Star Tv’nin fenomen dizisi Medcezir’in heyecanlı geçen 57.bölümü ile ekranlarımızdaydı. Geçen bölümde Yaman, Turunç Nadir’in şerrinden Sude Hanıma yardım ederek kurtarmaya çalışmıştı. Bu bölümde de Kahramanımız, Mert’i Nadir’in elinden kurtardım derken, sonunda o da tekrar yakayı ele verdi. Heyecanlı bir sinema filmi tadında bir bölüm izledik.
Raytingler bu hafta Karagül’ü geçemedi ama, AB’de ondalık farkla birinciliği kaçırmış. Her iki kategoride de 2. sırada yer almıştır. Medcezir’de artık öyle bir izleyici kitlesi var ki, bunlar Çağatay Ulusoy’u ve Serenay Sarıkaya’yı sevenler ısrarla dizinin takipçileri. Twitter da okuduğum şu söz aklıma geldi. “Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.” Aynen öyle, kahramanımız Yaman, kardeşim dediği Mert’i kurtardı ve bu bölümde reytingleri de kurtardı. 2 haftadır 4-5 arası olan sıralamada 2.sıraya yükseldi.
Bu bölümdeki kovalamada Altınkoy gençleri gene Türk Polisini geçti. Bir ajan gibi çalışıp, Mert’in yerini buldular ve polisten önce Mert’i can kardeşi Yaman buldu.
Şirket gecesi ekrana gelen görüntülerle Mert’in kaçırıldığı anlaşılmış. Eylül düşüp bayılmış, Selim Bey ile Yaman derhal kaçırılma mahaline hareket ederler.
Mert kapatıldığı odada beyin fırtınası yaparak, buradan nasıl kurtulabileceğini, kendisine nasıl ulaşabilecekleri hesaplar. Ama beklemekten başka çaresi yoktur.
Eylül, Mira ve Altınkoy arkadaşlarının yanında, ona bir şey yapmasınlar, kurtulsun diye ağlar ve dua eder. Bütün arkadaşları ona destek olmaya çalışırlar.
Diğer taraftan Sude Hanım, bir kamyon dolusu CD polisin elinde, bu sefer bittim diyerek Kenan ile konuşurlar. Kenan hal edeceğiz desede Sude, insan içine çıkamayacağım diyerek hayıflanır. Bu konuşmaları kulak misafiri olan Sedef duyar. Sedef, her zaman ki gibi, koyun can, kasap et derdinde der.
Sude, ben kızlarımı düşünüyorum. Ne olur bana yardım et diye Sedef’e yalvarır. Sedef, öfkeyle yeter diyerek benim yeğenim o aşağılık herifin elinde… Bundan daha önemli hiçbir şey yok.
Mert stresli zamanlarda karnı ağrıdığı için adamlardan yardım ister ve tuvalete gitmek gereğini duyar.
Selim Bey ile Yaman emniyette oradan oraya koşarlar. Tek amaçları Mert’in bir zarar görmeden kurtarmaktır. Gazeteciler de kendilerini rahat vermezler. Leyla İzmir’den İstanbul’a getiriliyordur. Hasan ve Giray da polis tarafından sorguları devam eder. Sorgu çıkışı Selim Bey, bana oğlumu bulacaksınız diyerek Hasan’a saldırır. Yaman bu böyle olmaz abi, sakin ol, kendini kaybetme, her şeyin üstüne yemin ederim Mert’i bulacağız, söz veriyorum diyerek ikna etmeye çalışır.
Mert tulavette sıkıntılı anlar geçirir. Nadir’in adamı tuvalet kapısında nöbet bekler.
Mira, Yaman’ı arar. Bir haber olup olmadığını sorar. Yaman, helikopter kamera ile, salyalarını akıta akıta, bizi izlediğini düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. Mira, flaşbellekten başka bir şey çıktı mı? Diye sorar. Yaman, şirketin itibarını zedeleyecek bir görüntü çıkmadı. Bir gelişme olursa haber veririm.
Yaman emniyette Kenan’ı görünce sen ne arıyorsun burada diye hesap sorar. Kenan, merak ettik de geldik. Yaman, Mert’i mi? CD’leri mi? Kenan çok bozulur, Mert’in hatırına susuyorum, tepemin tasına attırma benim.
Asım Bey, ben bu adama nasıl güvendim, nereden bulaştım diyerek söylenir. Ne kadar tehlikeli bir olduğunu bu akşam hepimize gösterdi. Faruk Bey, Yaman neden şüphelendi, diskin içinde bir şeyler olduğunu zannediyormuş. Deniz Hanım, polis bir kamyon CD bulmuş, bu neyin nesi. Mert’in kaybolması ile ilgisi var mı?
Sedef ile Deniz Hanım evden ayrılırlar. Sude Sedef’in peşinden gelir, elinden tutar. Sedef, o işini halletmeye çalışacağım. Ama senin için değil, kızların için, babam için.
Sedef emniyete gelir. Kenan’ı görür, ters ters bakar, konuşmaz. O sırada Leyla emniyete getirilir.
Yaman Leyla’ya ne biliyorsan polise her şeyi anlar, der. Kenan Sedef’ten özür diler, sizi haksız yere suçladım. Sedef, sen benden özür falan dileme. O yaptığımız konuşmayı unuttum. Bu iş hallolsun, o CD’ler kimsenin eline geçmeden imha edilsin, bundan sonra senin yüzünü hiç birimiz görmecez. Bundan hiç süphen olmasın, Yaman’ a dönerek; Sana rağmen bu böyle Yaman.
Yaman da abe, bak Allahını seversen git artık, ne olur. Kenan, Mert ile ilgili bir gelişme olursa haber ver der ve gider.
Eylül ile Mira aralarında konuşurlar. Mert’in kaçırılanlar için kurtulma planı ile ilgili 10 maddelik planlarını konuşurlar.
Uzay Orkun’u arar nerelerdesin diye sorar. Orkun annem hastalandı on un ile ilgileniyorum. Mert’i sorar, ben uğrayacam deyince Uzay, orası şimdi çok kalabalık sabaha uğrarsın. Turunç Nadir, Orkun’ların evindedir. Annesini silah tehdidi ile tutar. Silahı Orkun’a doğrultarak anlaştık mı diye sorar. Beni buradan götürecek olan jeti beklerken birkaç gün size misafir olacağız. Sen de bankadan elmasları çekersin, sonrada buradan giderim. Eğer ağzından bir şey kaçırırsan, annen ölür, Mert ölür, sen de ölürsün.
Mert’i sakladıkları evin odasında eli, ayağı bağlı mışıl mışıl uyur.
Orkun da eve Mira’ların yanına gelir. Nadir’in emri ile takılan vericiden herşeyi dinler. Orkun ben de Giray’ı işten çıkartım. Sedef de eve gelir. Sedef, Yaman da geldi. Selim Bey emniyette kaldı.
Yaman odasına geçer. Mira da peşinden odaya gelir. Mira, Sedef’le konuştum. Yaman, polis umutlu, mutlaka bir iz bulunacak. Eninde sonunda bizimle iletişime geçecek.
Mira Yaman’a; bana rol yapmak zorunda değilsin. Durumun çok da parlak olmadığını biliyorum.
Yaman, benimden elimden hiçbir şey gelmiyor, öyle oturmuş bekliyorum. Sanki elim kolum kelepçelenmiş gibi, kardeşim ortada yok, belki de hayatı tehlikede… Yaman göz yaşlarını tutamaz.
Mira bak, bu adam her şey yapabilir. Kardeşimi kaybetmekten korkuyorum. Geç kalmaktan korkuyorum, onu bir daha görterememekten korkuyorum. Mira Yaman’a sarılarak teselli eder.
Emniyette zanlılar arasından pizacıyı teşhis etmeye çalışırlar. Hasan sonunda 4 numaralı zanlıyı pizacı olarak teşhis eder. Leyla gelen pizanın içinden telefon sim kartı çıkmıştı.
Evde polis her türlü tertibatı alır. Telefon dinleme cihazları gelir, resmen kriz masası oluşturulur. Nadir Beyin evinde de her yer, masları, çekmeceleri didik didik aranır.
Selim Bey, çaresiz ve perişandır. O gece duşunu alırken kolunu tutar, yarayı anımsar. Oğlu Mert ile konuşmalarını hatırlar. Yaman’ın önüne atladığı anı hatırlar. Mert, ben olsaydım, ben de atlardım önüne, der. Selim gözyaşlarını tutamaz. Ağlar, ağlar. Ara, ara artık, çalsın şu telefon…
Sesleri duyan Yaman ve Sedef Hanım odaya gelirler. Yaman sakin ol abi diyerek Selim abisini sakinleştirmeye çalışır. Selim, beni delirtmeden rahat etmiyecek bu adam. Ben bittim, çok çaresizim. Bu adam kendi yaşadığı evlat acınının aynısını bana da yaşlatmak istiyor. Yaman da onunla beraber ağlar. Eğer Mert’e bir şey olursa, kimin parmağı varsa ellerimle öldürürüm.
Mert kendi kendine konuşur, Yaman, Mira, Eylül sanki karşısındaymış gibi konuşur. Nadir’in adamı kiminle konuşuyorsun sen? Mert, ben çocukluğumda yalnız büyüdüğüm için hep konuşurum.
Yaman Mert’in odasında Mira ile konuşurlar. Ben de çıldırmak üzereyim, biz birbirimize tutunuyoruz. O ne yapıyordur şimdi diyerek ağlar.
Nadir, Orkun geç kaldığı için telefon açar. Orkun ile görüntülü konuşur. Annesinin başına tabanca dayamıştır. Orkun çılgın gibi hayır diye bağırır. Her dediğini yapıyorum, anneme dokunma.
Bu defa Orkun’ların kapısına Elif ile Murat gelir. Kapıyı çalarlar, Nadir panikler. O sırada kapıya Orkun gelir. Murat borcumu getirdim. Orkun, parayı alır, uzatma, tatam. Kusura bakma acelem var, onları kapıda bırakır, içeri girer.
Yasamin Hanımın sinirleri bozulmuştur, ağlar çığlık atar. Orkun annesini zor sakinleştirir.
Getirdiği incileri Nadir kontrol eder. Mert’e çay tost getiriler. Mert alırken çayı adamın eline döker. Bir okkalı yum ruk yer. Kahrından ağlar.
Mert’i kaçıranlardan biri bulmuşlardır. Bu haberi de dinlemeden nadir Bey de duyar. Deşifre oldun diyerek telefon eder, orayı terk etmesini söyler. Mert’in başında Mehmet tek kalır.
Uzay Orkan’a çarpar elindeki suyu üstüne döker. Orkun’un üstündeki verici devre dışı kalır. Nadir, Orkun’dan gelen sesleri duyamaz. Kavga çıkar, Yaman müdahale eder. Murat, Orkun’un bir garip olduğunu, uğradıklarında da iyi davanmadığını söyler.
Yaman kuşkulanır, Orkun’ların evine gitmek üzere çıkar. Mira, ben de geleceğim diye paşine düşer. Yaman sen gelme anneme bakacağım, bir de Orkun’lara uğrayacağım.
Nadir nihayet Selim beyi arar. Selim, oğlumun sesini duymak istiyorum. Nadir, birazdan oğlunun sesini duyacaksın. Der ve telefonu kapatır. Selim Bey, Yaman’ı arar ve Nadir’in aradığını söyler. Nadir Bey o sırada kapıda Yaman ile Mira’yı görür. Adamına burası güvenli değil, hemen gidiyoruz.
Mert, Mehmet’ten su ister. Mehmet birazdan baban la görüşeceksin, der. Mert çok sevinir. Mehmet marketten gelmiştir. Mert Market torbasının Hülya Market Ak Yazı köyünü okur.
Selim Bey eve koşararak girer. O an telefon çalar. 4-5 kez çaldıktan sonra telefonu Selim Bey açar. Mert, alo babacığım, babacığım seni çok özledim. Ağlama aslanım, ben de seni çok özledim. İyiyim, buradaki abi bana kötü davranmıyor. Az daha dayan, az kaldı. Yaman’ın aklına bant kaydı olmadığını nereden bilelim. Bize şarkı söyle diye Mert’e seslenir. Yaman, sen ne yapman gerektiğini çok iyi biliyorsun, sana güvenim tam. Mert bulunduğu yer ile ilğili mesajı yollar. Hülya’ya selam söyleyin. Akyazı köyde bile olsak, Hülyam benim. Mehmet ne saçmalıyorsun. Mert istediği mesajı göndermiştir. Yaman şifreleri kolayca çömzer. Hülya Market araştırılır.
Sude Hamın eve tekrar gelir. Ben onlara gittiğimde Orkun’un araba ile çıktılar. Yaman tekrar Orkun’ların evine gider. Yaman, orkun’u arar. Biraz sonra Nadir arıyacak, ne istediğini söyleyecek. Sen de gel. Orkun, gelemem, annemi doktora götürüyorum.
Orkun, annesi Nadir ve adamı arabada Nadir beyi istediği yere doğru gidiyorlardır.
Polisler Hülya Markete ulaşırlar. Yaman da Orkun’ların garajındaki güvenlik kameralarının kırıldığını görür. Yaman Selim beye helikopter kameranın Orkun’ların evinde olduğunu söyler. Sude de Kenan ile telefonla konuşur.
Sude, Orkun Nadir’in adamıymış, der. Kenan’ın bindiği minibüs Orkun’un arabası ile kafa kafaya gelir. Kenan hemen iner, Sude’ye Orkun’un arabası burada, Saklıorman’da der. Kenen, Orkun’un arabasını takip eder.
Mert, şifreleri vermenin keyfini hayal ederek yaşar. Hayalinde canlandırır.
Mehmet, market torbasındaki ismi dikkat edince Mert’in adres verdiğini fark eder, sen adres mi verdin diyerek içeri girer, Mert’i bir güzel pataklar.
Sude Hanım, kocası Asım Beye Kenan sadece bu işle ilğili aradı. Başka bir şey yok. Asım Bey, mert şu kapıdan içeri sağ salim girdikten sonra seninle uzun bir konuşma yapacağız, ama şimdi değil.
Nadir Bey, Selim’i tekrar arar. Şimdi pazarlık zamanı. Asım Beyin jetini bir saate kadar hazırlayın. Selim Mert’i sorar. Oğlun benimle beraber olacak, bir polis müdahalesi olursa onu öldürürüm. Eğer bir yanlış yapılırsa onu öldürürüm.
Nadir’in adamları abi ellerini ağızlarını bağladık. Nadir niye öldürmediniz der ve iki adamını çeker tabancayı vurur.
Gelen polisler Orkun ve annesini bulur ve kurtarırlar. Mehmet de korkudan Mert’i yalnız bırakarak kaçar.
İki saat geçer, Nadir havaalanına gelmez. Asım Beyin jeti hazırdır. Selim Bey ile Asım Bey havalında beklerler. Yaman Selim Beyle görüşür. Yaman, bizim Akyazı gitmemiz için oynuyor. Mert avazı çıktığı kadar yardım edin diye bağırır.
Uzay ve arkadaşları uydu helikopteri havalandırırlar ve izlemeye başlarlar.
Mert, pencerenin camını kırar. Yaman ve Kenan birer koldan araştırmata başlarlar. Mert kırdığı camdan paspası dışarı çıkartır, pilot helikopter kamerasından Mert’in işaretini görürler.
Nadir de Mert’i almak için oraya geliyordur. Yaman’a evin yerini tarif ederler. Yaman eve koşar. Ve Mert’in imdat sesini duyar.
Yaman yerden bir odun alarak eve koşar. Aynı anda Nadir de oraya gelir.
Yaman kapının camını kırarak içeri girer. Mert’e sarılır, el ve ayak bağlarını keser. Market önünde kızlar da çığlık çığlığa sevinirler. İki kardeş sevinçle sarılırlar. Nadir, tabancasını çeker. Buraya kadar beytler, der. Mert’in suratının rengi değişir. Yaman Mert’e siper olur ve 57.bölüm burada sona erer.
Ay Yapım’ın bu güzel dizisinde senaristimiz Ece Yörenç, bu bölüme heyacan katmış, güzel bir bölüm olmuş. Şimdi ne olacak, Yaman, önceki bölümlerde Selim Beye siper olmuş, onu ölümden kurtarmıştı. Şimdi de Mert’e siper oldu. Nadir’in niyeti ciddi, Yaman’ı harcayıp, Mert’i alıp jetle gidecektir. Haftaya neler olacağını hep birlikte göreceğiz.
Keyifli Seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller tarafımdan diziden kopyalanarak alınmıştır
