Paramparça / İzleyicisini Paramparça eden bir dizi, bu dizi tutar!

TV Programları

5392_4016_28112014_1

Endemol Türkiye’den izleyeni paramparça eden bir dizi “Paramparça.” Geçtiğimiz pazartesi akşamı 2.bölümü ile Star Tv. Ekranlarına geldi bu dizi. Ben izlememiştim, yeğenlerim amca mutlaka seyretmelisin diyerek tavsiye ettiler. Dün oturdum iki bölümünü de seyrettim.  İnanın, adı gibi ben de paramparça oldum. Hayatın gerçeklerini insanın yüzüne tokat gibi şaklatan bir yapım! Seyretmeyenler mutlaka seyredin. Bu dizi tutar. Reytigleri de teyit etti. İlk bölümde her iki kategoride 3.sırada yer alan Paramparça 2.bölümüne hem AB’de, hem de Totalde ilk sırada yer almıştır.

Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya gibi usta iki oyuncunun fevkalade performansı, alt kadroda oynayan bütün oyuncular çok doğal oyunları ile seyirciye ayrı bir keyif veriyor.

Endemol Türkiye’nin ülkemizdeki ilk dizisi Paramparça. Uzun bir hazırlık dönemi geçirmiş. Tanıtım filmini milyonlarca kişi izlemiştir.

Yönetmeni; Asi, Gönülçelen, Bir Çocuk Sevdim, Kayıp Şehir ve Tatar Ramazan dizilerinin yönetmeni olan Cevdet Mercan.

Senaryo; Yıldız Tunç, Murat Lütfü ve Metin Ali kaleminden çıkmış. Yıldız Tunç’u; Binbir gece, Aşk ve Ceza, Ağır Roman Yeni Dünya dizilerinden tanıyoruz.

Yönetici Yapımcı; Özlem Yurtsever ise daha önce Yaprak Dökümü ve Menekşe ile Halil en önemli yapımlarından.

Dizinin Türk sanat Müziği tadındaki müziklerini; Ayşe Önder, Mayki-Murat Başaran kalan müzik’ten.

Gelelim konusuna: Hani eski Yeşilçam filmlerde sıkça işlenmiş tanıdık bir konu. Hastanede bebek karışması ile başlıyor. Hamile olan Gülseren’e doğuma 3-5 gün kala, araba çarpması ile hastaneye kaldırılır. Ne tesadüf ki aynı saatte, oldukça varlıklı bir aile olan Cihan-Dilara çiftinin de bir kız çocuğu doğar. Hemşire soyadları birbirine sadece bir harf farkı olan Gürpınar ile Gülpınar bilekliklerini karıştırır. Bebekler farklı ailelere verilir.

Asıl konu 15 yıl sonra başlar. Gülseren’in kocası onları terk etmiş yurt dışında yaşar. Hazal, annesi ile halası Keriman’nın evinde üç kişi yaşarlar. Anne Gülseren (Nurgül Yeşilçay) kızı Hazal’ı iyi yetiştirmek için üç kuruşa tezgahtarlık yapar. Namusu ile çalışmak istese de rahat bırakılmaz. Hala Keriman’ın dırdırından kurtulmak için ayrı eve çıkmak ister. Kira ve depozito için patrondan avans ister. Patron parayı verir ama, bir gün önce bir müşteri, sonra da patronu tarafından cinsel istismara uğrar ve bu nedenle de işini bırakmak zorunda kalır.

Cihan Bey, oldukça varlıklıdır ve bir işletmesi vardır. Karısı Dilara ile arası iyi değildir. Bu nedenle kendisini işine vermiştir. Kızı Cansu’ya da çok düşkündür. Oğlu Ozan ile Cansu kardeşten öte tam bir arkadaştır.

Ekran AlıntısıPÇ1.1A

Dilara, sosyetede vakıftaki yardım geceleri ve yemeklerde geçirmektedir. Kızı Cansu’nun at yarışlarında başarıları ile övünmektedir. Bir gün bir yarışta birinci olamayan Cansu, annesi ikinci olmasını gururuna yediremez. Daha çok çalışsaydın birinci olabilirdin diyerek sitem eder. Cansu sinirle kokteyli terk eder. Yolda bir araba çarpar, trafik kazası geçirir.

Ekran AlıntısıPÇ1.3 Ekran AlıntısıPÇ1.3A

Her şey hastanede doktorun kan tahlilleri ile ortaya çıkar. Kızları Cansu’nun kan örneklerinde anne-babasına uymadığı ortaya çıkar. Doktor bu kız sizin kızınız değil tezini ortaya atar. Cihan Bey ile Dilara bu gerçek nedeniyle hayatları alt üst olur. Cihan günlerce bu kabustan kurtulamaz, Cansu benim kızım kimselere vermem.

Hazal okulda zengin arkadaşların yanında kendisinin yoksulluğundan, onlar gibi kaliteli telefon kullanamamaktan, iyi giyinememekten şikayetçidir. Annesi Gülseren ile sık sık tartışır.

Ekran AlıntısıPÇ1.4

Hala Keriman ara sıra yeğeni Hazal’ı parasal destekler. Bir akşamüstü Hazal zengin erkek arkadaşları ile Tarabya’ya pastahaneye giderler. Zengin genç arkadaşının niyeti kötüdür, arabası ile alır, evine atmak ister. Hazal yolda arabayı terk eder.

Ekran AlıntısıPÇ1.5

Annesi onu arar, arkadaşlarından son gittikleri Cihan Beyin işletme sahibi olduğu mekana gider. İçeri alınmayınca bir vazoyu cama atarak kırar. Camı kırılması Cihan Beyin dikkatini çeker. Gülseren ile ilk defa yüz yüze gelirler.

Ekran AlıntısıPÇ1.6A Ekran AlıntısıPÇ1.6BB

Cihan Bey, Gülseren’i içeri alır. Kızım içerde alıp çıkacağım. Cihan Bey, kızının bulunması için emniyet müdürünü arayacağım. O sırada Hazal annesini arar, Cihan Bey benim de bir kızım var, ben götüreyim der ve öyle yapar. Hazal’ı yol kıyısında bulurlar. Gülseren kızını dolmuşla eve götürür. Cihan Beye teşekkür kabilinden el kaldırır.

Cihan Bey karısı Dilara ile konuşup problemi çözmek ister. Dilara benim kızım Cansu diyerek ağlar. Dilara’nın arkadaşı Solmaz aile içinde bir gariplik olduğunun farkındadır. Kocası Cihan ile ilgili mi olduğunu sorar?

Cihan ile Dilara karı koca kıyıda konuşurlarken Ozan gelir. Konuşmaları duyar. Aralarında mevzuyu sorar. Annesine şu adamla muhatap olma deyince Ozan babasına metreslerinden de çocuğun var mı deyince Cihan oğluna bir tokat atar.

Ekran AlıntısıPÇ1.7

Ozan, baba söylesene deyince; Dilara, Cansu bizim çocuğumuz değilmiş. O sırada gelen Cansu da annesinin bu sözlerini duyar. Cihan Bey de Ozan’a izahat verir. Cansu’nun DNA’ları ile bizimkiler birbirlerini tutmuyormuş. Yani Cansu bizim öz kızımız değilmiş.

Ekran AlıntısıPÇ1.8

Cansu babasından bu sözleri duyunca çok şaşırır, yüzü renkten renge girer. İlk bölüm burada sona erer.

Cansu’nun bu konuşmaları duyan anne ve babası peşinden koşar. Cansu, bir taksiye biner. Cihan Bey arabası ile peşinden gider. Cansu atını biner, babası başka bir atla peşinden gelir. Yakalar, attan inen Cansu, ben senin kızın değilim diyerek ağlar. Baba Cihan, seni kimse seni benden alamaz, kimseye vermem. Baba kız sarılır ağlarlar.

Ekran AlıntısıPÇ2.1

Hazal annesi ile mutfakta keyifle pasta yaparlar. Hala bir yumurta, koyduğunuz şeker kaç para diyerek çıkışır. Kızı Hazal bir arkadaşına gider. Eve gelen hala ile Gülseren tartışırlar.

Ekran AlıntısıPÇ2.2

Hazal ile arkadaşı lüks pastanede 75 lira hesap gelince, paraları çıkışmaz, hesabı ödemeden kaçarlar. Garson peşlerinden koşar, yakalayamaz. Hazal arkadaşı ,le eve gelir. Halası pastayı yere düşürdün avkuldu, üfledim temiz der. Kızlar yemez.

Gülseren yeni açılan pastahanede garsonluk işi bulur. Gece saat ona kadar çalışması gereklidir.

Evde yemekte Cansu annesi ile tartışırlar. Onlara hiç benzemediğini, öz annesini tanımak istediğini söyler. Cansu odasına geçer ağlar. Kardeşi Ozan onu teselli eder.

Ekran AlıntısıPÇ2.3

Ozan, ne olursa olsun sen benim öz kardeşimsin. Gerçeği öğrenmek için Cansu’nun doğduğu hastaneye giderler. Bilgisayar kayıtlarına 2000 yılında geçildiğini söyleyen idareci, ancak arşiv dosyalarında bulabileceklerini söyler. İki kardeş arşiv memurunu atlatarak, Cansu arşive girer, dosyayı ulaşır. Bu dosyadan annesinin kim oluğunu ve adresini öğrenir.

Cansu, kardeşi Ozan ile gitmez. Başka bir gün öz annesinin adresine gider. Babası da avukatı ile hastaneye gider ama dosyayı yerinde bulamazlar.

Cansu, dosyadaki adrese gelir. Girişte bir kadından Gülseren’in çalıştığı yeri öğrenir. O sırada Hazal arkadaşları ile o pastaneye arkadaşları için hediye almaya gelirler. Hazal, orada annesini görünce huzursuz olur.  Kızlar, müşteri olan gençlerle tartışırlar. Gülseren müdahale eder. Hazal çıkar gider. Cansu ile sokakta birbirlerine teğet geçerler.

Ekran AlıntısıPÇ2.4

Cansu tam pastahane kapısına o sırada çıkan öz annesi Gülseren’i yaka isminden tanır.

Ekran AlıntısıPÇ2.5B Ekran AlıntısıPÇ2.5A

Cansu cep telefonu ile öz annesi Gülseren’in 3-5 poz fotoğrafını çeker. Kendisini dikkatle baktığını fark eden Gülseren buyurun der. Cansu cevap vermez, kızım bir şey mi oldu, niye öğle bakıyorsun. Hasta mısın sen, gel su falan vereyim. Tam o an motorlu kapkaççılar Cansu’nun çantasını kolundan kaparlar. Cansu , çantada annesini kavuşturacak dosya olduğundan bırakmaz, motorun arkasından sürüklenir. Gülseren de peşlerinden koşar. Cansu çantayı bırakmaz yere düşer.

Ekran AlıntısıPÇ2.6

Gülseren öz kızı Cansu’yu bir sağlık merkezine götürür. O sırada babası telefon eder. Babasına küçük bir kaza geçirdiğini söyler. Cihan derhal gelir. Gülseren Hanım ile ikinci kez karşılaşırlar. Tekrar tanışırlar, Gülseren benim de bir kızım var. Lise bire gidiyor, adı Hazal der. Gülseren Cansu için, ne tatlı bir çocuk. Cansu o sırada gelen bir yaşlı kadını yardım ederken, Cihan Gülseren’in yeşil gözlerinin derinliklerine dalar gider. Cansu Gülseren’i öpmek ister ve yanaklarından öper ve sonra da öz annesini sevgi ile sarılır.

Ekran AlıntısıPÇ2.8

Cansu odasında annesi Gülseren’in resimlerini bilgisayarına yükler, defalarca seyreder. Sonra da keşke siz benim annemsiniz deseydim, der.

Gülseren, o akşam çok üzgündür. Kızı Hazal’a ben alnımın teri ile para kazanıyorum, utanılacak bir şey yapmıyorum. Halası seyrettiği dizide oynanan oyuncunun adını sorar, Hazal arama motorundan gösterir. Gülseren herkesi gösteriyor mu diye sorar? O gece kızı uyuduktan sonra, açar bilgisayara Cihan Gürpınar yazar, bakar. Resimlerini görünce ben ne yapıyorum diyerek hızla kapatır.

Cansu ertesi gün tekrar öz annesinin çalıştığı pastane önüne gider. Gülseren bir siparişi müşteriye görürken peşinden takip eder. Gülseren takip edildiğini fark eder. Okuldan Cansu için babası Cihan Beyi ararlar. O da karısı Dilara’yı sorar.

Gülseren aniden Cansu’nun karşısına çıkar. Niye sabahtan beri beni takip ediyorsun. Ne yapmak istiyorsun kızım?  Cansu, dosyayı çıkartır, siz benim annemsiniz diyerek belgeyi gösterir. Gülseren, kızım ne diyorsun sen olur mu öyle şey? Cansu, doğruyu söylüyorum, inanmıyorsanız babama sorun?

Ekran AlıntısıPÇ2.9

Sahile gidip bir masaya oturup konuşurlar. Cansu her şeyi anlatır, sizin kızınızla beni karıştırmışlar. Benim öz annem sizsiniz.  Bir kaza geçirdim, o zaman anladık. Cansu sinirli anlarında kolyesi ile oynar. Gülseren o an tam emin olur, bazı huylar genetik olarak geçermiş ya, aynı huy da kendisinde vardır.

Ekran AlıntısıPÇ210.10B Ekran AlıntısıPÇ2.10A

 

Cihan Bey de onların yanına gelir. Cihan Bey kızı Cansu’yu arabaya gönderir. Gülseren ile yalnız konuşmak ister. Gülseren olu mu böyle bir şey. Cihan, biz de inanmadık ama gerçek. Gülseren, sizin çocuğunuzu ben büyüttüm, benimkisini siz. Cihan Bey aynen öyle, gerçek… Gülseren ne yapacağız, çocuklarımızı mı değiştireceğiz.

Ekran AlıntısıPÇ2.11

Gülseren ben Hazal’ı asla vermem. Ben fakir olabilirim. Cihan, ben de Cansu’yu vermem. Benim tek istediğim çocuklarımızın mutluluğu. Kocanız da burada olsun. Gülseren bu gün daha fazlasını kaldıramayacağım der ve kalkar. Gülseren işyerine gelince patronu pasta vermeye gittin saatlerdin yoksun. Al, 2 günlük yevmiyen der, yarın da gelme. Buradan da kovulmuştur.

Cansu annesine, annemi buldum, der. O sırada gelen babası Cihan annesi ile konuşur. Her şeyi anlatır,  Eve avukatlarını da çağırırlar, konuşurlar. Ozan da konuşmalara girer, o benim öz kardeşim benim de öğrenmeye hakkım var diyerek bağırır, çağırır.

Ekran AlıntısıPÇ2.12

Bu konuşmalar neredeyse aile kavgası ile sona erer. Dilara elindeki su bardağını yere çarparak, parçalar.

Cihan Bey karısına öz kızlarının adının Hazal olduğunu söyler. Karısına yarın istersen sen de gel. Dilara, sen git ben gelmek istemiyorum. Cihan Bey Gülseren Hanımı arar, yarın görüşelim diyerek randevulaşırlar.

Hazal annesine işe gitmiyor musun diye sorar. Kızının istediği okul gezisine gitmesine izin ve para verir. Kendisi de en güzel elbisesini ütüler, makyaj yapar, Cihan Beyle buluşur. İşletmesinin bahçesinde deniz kıyısında bir masaya otururlar. Hazal’ın bebeklik fotoğraflarını Cihan beye gösterir. Cihan Bey o gece görmüştüm. Fotoğrafların resimlerini çeker. Gelen sekreterine toplantılarımı iptal et, telefon getirme… diye talimat verir.  Cansu’nun bebeklik resimlerini de mesajla Gülseren’in telefonuna atar.

Ekran AlıntısıP.2.13

Cihan Bey, siz eşinizle konuştunuz mu diye sorar. Gülseren gerçekleri anlatır. Kocasının12 yıldır Almanya’da yaşadığını, boşanamadıklarını söyler. İşlerden konuşurlar. Bir gün eve yemeğe davet eder. Gülseren ben asla Hazal’dan vazgeçmem. Cihan oturup konuşacağız. O sırada yağmur yağmaya başlar. Fonda İntizar’ın güzel bir şarkısı çalar. “Su gibi gözlerin yağmur bahar, bir hayat getirdin aşksız ömrüme…”  Cihan Bey ceketini çıkartır, Gülseren’nin başına tutar birlikte içeri geçerler. Cihan Bey kendi karısında göremediği, yaşayamadığı aşkı, Gülseren’in gözlerinde görmüş, hissetmiştir.

Ekran AlıntısıPÇ2.14

Cansu, çiftliğe atına gider, ona havuç yedirir, sever. Sonra da atına biner yağmurda dolaşır. Atından iner, atıyla konuşur, annesini anlatır. Çok tatlı, sıcacık, anne gibi anne, der.

Ekran AlıntısıPÇ2.15

Gülseren gitmek ister, Cihan yağmur dursun gidersin. Cihan isterseniz gideceğiniz yere ben bırakayım. Gülseren, zaten yağmur durdu, ben giderim. Cihan, Gülseren’in sıcacık elini sıkar, görüşürüz. Gülseren arkasından bakan Cihan’a hafifçe başını çevirir bakar. O da Cihan Beye duygusal bağlanmıştır.

Hazal yağmur yağınca eve erken döner. Halası annen parayı kıydı da gönderdi ya, şaştım. Hazal, pastaneden de ayrılmış, annem nereden buluyor bu parayı. Hazal, bilgisayarında son giriş yapılan ‘Cihan Gürpınar’ ismini görünce, anne ne işer karıştırıyorsun sen?

Ekran AlıntısıPÇ2.16

Cihan’ın karısı Dilara, konuşmanın nasıl geçtiğini sorar. Cihan öz kızları Hazal’ın resimleri karısına gösterir. Onları eve yemeğe çağırdım. Karısı Çarşamba olur mu? Der. Cihan Bey telefon eder. Gülseren banyoda olduğu için, Hazal açar telefonu… Ben kızı Hazal’ım, ben yardımcı olayım. Cihan ben annenle görüşürüm. Banyodan çıkan Gülseren kim aradı diye sorar. Hazal, anne ne haltlar karıştırıyorsun?  Gülseren ne biçim konuşuyorsun benimle. Hala Keriman da oradan lafa karışır, ne diye arıyor elin adamı seni… Hazal, evli bir kadınsın diye annesine çıkışır. Babam burada değil diye öyle elin adamı ile dolaşamazsın. Süslenmeler, gizli gizli telefonlaşmalar, internetten de bakmışsın adama zaten. Gülseren halaya sen karışma. Hazal hala anne kim o adam. Gülseren dayanamaz, eh… o adam senin gerçek baban deyiverir.  Anladın mı, öz baban o adam senin.  Hala, demek başka adamlardan çocuk peydahlayıp kardeşimin üstüne kakaladın. Gülseren’in üstüne saldırır. Gülseren açıklar, Hazal’ı ben doğurmamışım, yani öz annesi değilim. Hastanede bebekler karışmış. O an hala Keriman çok kötü olur. Hazal da öyle…

Ekran AlıntısıPÇ2.17B Ekran AlıntısıPÇ2.17A

Gülseren kızı Hazal’a sarılır. Sen hep benim bir tanecik kızım olacaksın. Dün öğrendim. Niye bana söylemedin. Bugün ben Cihan beyle buluştum, akşam seni karşıma alıp güzel güzel konuşacaktım. Hazal hemen kapıyı çarpar, odasına geçer.  Hazal aç kapıyı konuşalım, ben seni çok seviyorum, hiçbir şey değişmeyecek. Hazal sırt çantasını ve montunu alır, annesini itekleyerek evi terk eder. Ve 2.bölüm burada sona erer.

Ekran AlıntısıPÇ2.SON Ekran AlıntısıPÇ2.SON2

Yapımcılığını Gökhan Tatarer ve H.Hakan Eren’in yaptığı “Paramparça” beni de paramparça etti. Tahmin ediyorum, yüzlerce seyirciyi de aynı duygulara sürüklemiştir. Ben çok beğendim, bu dizi tutar diyorum.

Keyifli seyirler.

Saygılar, sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: milliyet.com.tr/cansever

Blog: balcilar-blog.com

Not: Görseller internetten, dizifilm.com’dan ve diziden tarafımdan kopyalanmıştır.

 

 

 

 

1 thought on “Paramparça / İzleyicisini Paramparça eden bir dizi, bu dizi tutar!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir