Medcezir / Mira’yı Yaman aşkı hayata tutundurdu, bu aşk ölmez!

Star Tv’nin fenomen dizisi Medcezir’de gördük ki, Mira’yı Yaman aşkı hayata tutundurdu.  Geçen bölüm sonda Yaman’ın kollarında bayılan Mira’a resmen öbür dünyaya gitti, geldi.

Ay Yapım’ın başrollerini Çağatay Ulusoy, Serenay Sarıkaya, Barış Falay, Taner Ölmez ve Hazar Ergüçlü’nün oynadığı Medcezir tüm hızıyla devam ediyor. Sezon finaline sayılı bölümler kaldı, Bir değişiklik olmaz ise, 12 Haziran 77.bölümde sezon finali yapacak. Ay Yapım’dan final diye bir açıklma gelmediğine göre, önümüzdeki Eylül’de 3.sezon olcacak. Bu bölümde seneye bu günlerden bahsedildi ve güzel günlerin sinyalleri verildi. Zaten tüm izleyenlerin de isteği dizinin bir sezon daha devam etmesi yönünde.

Mira’ya 29 Haziranda ameliyat tarihi ve o tarihe kadar hastalığının tekrar nüks etmemesi için Mira’nın üzülmemesi, hep mutlu günler geçirmesi gerekiyor. Onu tek ayakta tutan Yaman. Bu nedenle de düğün tarihi ameliyat öncesine alındı.

Sezon finalinde Mira ameliyat olcak, yaz ayları boyunca uzun bir iyileşme dönemi gececek. Yeni sezonda bütün hastalık ve üzüntüleri geride bırakmış Mira ile Yaman aşkı dolu dizgin devam edecek.

Geçen bölüm sonunda hastalanan Mira’yı Yaman ambülans ile en yakın kasabaya götür. Mira’nın başında Yaman da onunla ölüp, ölüp dirilir. Mira  ne olur beni bırakma diyerek adeta yalvarır.

Mira da sanki öbür dünyaya gider gelir. Sapsarı kır çiçekleri arasında, Mira, öbür dünyaya doğru koşan Mira’nın peşinden koşar.

Orkun’un evinden silah sesleri gelir. Hale eline geçirdiği tabanca ile Orkun’u taciz eder, babam senin yüzümnden evi terk ediyor. Benim ailemi de dağıtın yeter artık. Mert, Eylül, Selim Bey ve Sude Hanım silah sesine koşarlar. Orkun tabancayı Hale’nin elinden alır. Yalan yanlış konuştum diyerek herkesten özür diler. Ama Hale’nin babasının suratına patlattığı tokattan kurtulamaz.

Faruk Bey kızı Beren ile evdeki hayat şartlarıyüzünden tartışır. O sırada Yaman arar. Telefonu Mira’ya verir. Mira hatenede olduklarını, küçük bir atak geçirdiğini söyler. Mira, primi ödenmediği için sağlık sigortasının iptal edildiğini söyler. Faruk ben hemen geliyorum ve Yaman’ı ister. Bilgi alır, benim sigortamdan halledeceğim der.

Selim Bey, her ihtimale karşı kendi tabancasını kasaya kilitler. Asım Bey çok sinirlidir, ailemizin içine kadar girdiler. O sırada Sude Hanım gelir, Mira için helikopter gerektiğini söyler.

Mira helikopterle hastaneye getirilir. Herkes hastane tepesindeki helikopter pistinde onları karşılar. Derhal tetkikler için  hastaneye alınır.

Eylül de Uzay ile hastaneye gelir. Mira ballandırara ballandıra her şey çok güzeldi, rüya gibiydi diye anlatır. Mert, Eylül’ün yanında Uzay’ı görünce çok sinirlenir. Hastane bahçesine gider, Selim Bey de peşinden gider, birlikte konuşurlar.

Selim Bey, hak ettiğini, hatası ile yüzleşmesini, bedel ödemeyi bilmesi gerektiğini söyler. Mert, hep Eylül yüzünden, Uzay karını oynamasıydı, Olcay ile birlikte olmazdım. Selim Bey, aşk çocuk gibidir, düşüp kalkmadan öğrenilmez. Vazgeçme, seni af ettirmenin yolunu bul.

Doktor tavsiyelerde bulunur, yalnız kalmak yok, araba kullanmak yok. İlaçlarını tam alacaksın. Seyahat etmek sana çok iyi gelmiş. Moralinini yüksek gördüğüme de çok sevindim.

Mira ameliyatın 13 Hazirandan sonra olmasını, doğum gününü uyuyarak geçirmek istemediğini söyler. Doktor 22 Haziran olarak ameliyat tarihini belirler. Mira Eylül’le 22 Haziranda ameliyat olacağını söyler. Eylül Yaman’a sen benim arkadaşımı ne yaptın, 2 günde polyanaya çevirmişsin. Yaman mira’nın alnından öper ve sevdim sadece der. Selim Bey Yaman’a güzel haber, abin dönmüş der.

Yaman abisi Kenan’ı arar. Konuşurlar, Kenan Mira’yı sorar. Sonrada yüz yüze konuşmak üzere telefonu kapar. Yaman’ın annesi Nevin,gelecek mi diye sorar.Kenan, yüzünü asma Nevin Hanım, etme bulma dünyası… Sen uzaklaştırdın, tek adım atmadın,  dinlemedin çocuğu… Seçim yapmak zorunda bıraktın. Sana söyliyeyim, Mira bu haldeyken hayatta ayrılmaz yanından, ayrılmasın da zaten. Sevdiğine kavuşmuş sonunda, elini bırakmaz. Hepimizin nefesi sayılı…

Uzay yayınevine işi bırakmaya gidiyorum. Mert de dün ben de işi bıraktım. Aynı anda hem Mert’e, hem de Uzay’a sözleşme hükümlerini yerine getirmediğiniz gerekçesiyle, hakkınızda yasal işlem başlatılmadan önce, konuşma için yayın evine çağrılma mesajı gelir.

Hastane dönüşü, Eylül, Yaman, Mira, Beren ve Faruk Bey aynı araba ile döner. Mira Eylül’e Mert ile aralarını sorar. Seviyorsunuz birbirnizi, sen üzülüyorsun uzatmayın bu kadar. Eylül kapatalım bu konu diyerek geçiştirir.

Sude Asım Beye helikopter için teşekkür mesajı atar. Asım, yılan diye dillendirir.

Faruk Yaman’a yönlendirerek atölyenin önüne getirir. “Miraya” adı konan dikiş atölyesine gelirler. Mira’y bu çok güzel bir sürpriz olur. Yaman babanla konuşurken yerimizin ismini söylemiştim. Mira tek tek çalışanları tanışır. Hayallerimi gerçek yaptınız diye teşekkür eder.

Olcay Hanımın toplantısına, Mert, Uzay ve Selim Bey birlikte katılırlar. Olcay, sözleşmenin şartlarının yerine getirilmesini ister. Selim Uzay ve Mert ile yalnız konuşur. Onların profesyonelce davranmasını, sözlerini tutmasını söyler. Yaptığı ikna etkili olur, işe devam kararı alırlar. Bu herkesi mutlu eder.

Mira bombayı patlatır. Siparişler yetiştikten sonra da ilk iş olarak benim gelinliğimi hazırlarız.  Eylül, inanmıyorum, yaşasın diye alkışlar. Mira, bu yaz evlenelim diye düşündüm. Yaman devreye girer, Faruk Beye tabii siz izin verirseniz diyerej terbiyeli bir damat olduğunu belirtir. Faruk Bey, önce ameliyat olacaksın ama değil mi? Mira, madem vaktimiz kısıtlı, o zaman daha önce evleniriz diyorum. Ben ameliyat masasına Mira Beylice Koper olarak yatmak istiyorum.

Faruk Bey yine de acaleye getirmenize gerek yok çocuklar. Mira, ben Yaman’ın yanında olduğum zaman kendimi mutlu hissediyorum. Kendimi huzurlu hissediyorum. Ne yaşayacaksak onunla birlikte göğüs germek istiyorum. Faruk Bey kızını öper, Eylül de çok duygulanır her ikisine sarılır.

Süreyya Hanım da bir yastıkta kocayın inşallah der. Eylül, düğün hazırlıkları başlıyor o zaman.

Kenan Almanya’daki kız arkadaşı ile çat pat almanca konuşur. Ayşe nevin Hanıma, Almanyadan san gelin geliyor diye takılır. O sırada Kenan’a Asım şekp Kaya arar, seninle baş başa görüşme zamanı geldi diyrek, görüşmek ister.

Sedef, Kaan Mavideniz’in gönderdiği araba ile araziye gelir. Kaan bey atış talimindedir. Sedef, silah, içki diyerek Kaan Mavideniz’e takılır.

Kaan Bey kendini Sedef Hanıma anlatır. Burası benim oyun alanım. Ben yeşili severim. Ben bir yöneticiyim. Şimdi hisseleriniz yerlerde, banka değeriniz sıfırlanıyor. Gümbür gümbür batıyorsunuz. Bu imparatorluğun çöküşüne birlikte engel olabiliriz. Sedef bu konuşmalar sonunda ikna olur, Kaan ile kadeh tokuşturur.

Mert’in kafası Eylül’e takık olması nedeniyle Olcay Hanım ile konuşur. Bir çözüm bulurlar, bir Mert’in evinde, bir gün Uzay’ın evinde çalışma formülü bulunur.

Yaman Eylül ile Altınkoy’a gitmek için Mira ile vedalaşır, nikah işlemleri de Pazartesi başlamaya karar verirler. Arabada Eylül onların çok mutlu olduklarını görüp duyunca, kendi mutsuzluğuna göz yaşı döker.

Yaman ile Eylül Altınkoy’a birlikte giderler. Yolda Yaman Eylül ile Mert hakkında konuşurlar. Eylül, çok canı yandığını söyler, bu kadar kolay mıydı, bunu bana nasıl yapar der ve ağlama krizine girer. Arabanın direksiyona Yaman geçer. Daha sonra da, birlikte bir kenarda oturup konuşurlar. Eylül keşke her şey rüya olsa. Yaman, yaşananların önüne geçemezsin ama, af etmekte senin elinde… Yaman, aşkta siyah beyaz olmaz, siz küçük bir kıvılcımı yangına çevirdiniz, söndürmekte sizin elinizde. O sırada Mert gelir. Eylül, aşk acısı o kadar zormuş ki, Mert ben de aynı şeyleri hissediyorum. Mert ile Eylül aralarında konuşurlar, Yaman kenara çekilir.

Kenan Asım Beyin şirketine konuşmak için gelir. Asım Bey konuya girer, çocuğun senden olduğunu biliyorum. Sude’yi boşayınca beş parasız kalacak, sen de ondan yararlanamayacaksın. Boşanma davasında kendi lehine tanıklık yapmasını ister, tek celsede boşanır, sen alır paranı gidersin. Bu teklif karşısında kendini satılmış hisseden Kenan, bastonunu kaptığı gibi Asım Şekip Kaya’nın gırtlağına basar.

Beni her şeyi yaptıramazsın. Senin zaafın kibir, bu sefer o kadar ucuza gitmem. Asım Bey, ne kadar?

Evde Mira uyurken, Beren ablasının cep telefonundaki resimleri bir bir bakar. Yaman ile Mira’nın tatildeki güzel günlerinin resimlerini bakar. O sırada bir video kaydı görür.

Telefonu bilgisayara bağlar ve kaydı seyreder. Yan odaya geçer babasına gösterir. Bu Mira’nın hastalık halinde doldurduğu hayata veda konuşması gibi bir kayıttır. Tüm künyesini sayar, başıma ne gelecek bilmiyorum. Beren gözyaşları içinde seyreder.

 

Yaman’nın gelmesiyle kayıt yarım kalmıştır. Beren, ablam belli etmek istemiyor ama, daha fazlası var.

Evde Mert, Yaman ve Selim Bey akşam yemeğinde kafa çekerler. Mert, Orhan Gencebay’ın “Batsın bu dünya” çalan parçasına eşlik eder. Mert, kelebeğin ömrü bu kadarmış diyerek bir taraftan dert yanar. Yaman da ona şarkıya eşlik eder. Selim Bey inşallah sonu havuzda bitmesin, der.

Gelen Sedef Hanıma Selim Mira hakkında bilgi verir. Yaman helekiper için teşekkür eder, Sedef benimle ilgisi yok, baban kendi gönderdi. Selim Kaan Mavideniz ile toplatının, Sedef’in gönlünü de aldığını fark eder. Yaman yuvadan uçuyor, Sedef yuvadan uçuyor. Mert ben buradayım diye lafını keser.

Sahilde Eylül, Gaye ve Tuğçe aralarında konbuşurken iş kavgaya dönüşür. Tuğçe bir daha ne mert, ne de seninle ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum der ve orayı terk eder. Eylül yalnız kalır.

Yaman bahçede gitarını eline alır, Mert bir istekte bulunur. Birlikte, “Tanrıdan diledim bu kadar dilek aman, aman” avazları çıktığı kadar yüksek sesle söylerler. Selim Bey balkondan müdahale eder.

Beyler, hala geç olmadımı diyerek susturur. Yaman, tamam abi pardon der ve yatarlar.

Kaan mavideniz gece yarısı Sedef’e benim için güzel bir gündü diye mesaj atar. Bu mesaj Sedef’in yeni mavi deniz sularında yelken açacağını gösteriyor.

Hale, Orkun’a gider, merak etme bu defa silahsızım diyerek konuşmak ister. Burda hiç birimiz masum değiliz, kötülüklerimize başkalarını kılıf ediyoruz. Gerçekleri yalanlarla saklıyoruz. Silahla, zorla yaşanları değiştirmeye çalışıyoruz. Aslında hiçbir şeyin düzeldiği yok.

Orkun’dan özür diler, seni suçlamak daha kolaydı der ve sarılır. Altınkoy’un iki kötü kalbi dertleşirler ve barışırlar.

Yaman, uyudun mu prenses diyerek Mira’yı arar. Mira sen yanımda yoksun diye uyuyamıyorum. O kadar alışmışım ki, saçında elimi  dolaştırarak, hissederek uyumaya…

 

Yaman, tamam o zaman, tekrar hisset kapat gözlerini, seneye bu gün hayatımızda çok şey değişmiş olacak. Biz evlenmiş olacağız. Sen çok başarılı bir iş kadını olacaksın. Ben besteler yapacağım.

Bir sene sonra hayatımızın rengi değişecek. Sadece biraz sabırlı ol. Bu deneyimli senaristimiz Ece Yörenç’in dizinin seneye 3.sezon da devam edeceği sinyalleriydi. Ve Mira Yaman’ın bu güzel gelecek rüyaları ile uyuya kalır.

Mira atölyede çalışır, seneye bu sıralar başlarız yaşamaya… Biraz sabır. Yaman bahçede bu beste üzerinde çalışır. Bir sen dursun, beklesin bizi… Bir sene dursun hayat, beklesin… Biraz sabır… Biraz sabır.

 

Yaman ile Mira dans ederek, Halil Sezai  ile Çiğdem Erken’i  bir gece kulübünde dinlerler.

Bu güzel parçayı çok güzel söylerler. Bir sene nedir ki, açılmış kapı ardına kadar bu sıralar…

Şarkı bitiminde izleyiciden büyük alkış alır. Çiğdem Erken bestecisi Yaman Koper diye Yaman’ı işaret eder, Yaman da büyük alkış alır.

Yaman Mira’yı evine bırakır, Yaman yarın Mert ile mezarlığa gideceğiz. Mira, ordan da Tozludere’ye gidersin git lütfen, der. Annen ne söylemiş olursa olsun, sen yapman gerekeni yap. Mira, seneye bu zamanlar neredeyse bir yıllık evli olacağız diye yineler. Bütün küslükler bitecek demiştin. Yarın gerçekten bunun için güzel bir gün. Sen de annenin yanında ol, olur mu? Bizim için, huzurumuz için. Yaman başıyla tasdik eder.

Yaman o gece basket sahasına gider, potaya ardı ardına basketlerini atar. Annesi ile olan eski konuşmalarını hatırlar. O kızın elini tutarsan sütümü helal etmem sana… O sırada Orkun gelir. O da basket sahasına girer. Merhaba kaçak diye seslenir.

Orkun, İstanbul il sınırlarından çıkabildiniz mi bari, yoksa boğazda bir tur atıp geri mi geldinişz? Yaman, seni kaşımaya hiç niyetim yok. Orkun, geçen sene sana söylediklerimi mi düşünüyorsun yoksa.  Orkun, istediğin kadar yırtın, benim olmayan senin de olmaz.

 

Yaman, biz Mira ile gün aldık, 20 Mayıs’da evleniyoruz der ve sırtını döner gider. Giderken bir güzel de asker selamı verir. Yaman’ın o alaycı, keyifli gülümseme hali çok tatlıydı.

Mert annesi Ender Serez’in mezarı başında duygulu anlar yaşar. Bu sensiz ilk anneler günü diyerek göz yaşı döker. Yaman, Selim ve Sedef de oradadır. Mert başını, kalbini gösterek sen burdasın. Anneler günün kutlu olsun, annem. Seni çok seviyorum.

Sonra bir demet çiçek ile Eylül’ün annesinin mezarına doğru gider. Eylül ve Uzay oradadır. Onları görünce geri döner, Uzay onu görürür. Uzay, Mert geldi, der.

Mira ile Beren birer demet çiçek ile anneleri Sude’ye giderler. Anneler günün kutlarlar. Sude önümüzdeki sene daha geniş aile olacağız. Ayaklarımızı yere daha sağlam basalım. Mira, önümüzdeki sene biz Yaman ile Amerika’da olacağız. Bir okul ile yazışıyoruz, ikimizi de kabul ederlerse, hayatımızı orada devam ettireceğiz.

Kabristan dönüşü Mira’yı telefon eder, Eylül küçük bir işim var sonra görüşelim. Uzay ‘ın kahvaltı teklifini kabul etmez. Uzay yalnız başına gider. O sırada Deniz Hanım ile Giray’yı görür. Onların resimlerini çeker.

Deniz bir işler çeviriyordur. Sen Sude Kaya’nın bebeğinin Kenan’dan olduğunun şahidim olacaksın. Giray biz yeni Kenan’la yeni bir işe girdik, o kadar da yatırım yaptık. Deniz, bu işi karşılıksız yapmayacaksın, sen de paranı alacaksın.

Sedef de atıcılığa başlar. Asım Bey de Kaan Mavideniz’in atış alanındadır. Yeni pazarlık peşindedirler.

Eylül Olcay Hanımın bürosuna gider. Anneler günü için dikenli yumru bir çiçek hediye eder. Senin yüzünden Mert ile aram açıldı diyerek söylenir. Olcay Hanım basılan karikatür kitabının prova baskısını gösterir. Eylül kitabı inceler. Olcay, Mert’in hayatında hiçbir zaman olmadım ben. Onunkalbi tek kelebek için atıyor. Kanıtı der ve kitabı gösterir.

Uzay Mert’in evine gelir. Mert Mira ile konuşuyordur. Mert Eylül’e verilmekl üzere bir video çeker. Mira ver önce ben izleyeyim. Mert önce Eylül’ün işzlemesi lazım. Sonra da imha edeceğim der.

Mert, Uzayın geldiğini görür, iti an sopayı hazırla der. Mert, eline bir sopa alır. Uzay, Yaman yok mu diye sorar. Ona bir şey gösterecektim. Ne diye sorar. Ortaköy’de Deniz ile Giray’ı gördüğünü söyler. Mert, Eylül’ü elimden aldığın yetmiyormuş gibi şimdi de kardeşimi elim den almaya mı çalışıyorsun.

Mert, sopayı yere vurarak Uzay’ın üstüne yürür. Uzay benim Jopan dövüş sanatları üstüne lisansım var. Arlarında tam bir uzak doğu sapolarla dövüş başlar. Beren de sese gelir.

Uzay resmen akrobasi gösterileri yapar. Keyifli bir gösteri olur. Gürültüyü duyan Selim Bey balkona çıkar.  Çovuklar hey diye bağırır. Dikkatleri dağılan Uzay ve Mert havuza düşerler.

Suzan Hanım hemen her ikisine havlu getirir. O sırada Yaman’ın annesi Nevin Hanım gelir. Beren, lütfen ablamı kıracak bir şey söytlemeyin, yoksa güvenliği çağırmak zorunda kalırım. Nevin, ben özür dilemeyue geldim buraya.  O sırada Yaman annesini arar. Anne nerdesin? Nevin, sizin evdeyim, Mira da karşımda. Saın Mira’ya kötü bir şey söyleme. Nevin, ben hatamı düzeltmeye, sözlerimle yakıp kıktığımı düzletmeye geldim. Siz haklıydınız oğlum. Başkalarının vebali sizin boynunuza kaldı.

 

Benim sütün helel sana oğlum. Hem de her damlası. Eğer senin hakkın varsa, sen helal et. Yaman, o nasıl laf ya… Helal olsun. Nevin Hanım; Söylediklerim, yaşattıklarım için çok özür dilerim. Senin kabulşun, benim kabulüm. Nevin böylce tükürdüğünü yalamış, Mira’yı gelini olarak kabul etmiştir. Sude Hanım da onları kenardan seyreder.

Mira belki hastalığımı duydunuz, teşekkür ederim. Nevin, oğlumu özledim, der. O an Eylül de koşarak Mert diyerek bahçeye gelir. Selim Bey, Suzan diye bağırarak, silahı kim aldı kasadan diye sorar.

Suzan ben bilmiyorum Selim Bey, bugün kasaya hiç dokunmadım. Mert, benim de hiç haberim yok. Yaman da telefondan ne oluyor diye sorar. Sabah kabristana giderken oaradaydı, nerde bu silah? Herkes şaşkın vaziyettedir.

Diğer tarafta Orkun elinde silah düzşünceli haldedir. Ne yapacağı belirsiz yatağının ucunda otuyordur. Ya intihar edecek, ya da bu silah ile  Yaman’ı öldürmeyi planları yapıyordur. Yaman’ın 29 Mayıs’da Mira ile evleneceğini duydu ya, onu hala hazmedememiştir. Ve 72.bölüm burada sona erer.

Haftaya Orkun’un elindeki tabanca kime patlayacak, kendisine mi? Yaman’a mı?  Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Mira bu bölümde gösterdi ki, Yaman’a tutkulu bir aşk ile seviyor. Mira’yı hayata tutunduran Yaman aşkı olacak. Mira direnecek, ölmiyecek. Hastalığının dermanı de Yaman olacak. Bu nedenle de bu aşk ölmez. 29 Mayıs’da nikahları ve güzel bir kır düğünü izleyeceğiz hep birlikte…

Keyifli seyirler.

Saygılar ve sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: blog.milliyet.com.tr/cansever

Blog: balcilar–blog.com

 

Not: Görseller diziden tarafımdan kopyalanarak alınmıştır.