Bundan tam iki yıl önce, Tarih 29 Haziran 2012, “Adını Feriha Koydum” dizisi final yaptı. Güzeller güzeli Feriha Sarrafoğlu öldürüldü. Oysa ileride yaşanacak o kadar güzel günler vardı ki? O mutluluğu onlara çok gördüler, iki el atılan kör kurşun ile kurşunlandı. Ve Feriha Sarrafoğlu ebediyen Tanrının rahmetine kavuştu.
Ölümünden tam üç yıl önceydi. Emir ile Feriha’nın mutluluklarına gölge düşüren ekonomik sıkıntılar, Emir’in aile baskısı onların ayrılmasına sebep oldu. Bir sabah Feriha Emir’e “Ya işin, ya ben” dedi. Feriha Emir’e tercih yapmayı zorladı. Emir, akşama konuşuruz dedi. Feriha, beklemedi arkasından iş yerine gitti. Emir’i seçimini yaparken gördü. Emir parti devam edecek lafını yanlış anlamıştı. Konuşmaların sonunu duymaz. Emin’in tek planı vardı, Feriha’yı parti bitti demekti. Bu yanlış anlaşılma ikisinin de üç yıl ayrı kalmalarını neden olmuştu. Halbuki Emir işi değil, Feriha’sını seçmişti.
Feriha üç yıl sonra Amerika’dan beraber gittiği Levent Bey ile döndü. Ece ile Emir’in nişan gecesine katıldı, otele ortak oldu. Bir sabah Emir ile konuştular. Her şeyin yanlış anlaşılmadan bu ayrılığın olduğunu gördüler. Ama tekrar birliktelik için çok geçti.
Ertesi sabah Feriha ile Emir parkta karşılaştılar. Feriha, Emir’e yüzüğün yok diye sorar. Emir; Takıp çıkarılan tüzükler, verilip tutulmayan sözler. Feriha; İnsan bir söz verirken ne kendisine çok güveniyor, ya da karşısındakine… Emir; Ne cevap verdin? Kapatana ne cevap verdin? Feriha; Bizi gördün yani. Emir; Gördüm. Feriha; Ama cevabı beklemedin? Emir; Oyun mu oynuyorsun Feriha yine? Feriha; Ben Levent’e çok büyük haksızlık ettim. Üç yıl, o hep benim yanımdaydı ama, hep yalnızdı. Feriha; Başladığımız yerdeyiz. Emir; Başladığımız yer. Feriha; Bu park çok şeye şahit oldu. Büyümeme, kaçmama, ağlamama, saklanmama, hep bizle birlikte yaşadı sanki. Emir; Biz birlikte yaşayamadık, ama park bizimle yaşadı. Feriha; Yaşayamadık. Emir: Seve seve yaşayamadık. Feriha; Sadece sevmek yetmedi. Emir; Tek bir yanlış anlama hakkımızdan geldi, Hoşça kal, der ve döner arkasına yürür. Feriha; Hayır dedim. Şimdi sen de bana bir şey söyle. Başladığımız yerdeyiz. Emir, benimle misin?
Emir, geri döner, bakar. Koşar kollarını açan Feriha’sına sarılır. Bu buluşma ve sarmaşma her şeyi yeniden başlatır.
Emir ile Feriha tekrar evlenmeye karar verirler. 10 gün geçer. Nikah günü gelir. İkinci nikahlarını her şeyin başladığı yer olan parkta yapmaya karar verirler. Emir, ilk nikahta Feriha’yı baba evinden alamamıştı. Bu defa baba eve kapısından alır Feriha’sını.
Apartmandan çıkarlar. Apartman kapısında babası, halası, kardeşi Mehmet ve Gülsüm kapıda karşılarlar.
Çok mutlu bir şekilde geldiler nikahın kıyılacağı parka, bütün tanıdık dost ve arkadaşları da oradaydı. Mutluluklarına diyecek yoktu. Feriha üç yıl sonra kavuştuğu, eski sevgilisi, eski eşi Emir Sarrafoğlu ile tekrar nikah tazeleyecekti.
Parktaki çocukların oturduğu salıncağa oturdular. Nikah masasına sandalye ile oturulur, bizim sevğililer ip salıncak tahtasına oturdular. Çok da mutluydular.
Nikah memuru geldi, karşılıklı evetler alındı. Nikah defterini şahitlerin huzurunda imzaladılar. Şahitler ortak arkadaşları Hande ve Koray’dı. Onlar da şahitliklerini nikah defterine imza koyarak yapmış oldular.
Emir çok sevdiği, üç yıldır beklediği güzeller güzeli eşi Feriha’nın deftere imzalamasını hayran hayran seyretti. İçi içine sığmıyor, inanılmaz sevinçliydi. Feriha’dan sonra Emir de nikah defterini imza attı.
Emir, tutkulu bir şekilde dudaklarından öptü Feriha’sına. Mutluluklarını dudaklarını birleştirerek tekrar mühürlemiş oldular. Mutlu idiler. Kalplerinin atışını o kadar gürültü arasında hissedebiliyorlardı.
Nikah memuru nikah defterini Feriha’ya verdi. Feriha ikinci defa sahip olmuştu aynı nikah defterini. ikinci defa kocam diyebilmişti Emir’ine. Feriha, nikah defterine baktı, inanamıyordu tekrar aynı adamla evlendiğine. Çok duygulandı, Emir de ondan farlı değildi, mutluluk gülücükleri atıyordu. Biricik karısı Feriha’nın nikah defterine bakışını seyrediyordu.
Sıra ilk dansa gelmişti. Mutlu bir şekilde ilk danslarına başladılar. Her ikisinin de gözlerinin içi gülüyordu.
Henüz dansta iki tur dönmüşlerdi ki, bir silah sesi tüm parkta yankılandı. Ortalık aniden karardı. Gözleri kararan sadece Feriha’ydı. Tüm benliğini kaplayan ılık bir acı hissetti.
Gözlerini Emir’in gözlerini dikti. Öylece 5-10 saniye kaldı. O sırada fonda ünlü şarkıcımız Sezen Aksu’nun duygulu sesi ile söylediği dua parçası çalmaya başlar. Herkesin İçini parçalayan anlardır, bu anlar.
Feriha’nın gözleri kararmış, buğulu gözlerini Emir’in yüzüne, gözlerine dikti. Son defa dünya gözü ile görmek istemişti Emir’ini. Emir de tam ne olduğunu anlayamadı, ama o acıyı gördü Feriha’nın yüzünde ve gözlerinde…
Emir, ikinci kez nikah tazelediği biricik eşinin yüzündeki aynı acıyı, o da hissetti. Gözleri doldu, içine adeta bir ateş düştü. Ama nafile onun da yapacağı bir şey yoktu.
Feriha, boğazı düğümlendi, yutkundu. Tam o anda ikici kurşun patladı, sesi ortalığı inletti. Feriha elinde tuttuğu nikah defterini bıraktı, yere düştü. Eli de nikah defteri ile yana sallandı.
Artık can bu bedeni terk ediyordu. Emir; Bize şahit olan yerdeyiz Feriha, her şeyin başladığı yerdeyiz. Seni çok seviyorum. Feriha; Her şeyin başladığı yerdeyiz. Seni çok seviyorum. Son sözleri olmuştu Feriha’nın. Oysa iki yıl içinde ne kadar çok söylemişti bu cümleyi Emir’e. Her şeyin sonu gelmişti. Aşkın, hayatın ve dizinin.
Ne aşktı bu yaşadıkları. Ancak ölüm ayırabilmişti onları. Bu ölümsüz aşk “Feriha-Emir” aşkı olarak yazıldı tarihe. Tıpkı, “Leyla-Mecnun” aşkı gibi… Saf, temiz, tutkulu bir aşktı onlarınki.
Evet, “Adını Feriha Koydum” dizisi 2 yıl önce 29 Haziran 2012 yılında, Feriha’nın bu acı ölüm sahnesi ile bitti. Ama 2 yıl geçti aradan. Onların aşkları unutulmadı ve yıllarca da unutulmayacak. Hazal kaya ve Çağatay Ulusoy bu dizi ile unutulmaz arasına adlarını yazdırdılar.
Hazal Kaya ve Çağatay Ulusoy sevenleri bu pazar günü 29 Haziran 2014, Pazar günü saat:15’de TT yapacaklarmış, duyurulur.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Face : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görsellerİnternetten ve diziden tarafından kopyalanmıştır.
Not: Burada yazılan tüm yazıların elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, İnternet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılmaz.