TRT 1.in Üniversite Gençlik dizisi “Beni Böyle Sev” geçtiğimiz pazartesi akşamı gene güzel bir bölümle ekranlarımızdaydı. Eda Hanım ve Nail Usta pes etmeyeceklerini herkese göstermeye karar verdiler.
Bugün sevgililer günü, sevgili olmak için gördüğüm kadarı ile yaş sınırı yok. Her insanın, her yaşta yaşayacağı ve de yaşatacağı bir sevgilisi olabilir. Bu hafta bu dizi hakkında yazmayacaktım amma, bu gün sevgililer günü olması ve de Eda Hanım – Nail Usta aşkını bu hafta aralarında gördüğüm için yazmaya karar verdim.
İnsan hayatında yaşadıkça var olmuş, yeme içme kadar önemli olan aşk her yaşta vardır. Ta ki ilk okul çağından 7 den 70’e hep olmuş ve olacaktır. Sevmek çok güzel bir duygudur, yaşayana da yaşatana da…
Gelelim dizimizin 46.cı bölümünde yaşanan olaylara.
Eda Hanım, geçen hafta Ayşem’den babasını resmen istemişti. Ayşem de bir gülme krizi geldi. Eda’nın rızan var mı, yok mu? Sorusuna kesin olarak “Yok” cevabını verdi.
Reyhan, diziye “Mazhar” (Umut Kurt) karakteri olarak katılan zat ile terapi odasında kötü bir olay yaşayarak tanıştı. Tabiri caiz ise, her ikisi de birbirlerine gıcık oldular. Tükürdükleri kurabiyeyi doktora yedirdiler.
Safiye Lokantada yeni bir para kazanma yöntemi olarak, “Safiye’nin böreği” adeti çıkarttı. Artık o börekleri kendi mi yaptı, yoksa bir yerden satın mı aldı anlayamadım. Çay ile beraber gelen müşterilere bedava olarak dağıttı.
Ayşem ile Eda Hanım lokantaya birlikte gelirler. Ayşem, annesinin el işi hatırası olan panosunu dükkana asılması için getirir. Ayşem, babasını kaybetme korkusu içine düşmüştür. Eda Hanıma kaptırmak istememektedir.
Seda’nın belalısı bürosuna, Taner gelir 20 bin daha para ister. Seda ne yapacağını şaşırır. Burak, Seda’yı kazanmak için bu defa Taner’i kullanmaktadır. Seda tam bir kumpas içindedir. İşe gelen Seda, kapıyı arkadan kilitler. Burak’a telefon eder, iyi olmadığını görüşmek istediğini söyler. Burak, Taner’e işini yaptın mı diye sorar, Seda’nın bürosuna gider. Burak, Seda’nın cep telefonundan Taner’i arar, numaradan konuşurlar. Amaç bellidir. Burak, Seda’nın kahramanı olmak istemektedir. Taner “Ufak at civcivler yesin”, der ve telefonu kapar. Çıkar, Taner’e istediği paranın yarısını verir, savuşturur. O sıra Furkan karşıdan geldiğini, Seda’nın yanına gittiğini görür.
Ayşem, Furkan’a dün Seda geldi, konuştun mu diye sorar. Annesinin kendisine söylememesini çok bozulur, dükkanı terk eder, gider. Ayşem, Ömer ile konuşmak ister, Seda’nın ofisinde buluşalım, konuşalım, der.
Furkan’ı Seda çok iyi karşılar, Furkan özür dilemek istediğini söyler ve özür diler. Seda da ben de senden özür dileyecektim, dün onun için gelmiştim. İçeri geçerler karşılıklı oturur, konuşurlar, her şeyi 
baştan başlayıp yaşamaya karar verirler.
Mazhar, eve gelir, Haluk Bey oğlu Deniz ile tanıştırır. Çay demler, eskiden yeniden konuşurlar. Üst katta Reyhan, Mazhar’ı Fahriye’ye kurabiye meselesini anlatır. Doktor’a İlgin yerine Ilgın deyip, ağzını tokatlaması çok hoştu. Fahriye zayıflamaya karar vermiş, allık, oje, makyajı Reyhan fark eder, sebebi takipçisi Feridun ile yakınlaşma mı dersiniz.
Feridun, bir demet çiçek alır bankta oturan Fahriye ile buluşur. Yazdığı şiiri Fahriye’ye okutur. Feridun Fahriyenin elini tutmak ister, Fahriye eline cereyan çarpmışçasına çeker. Omzuna kolunu dolar.
Ayşem, babasını kaptırmamak için keskin sözler söyler, gerekirse ortaklık bozulur lafı herkesi şaşırtır. Babasını bu kadar düşkünlüğü Safiye ile İlyas’ın gözünden kaçmaz.
O sırada Ayşem de gelir. Seda ile Furkan’ın aralarındaki buzlar erimiştir, hazırlanacak bir teklif vardır, Furkan hemen işe koyulur. Seda, Furkan’a Ömer ile Ayşem gibi aralarının olmasını istemektedir.
Reyhan, apartman çıkışında Mazhar’ı görür, kendisini takip ettiğini zanneder, doktoruna telefon eder. Aralarında garip bir görüşme olur.
Ömer, Seda’yı arar, deri ceketle ilgili çekimlerin bu akşama alındığını söyler, önceki çekilen flaş diski ister. Eleman gönderip aldırayım, der. Ayşem, mankenler lafını duyunca içi kabarır, kıskançlığı tutar. Ömer Ayşem ile de görüşür, oraya gelemeyeceğini, akşama görüşelim der. Furkan, Ayşem’in kıskançlığı ile dalga geçer. Bilgisayardan çektiği fotoları izler. Ayşen kızlarla çekilmiş resimleri görünce çığlına döner. O sıra gelen bayanın resimlerde gördüğü kadının aynı olduğunu görünce iyice hırçınlaşır. Seda, Ayşem ile tanıştırır, Ömer’in eşi. Kıza Ayşem çok ters davranır, kız yüz üstü geri döner. Seda, onlar çok profesyonel çalışıyor dese de kızgındır.
Seda Hanım, Nail Beye dışarı çıkalım konuşalım der. İlyas biz gidelim deyip Safiye’yi de alıp çıkarlar. Eda Hanım ile Nail usta baş başa kalıp konuşurlar. Eda Hanım, içindeki aşk kıpırtılarını Nail beye aynen anlatır. Herkesin karşısına çıkıp anlatalım, ağabeyim, herkes bilsin, der. Nail Bey yeni bir maceraya atılmaya ben de varım. O da Eda Hanıma karşı boş olmadığını ifade eder.
Mazhar, terapiyi haluk Beye anlatır. Garip, garip, kızlar. O sıra Reyhan cevizli kek getir, içeri girmez, Mazhar ile yüz yüze gelmezler.
Ömer, mankenlerle resim çekmeye gece boyunca devam eder, Çay molasında karısını arar, Ayşem cevap vermez, mesaj atar, sen uykun geldiyse yat, yarın sabah konuşuruz. Ayşem, uykum yok, bekliyorum diye karşı mesaj atar. Ayşem uyuya kalır, Ömer’i manken kızların arasında görür, manken kızlardan biri yerim seni çimen göz deyip, yanağından bir makas alır. Çekim sonunda bir yere gideriz, karım geldi, hadi saklambaç oynayalım. Ömer eve gelir, Ayşem gördüğü rüyadan ve uykudan uyanır. Ömer’i bir güzel paylar, benden başka kimse sana “Çimen Göz” diyemez.
Ayşem, babasının Eda Hanım ile ilişkisini Ömer’e anlatır. Ömer bu konuda ben halama bir şey söyleyemem, gayet normal, hiç kimse sevgisini saklamamalı. Ne isterse yaşasınlar.
Seda ile Reyhan okul kantininde Fahriye’yi konuşurlar. Feridun, Fahriye’den 500 TL istemiş, çocuk sahtekar, diye dedi kodu yaparlar. Reyhan, Fahriye’den prenses olmaz, olsa olsa ana kraliçe olur,der. Fahriye duyar, teşekkür erim der, çeker gider.
Nail usta kızı Ayşem’e telefon eder, konuşalım der. Boğaz manzaralı bir yerde buluşurlar. Nail Usta, karısını anlatır, annenin güzel hatırasına bir saygısızlık yapmadım. Dilinin döndüğünce her şeyi söyler, beni hiç kimseyle paylaşamadığını, evlenirsem… Ayşem, ağlamaya başlar. Nail Bey bunun geçici bir heves olmadığını söyler. Ayşem, siz karar vermişsiniz, evleneceksiniz, ne dememi bekliyorsunuz, der ve döner gider.
Seda hanım, ağabeyinin evine gider. Söyleyeceklerim pek hoşunuza gitmeyebilir, ama ben her şeyi söyleyeceğim. Verdiğim karardan eminim, siz kızsanız da, biz Nail Beyle sadece bir ortak değiliz, anlayacağınız ciddi bir beraberliğe adım atıyoruz. Burak, Eda Hanımın fikrine destekler, eniştesinden zılgıt yer. Reha Bey, “Bu iş olmayacak” der ve kalkar.
Nail Bey lokantaya gelir, Safiye, boş dükkanı bekliyoruz, der. O sırada kapıda Cengiz Kurtoğlu ve oğlu gözükür. Nail Bey ile Akçaabat’tan tanışıyorlardır. Hoş beş ettikten sonra, köftenin tadına bakalım der ve masaya otururlar. Cengiz Kurtoğlu arkadaşlarını arar, köfte yemeğe çağırır. Cengiz Kurtoğlu’nun, “Önce bir damla yaş” adlı sevilen parçası fonda çalar, diziden güzel görüntüler ekrana gelir. Lokanta bir anda dolar, taşar. Safiye ve İlyas’ın sevinci görülmeye eğerdi. O sıra gelen Eda Hanım da çok şaşırır. Lokantaya Cengiz Kurtoğlu, “Halil-İbrahim” bereketi getirmiştir. Ne dersiniz, ya da bu Eda ve Nail Usta’nın ikinci bahar aşkı bereketimidir? İlyas’a göre, “Rüzgar tersine döndü, yelkenlerimiz şişti, şişiyor” diye yorumlar.
Karnını doyuran misafir oyuncu, Cengiz Kurtoğlu ve oğlu Aydın Kurtoğlu karınlarını Akçaabat köftesi ile doyurdular, Nail Beyle vedalaşıp mutlu bir şekilde ayrılırlar. Ve 46. Bölüm burada sona erer.
Bugün “Dünya Sevgililer Günü”, sevgilisi olan da, olmayanın da kutlu olsun. Her insanın gönlünde de olsa bir sevgilisi vardır, bunu unutmayalım.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Not: Görseller internetten ve Beniböylesev.twitter sayfasından alınmıştır.
