Kanal D.in aşk ve drama dizisi Güllerin Savaşı bütün heyecanı ile devam ediyor. Gülfem, Gülru’yu Ömer’den uzaklaştırmak için şeytanca bir plan kurar, Mert ile evlendirme girişiminde bulunur. Bu babamın bir geleneğidir diyerek her ikisine bu kararını açıklar. Bu gösterinin sonuna Ömer Bey de yetişir ve o da çok şaşırır.
Medyapım’ın bu güzel dizisinin reytingleri çok güzel gidiyor. AB’de 2.sırada, Total’de 3.sırada yer almış. Ben başarılı bu dizinin hatırlarsanız ilk bölüm yazımda, bu dizi tutar demiştim ve dizinin sezon dizisi olarak yayınına devam edeceğini söylemiştim. Öyle de oldu, bir kere kadro çok iyi, senaristimiz de (Sırma Yanık) çok deneyimli biri, iyi de iş çıkartıyor.
Gülru Mert’e biz evlenemeyiz dese de Mert sevinçten göklere çıkar. Gülfem Ömer’e, seninle konuşmamız lazım diyerek, babasının mezarına götürür. Babasının sanki vasiyetini yerine getirmiş gibi, dua eder. Ömer’e sen ne söyleyecektin diye sorar. Ömer, benimki sinin önemi yok diyerek ayrılır.
Yonca, 2 aylık hamile olduğunun raporunu para ile satın alır.
Gülru babasının nüfus cüzdanını hastaneye götürür. Babasını ziyaret eder.
Doktoru kontrol ederken Gülru ve ablası Mesude dışarı çıkarlar. Gülru, Gülfem Hanım bizi evlendirmek istiyor diye olanları anlatır. “Abla ben evlenmek istemiyorum.” Lafını o sırada gelen Ömer Bey duyar.
Ömer Bey Gülru’ya biraz konuşabilir miyiz der. Ömer Bey, “Şimdi vereceğin karar bütün hayatını etkileyecek, bu gerçekten istemediğin bir karar ise. Evlenmek istemediğini duydum. Ömer Bey Gülru’nun omuzuna dokunur, Gülru bir tuhaf olur.
Gülru, ben babalarımız yüzünden söyledim onu, öyle panikten ağzımdan çıkıverdi. Evlenmek istiyorum. Evlenmek istemesem neden yüzük takayım ki diyerek Ömer Beye açıklamalarda bulunur. Ömer bey, ben senin istemeyeceğin bir şeyi yapmayacağından eminim.
Mert, Gülfem Hanımın evlendirme kararını babası Recep’e açıklar. Yeter ki sen Salih Babadan özür dileyeceksin, o zaman bu iş olacak. Recep, ben özür dilemem diye diretir. Mert, Salih Babadan özür dilemezsen babam değilsin. Mert’in babası Recep; Al pılını pırtını def ol bu evden diyerek oğlunu kovalar. Ömer alır çantasını evden ayrılır.
Evin hizmetlisi Halide, Gülfem Hanıma Güru’ları evlendiriyormuşsun diye sorar. Cezasını vermek yerine, gelinlik düğün, dernek… Gülfem sen benden hesap mı soruyorsun? Sen birini bul Halide, ben seni de evlendiririm diyerek mor eder.
Halide Cihan’ın yemeğini götür, Cihan Gülru’yu sorar. Gülru gelsin yemeği öyle yiyeceğim diyerek diretir. Halide, ağzından kaçırır. Gülru evlenince burada oturmayacak ki, deyince; Mert evlenmeyecek diye bağırır. Mert için kötü o der. Halide, ablanız öğle düşünmüyor ama. Birkaç hafta içinde evlenecekler. Gülru’nun düğünü var. Ablanız Gülru ile Mert’i evlendiriyor.
Mert duyduklarıyla perişan olur. Gözyaşlarını tutamaz. Halide Hanım ilaçlarını almaya iner. Gülfem Hanım kulaklıklarını takar küvete banyoya girer. Cihan da banyoya gider. Küvette hiçbir şey duymaz, dalmıştır. Cihan, ablasının gırtlağına basar.
Ablasına öldüreceğim seni diyerek, boğmaya çalışır. O sırada Halide Hanım müdahale eder. Cihan çıkar gider. Sokaklarda bilinçsizce koşturmaya başlar.
Yonca, Taner ile konuşmak ister. Hamilelik raporunu gösterecektir. Taner arabasına biner gitmek ister. Yonca, bebeğin röntgenini ön cama tutar.
Taner gördüklerinden hiç memnun olmaz. Taner, arabadan iner raporu bakar. Yonca baba oluyorsun Taner deyince; Taner sen beni enayi mi zannettin. Ne babası, kürtaj benden merak etme, der ve basar gider.
Halide Hanım, Cihan’ı odasında bulamayınca çılgın gibi koşturur. Gülfem Hanıma haber verir. Gülfem Hanım üstünde bornozu ile çıkar, Cihan’ı aramaya başlar.
Ömer Bey, Salih beyin odasına gelir. Gülru için beni dinlemiyor, bari siz bir şey söyleyin de rahatlasın. Gülru su almak için dışarı çıkar, o sıra Yonca, raporumu aldım bu gün, bak yeğenin sana el sallıyor diyerek hamile olduğu haberini verir. Yonca Ömer Beyi raporu göstermek ister. Gülru engeller. Babamı kalpten öldürecek misin? Ömer Beye paldır küldür söylenmez. Raporu o sırada çıkan Ömer Beyi gösterir. Ömer Bey, Taner’in haberi var mı? Diye sorar. Ben kürtaj olmam, doğurmak istiyorum. Ben sizden yarım istiyorum.
Cihan şuursuzda sokaklarda dolaşır. Gülfem Hanım onu arabası ile arar. Gülfem Hanım, Ömer’i arar, Ömer telefonu açmaz. Ömer bey, bebeğin sağlığı çok önemli. Burada kadın doğum doktorlarımız var. Yonca benim doktorum var ben ona güveniyorum. Hasılı yan çizer, sahte hamileliğinin ortaya çıkması endişesi içindedir. Gülru sıkıştırınca ben Ada’ya gidiyorum, orada Ayça diye bir arkadaşım, var.
Ömer Bey Gülfem’in telefonunu açar, Cihan’ın köşkten kaçtığını öğrenir. Gülru ile beraber hemen giderler.
Cihan karşıdan karşıya geçerken neredeyse bir arabanın altında kalıyordur. Kaldırımda gördüğü bir kızı Gülru’ya benzeterek arkadan koşar ve sarılır. Kız çığlık atar, etraftakiler Cihan’ı sapık zannederek saldırırlar, yerde tekme tokat neredeyse linç ediliyorlardı.
O sırada oradan geçen Mert görür ve ellerinden alır. Cihan Mert’i görünce çok şaşırır. Ben Gülru’nun nişanlısıyım deyince iyice çıldırır. Gülfem Hanım babamın mezarına gitmiştir deyince, Gülru hayır gitmez, der. Gülru o beni arıyor, şu an korkmuştur, der. Gülfem o kadar iddialı olma… Gülru, o dışarıda korkar. O çocukluğumuzda da böyleydi. Gülfem Hanım heyecandan Ömer Beye sarılır.
O sırada Mert Cihan’ı yüzü kanlar içinde getirir. Doktor Ömer onu pansuman yapar. Gülru ben başında kalırım deyince, Gülfem sana bu gece gerek yok.
Ömer Bey, Gülfem ne oldu. Cihan sana ne yaptı diye sorar. Gülfem Hanım doktorunu değiştireceğini söyler. Ömer, Gülru’yu unut, onu günah keçisi yapma, der. Gülfem Hanım, Cihan’ı saçma Gülru takıntısından kurtaracağım, der. Ömer Bey kurtaramayacaksın. Önce kardeşinden utanmaktan kurtulup, onu dışarı çıkarmalısın. Gülfem yardıma ihtiyacım yok, deyip gitmek ister.
Ömer Bey, hayatında bir kere olsun yardım iste, inan bana zayıf düşmezsin.
Mert ile Gülru aralarında tartışırlar. Mert, ne olur kendini toparla.
O gece Gülfem kardeşinin başında kalır. Yanına yatar, geçmişteki hatalarını temizlemek istercesine. İçin içine ağlar.
Sabah boynundaki kızarıkları yok etmek için fondotenle kapatmaya çalışır. Sabah gelen Halide’ye seni niye kovmuyorum diye sorar. Halide, dilim kopsun, size böyle bir şey yapacağını bilemedim. Seni neden kovamayacağımı biliyorsun. Yıllarca sustun, şimdi de susacaksın. Dün banyomda olanları kimse bilmeyecek. O sırada Gülru, Gülfem Hanımın bitki çayını getirir.
Gülru’yu Cihan’ın yanına girmesini yasaklar. Gülru öğleden sonra için izin ister. Düğün için sık sık izin alabilirsin. Gülru, bu düğün işi emri-vaki oldu, der.
Doktoru Cihan’a sorar, ablanı saldırırken gerçekten onu öldürmek mi istedin. Cihan ablasına bakarak, o beni öldürmek istedi, cezasını çekti, der.
Yonca, dış gebelik nedeniyle sancısı tutar. Çiçek, onun bu haline merak eder. Taner benim ocağıma düştü, o tükürdüğünü yalayacak. Çiçek ablasına benim sana bir şey söylemem lazım. Sen Taner’i geri istiyorsun ama, o bana asılıyor, der.
O an Yonca, duyduklarından adeta kasılır. Çiçeğin saçlarını tartaklar, yalan söyledim de, diyerek hırpalar. O sırada gelen Gülru, Yonca’nın elinden Çiçeği zor alır. Utanmaz, enişten olacak o senin, der. Gülru, Ömer Bey Taner ile konuşacak.
Taner’e olanları amcasına anlatır. Taner, amcamı araya sokuyor diyerek çok sinirlenir. O varoş kızı beni kafeslemeye çalışıyor.
Ömer Bey Taner düzgün konuş. Bir gece de olsa bunu yaşadığın kız hakkında böyle konuşamazsın. Taner, amca ben senden adamlık dersi alacak kafada değilim şu anda, sonra görüşürüz. Ömer Bey herkes için en doğrusu neyse onu yapmaya çalışırız. Taner, o kızın tek amacı benimle evlenmek. Taner, amca ben baba olamam, ben evlenemem.
Şevket Bey annesi ile tartışır. Mebrure şoför Yener’i arar, 10 dakika sonra kapının önünden olmasını söyler. Üst kata çıkar, kiminle konuşuyorsun diye sorar. Karısının elinde paraları görünce iki bin lirayı alır, cebine koyar. Mebrure benim param Şevket. Harçlıklarımdan biriktirdim. Cahide Hanıma soralım der ve merdivenlere yönelir. Arkasından gelen Şevket, karısını omzundan iter. Mebrure yuvarlanarak alt kata düşer.
Bütün olanları da Cahide Hanım görür. Şevket yukarıdan seyreder.
Gülfem Ömer’i arar, akşam evde baş başa bir yemek yiyelim, der. O sırada diğer hattan annesi Cahide Hanım arar. Gülfen, akşam yemeğine bekliyorum. Gerçekten seninle konuşmaya ihtiyacım var. Gülfem, şoför’ü Mert’e ev bakabildiniz mi diye sorar. Mert fırsatım olmadı deyince, al sana fırsat git ev bak. Mert, kendi kendine kadına bak ya, Gülru’dan daha istekli, der.
Mert, Gülru’yu arar, gel ev bakacağız. Gülru, ben gelemem ablamla yemek yapacağız. Mesude, isteksizliğin paçandan akıyor, der. Eve gelince iki haftaya kadar Mert ile evleneceklerini söyler. Mine de çok şaşırır. Hemen Mert’i arar, iki hafta sonra evleniyormuşsunuz doğru mu? Diye sorar. Mert doğru deyince, ben Gülru’nun karşısına geçsem, senin kocan güpe gündüz benim dudaklarıma yapıştı dediğimde bak bakalım kimin kalbi kırılacak. Mine, resmen Mert’i tehdit eder. Mine ile Mert bir yerde otur konuşurlar, tartışırlar. Mine Mert’in Gülru ile evlenmesini istemez.
Ömer Bey, eve gelir. Ayakta olan Mebrure’yi yere yatırır. Ömer, Mebrure’yi hastaneye götürmek ister. Mebrure’ye nasıl düştüğünü sorar. Konuşamadığını görünce yalnız kalmak için, Şevket’i ve annesini dışarı çıkartır. Annesi Şevket’e ya yaptıklarını Ömer’e anlatırsa ne yaparsın. Şevket Ömer her şeyi biliyor zaten. Şevket kaza falan değil, karımı kendi elimle iteledim, ölsün diye, kaza falan değildi. O sırada gelen Taner babasından bu lafları duyunca, babasının üstüne çullanır.
Sonra da hemen annesinin yanına gider. Sonra tekrar babasının üstüne gider. Babası önce davranıp, oğlunun çenesine bir yumruk indirir. Tam bir baba oğul kavgası yaşadık. O an oradan geçen Çiçek olanları görür. Taner’in yanına oturur, kanayan kaşı için bir peçete verir. Herkesin ailesinde problemler var, hep mutlu olunmuyor ki? Taner, bizim ailede hiçbir zaman mutluluk olmadı ki.
Gülru ile ablası Mesude aralarında konuşurlar. Mesude, sen Mert’i sevmiyor musun diye sorar. Ömer Bey kalbine nerden kondu. Gülfem Hanım duyarsa, seni livme livme eder.
Yonca hastaneden çıkar, ilaçları parka istemiştir. O sırada Çiçek ile Taner’i el ele konuşurken görür. Ne yapacağını bilemez. Hayvan, der.
Mert Gülru’yu arar, seni 5 dakika görmem lazım. Gülru, göremezsin akşam babamı çıkartacağız. Mert, sana mutlaka söylemem lazım. Gülru, iyi misin sen, bir garip geliyor sesin. Mert, anlatacağım aşkım.
Yonca Gülru’yu arar, Gülru neredesin sen, hastaneden de ayrılmışsın. Yonca, ben gidiyorum, bebeğimi kıymaya gidiyorum. Nereye gidiyorsun deyince, Ada’ya gidiyorum ben. Aldıracağım bebeği. Katili de sizsiniz. Hepiniz, Ömer Bey de, Taner de… Çiçek de hepiniz kına yakın, inşallah kalkamam masadan. Hemşire kız iğneyi yaparken, bana bak, ben sorumluluk almam.
Ömer Bey annesine bu evde olanları şaşırıyorum. Gözünün önünde bu olanları nasıl izin veriyorsun diye çıkışır. Annesi Cahide Hanım benimle nasıl yüksek sele konuşursun diye oğluna çıkışır.
O sırada içeri Gülru telaşla girer. Ömer Bey, rica etsem diyerek dışarı çağırır.
Cahide Hanım, oğlu Ömer’in Gülru’yla duruşunu beğenmez. Şevket’in Ömer aşık sözleri kulaklarında çınlar. Gördüklerine, “Aman Allah’ım, bu o kız” diye tepki verir.
Gülfem Hanım Halide’ye, bu akşam misafirim gelecek, yemeği ben yapacağım, sofrayı da ben kuracağım, ayak altında fazla dolaşma…
Mert, Gülru’yu arar. Cevap alamayınca telefonu şarja takmamış diye kızar. Ömer Bey ile Gülru Yonca’nın peşinden Ada’ya gideceklerdir. Tekne ile gitmeye karar verirler. Gülru’nun telefonunda şarjı yoktur. Ömer Bey telefonunu verir, o telefondan arar. Yonca’nın telefonu kapalıdır.
Gülfem Hanım, büyük keyif içinde özenerek, evde yemek yapar.
Gülru, nihayet Yonca’nın telefonunu düşürür. Ne olur biz gelmeden bir şey yapma, der. Yonca siz nereye geliyorsunuz deyince, Gülru Ada’ya. Yonca, saçmalama kızım ne adası, ben hastaneye gidiyorum babamın yanına.
O sırada Ömer Beyin kullandığı teknenin motoru stop eder. O sırada Gülru’nun elinden telefon denize düşer. Gülru, çok özür dilerim, niye durduk der.
Gülfem Hanım, Ömer Beyi arar, telefonu cevap vermez. Mesaj bırakır. O sırada kapı çalar, ne çabuk geldin, ben daha hazırlanmadım, der. Gelen Ömer’in annesi Cahide Hanımdır.
Ömer ile Gülru denizin ortasında kalırlar. Telefonları da yoktur. Ömer teknenin jenaratörü bozulmuş Gülru. Ömer, yani mahsur kaldık, der. Ve 12.bölüm burada sona erer.
Şimdi ne olacak, Ömer ile Gülru denizin ortasında yapayalnız. Cep telefonları da yok. Herkes merakla onları bekleyecek. Ömer ile Gülru aralarında konuşamadıkları aşklarını konuşacaklar tahmin ederim. Ne olacağını haftaya biz de bekleyip birlikte göreceğiz.
Ben, Ömer Beyin (Barış Kılıç) sabrına hayranım. Resmen Peygamber sabrı var adamda. Her sorunun çözüm anahtarı Ömer Beyde. Bakalım kendi sorunlarını nasıl çözecek, doğrusu ben merak ediyorum.
Keyifli Seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller İnternetten dizifilm.com ve diziden kaopyalanarak alınmıştır.
