Geçirdiğim ağır bel ameliyatımdan sonra, masa başında uzun oturamıyorum. Bu nedenle pek fazla blog yazısı yazamıyorum. Koltuğa uzanıp televizyon seyrediyor, yada bilgisayar başına oturup maillerime bakıyor, gelen tweetlere göz atıyorum.
Şöyle bir tweet gözüme çarptı. “Çağatay Ulusoy veto mu yedi?” Haberin detayı için kaynağına gittim.
Mesut Yar Posta Gazetesi Televizyan Hastası Köşesinde bugün yazdığı;
“Çağatay Ulusoy veto mu yedi?” başlıklı yasında aynen şunları yazmış.
Son olarak “İçerde” dizisinin başrolünde oynayan Çağatay Ulusoy, Netflix platformu için hazırlanan ilk Türk dizisinde rol alacaktı. Yine alacak ama sıkıntılar var…
Birincisi O3 Medya’nın Çağatay için belirlediği bölüm başı 135 bin TL’lik ücret bir hayli yüksek bulunmuş. “Onlarca ülkede isimsiz aktörlerle çalışıyoruz, bu gerçekten ciddi bir miktar” denerek rakam veto edilmiş…
Ardından senaryo tarafında da kriz çıkmış. Dizinin senaristi olarak ismi geçen Ercan Mehmet Erdem ile yollar ayrılmış ve senaryo silbaştan yazılmaya başlanmış…
Hâl böyleyken uluslararası büyük pazara hazırlanan ilk dizi birkaç tümseğe birden girmiş. Nasıl çıkacak derseniz, her şey Çağatay’ın halen Amerika’da yapılan PR çalışmalarına ve yeni senaryo ekibinin sıkı kalemlerden kurulmasına bağlı. Hayırlısı artık!
Çağatay Ulusoy son yıllarda yıldızı parlayan bir oyuncumuz. Üç dizi, iki sinema filmi ile kendisini kabul ettirdi ve şimdi Amerika’da Los Angeles de Oyunculuk eğitimine devam ediyor, yabancı dilini geliştiriyor. Orada yeni bir oyuncu koçu olan Lori Lively ile tanışması Hollywood’lu oyuncularla tanışmasına vesile oldu. O artık bir Dünya sanatçısı olma yolunda hızla ilerliyor.
Gelelim Netflix oynayacağı dizi meselesine… Bir dizinin başarılı olabilmesi için, sağlam temellere oturtulması şart. 03 Medya’nın Ulusoy’a biçtiği ücret Netflix yetkililerine yüksek gelmiş olabilir, konuşulup bir orta yol bulunacaktır.
Aynı şekilde senaryo da beğenilmemiş olabilir, yeni bir senarist tarafından senaryo yazılacak sorun halledilecektir. Şayet bu film N.İpek Gökdel’in Karakalem Ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi romanından senaryoya uygulanacaksa başka bir senarist yazacaktır.
Burada benim üzerinde durduğum iyi tanıdığım Çağatay Ulusoy’un cephesinde yaptığı olumsuz etki. Çağatay, önceki dizisi olan İçerde dizisi için Santa Monica’da bir yıla yakın yoğun bir tempoda evinde çalışmış, oyunculuk ve de yakın dövüş dersleri almıştır. Show Tv’de ekranlara gelen İçerde dizisinde oynadığı ‘Sarp Yılmaz’ karakteri ile üstün bir performans göstermiştir.
Gelelim 44.Altın Kelebek yarışmasına; Önceki yıl 42.Altık Kelebek Ödülünü Medcezir dizisinde gösterdiği performans ile almıştı. Bu yıl izleyici oyları ile “En İyi Dizi Erkek Oyuncu” dalında ilk 5 finale kaldı. Finalde Jüri oyları başka bir oyuncuya gitti. Herkesin yüzde yüz Altın Kelebek’i alır dediği bu ödül, Çağatay’a verilmedi. Ayrıca, İçerde dizisinde de, 7 dalda finale kaldı ama hiçbir ödül verilmedi. Ulusoy, İstanbul’dan ödül haberi beklerken, ama bu çağrı gelmedi. Bu da onu moral yönden etkiledi. Ödül töreninden bir gün önce Çağatay Ulusoy Santa Monica’da Okyanus sahilinde dolaşırken Instagramda paylaştığı resimde, moral bozukluğu her halinden belli oluyordu.
Tanıdığım Çağatay Ulusoy, bunun da üstesinden gelecek ve Netflix’in yeni dizisinde oynayacağı Yavuz karakteri ile, oyunculuğu ile herkese işte Çağatay dedirtecektir. Geçmiş yıllarda bazı olumsuzluklar yaşamış ve atlatmıştır. Bu onda hırs yaratmış oyunculuğu ile kendisini göstermiş, bu günlere gelmiştir.
Çağatay Ulusoy, bu moral bozukluğunu atlatacak, adı henüz konmasa, kesin olmasa da Netflix’in “Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi” dizisi ile Dünya Ülkelerinde milyonlar izleyecek, oyunculuğuna hayran bırakacaktır.
Yolun açık olsun Çağatay, unutma sen bir dünya sanatçısısın. Bir gün Oscar’a da aday gösterilecek, Ülkemizin yüz akı olacaksın.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: blog.milliyet.com.tr/cansever
Blog: Abdurrahman Balcılar Blog Sayfası
Not: Kaynak Haber Mesut Yar Posta gazetesi köşesinden ve görseller Çağatay Ulusoy Twitter sayfasınsan, resimler için C.Ulusoyfans’a teşekkürler.
*Şahsi Blog sayfamda ve Milliyet Blog’da yayınlanan blog yazıları büyük bir çalışmanın ürünü olup, izinsiz ya da kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. Aksi halde kanuni işlem yapılır.