenseydin kızacaktım, ama belki bir gün af ederdim. Neden Cihan ile… Gülru, bana Ömer deme der ve katılarak ağlar. Sonunda Mesude, ne yapalım Gülru Hanımın mutfağında soğan doğramaya devam edeceğiz.
Kendisini hayatta ilk kez çaresiz hisseden Gülfem, kazandığını zannettiği savaşı kaybetmemek için, acımasız ve tehlikeli bir adım atar. Sipahi Köşkü, ne zihinlerden ne de kalplerden asla kazınamayacak şiddetli bir savaşın cephesidir artık. Ve kardeşini akıl hastanesine zorla da olsa göndermeye niyetlidir.
Doktor Candan Hanım yapacağını yapar, ne yaptıysa Cihan’ı çileden çıkartır. Cihan her şeyi kırıp dökmeye başlar. Gülfem de acil olarak akıl hastanesi ekibini çağırır. Hemen gelen ekip, Gülru’nun ne oluyor demesine rağmen Cihan’a deli göleği giydirilir.
Cihan’ın çığlıkları ortalığı inletir. Gülru’nun kardeşleri ve eniştesi Yener ne oluyor diye koşarlar. Cihan ben deli değilim, ablacığım beni kurtar diye bağırır ama, ablası Gülfem Hanımın göz yaşları timsah gözyaşlarıdır.
Cihan ambulansa bindirilirken Ömer Bey gelir. “Durun” diye seslenir. Gülfem, Gülru ve herkes döner bakar. Cihan da arabadan bakar. Ve 27.bölüm burada sona erer.
Ömer’in gücü Cihan’ı tımarhaneye gönderilmemesini yetecek mi? Gülfem’in kardeşine yaptığı bu komployu engelleyebilecek mi? Haftaya her birlikte göreceğiz.
Bu defa keyifli Seyirler dileyemiyorum, zira görünenler pek keyifli değil. Medyapım’ın yeni senaryo ekibi, Karayazı grubu fazla kara yazmaya başladı.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller tarafımdan diziden kopyalanarak alınmıştır.