Medcezir / Yaman’nın Mira aşkı, antika saatin köstegine takıldı!

TV Programları

B2bbz3ECMAAbeYh

Ay Yapım’ın Star Tv.de gösterilen fenomen dizisi Medcezir, gene süper bir bölümle bizlerleydi. Müzayedede çalınan Orkun’un babadan kalma antika saati damgasını vurdu. Dizi boyunca saati ve hırsızı bulmak için, peşinden Yaman, Mira, Mert ve Tuğçe koştu. Yaman bu esnada kendisini af ettirmek için elinden gelen gayreti ve pişmanlıklarını gösterdi.

Mira’nın Murat’ı kurtarmak için binanın balkonunda bir terapist gibi Murat’a ikna konuşması, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla cinsindendi. Yaman’ı iyice taşladı, Yaman da bu lafların altında kaldı. Resmen ezildi, büzüldü, içi burkuldu. Yaman’ın yüzündeki suçluluk duygusunu hepimiz üzülerek gördük.

Bu antika saat hırsızlığını Altınkoy gençleri çok güzel idare etti ki, müzayede katılanları hissettirmediler. Hatta ortada olmayan, çalınan saati bile 95 bin liraya satılar.

Benin bu bölümde anlamadığım bir konu, Leyla Nadir Bey ile evlendi. İlerleyen bölümlerde öğreneceğiz, Leyla neden Nadir Bey ile evlenmeye mecbur kaldı, amaç neydi? Bu evlilik olayı Leyla Yaman’ın eski sevgili olması nedeniyle Yaman’ı üzecek, bu olayın sır perdesini ancak Yaman aralayacaktır.

Sedef Hanım, Selim Beyin bebek işini ortaya çıkmasını sebep olduğu için, onu çok üzdüğünü fark etti. Deniz Hanımın çekim yaptığı yere tatile yönlendirdi. Selim Bey de Deniz Hanım ile ilk vuslatını nail oldu. Önce bu tesadüf olayını kızsa da, sonunda mutlu oldu. Artık Deniz Hanım ile ilerleyen bölümlerde evliliğe doğru ilk adımını atmıştır.

Sude Hanım kocası Asım Şekip Kaya’nın gözünden düştüğünü anladı. Nadir Beyin akıl hocalığını istemediğini yüzüne söyledi, çünkü pabuç bahalı, kocasının mirasından zırnık bile almayacağını anladı.

Kenan eski 30 bin lira borcu yüzünden, annesi Nevin Hanımın kaçırılmıştır. Kenan da bu nedenle antika saati çalmış, saati satıp parası ile borcunu ödeyerek, annesini kurtarmaya çalışıyor.

Uzun zamandır ayrı kalan Sedef ile Faruk, Faruk’un müzayededen aldığı aileden kalma çay takımını hediye ederek gölünü aldı. Tekrar yakınlaşmaya başladılar. Şayet Deniz Hanım köşke gelin gelirse, bir evde iki hanım olmayacağından, Sedef tekrar Faruk Beyin yanına taşınacaktır.

Elif’in eski sevgilisi, belalısının yarattığı intihar numarası işe yaradı. Elif tekrar Murat’a döndü ve Yaman’ın yakasından düşmüş gibi gözüküyor. Mira’nın Murat’ı ikna etmesi, onu tekrar Elif’e döndürmesi, kendi ekmeğine yağ sürmüş, Yaman tekrar yalnızca kendisine kalacaktır. Bu da işin olumlu yönü…

Bu bölüm Medcezir’e reytinglerde biraz nefes aldırdı. AB’de tekrar eski haftalarda olduğu gibi 1.sıraya yükseldi. Total’de Karagül’ün ardından 2.sırada yer aldı.

Biz gene klasik yöntemimizle dün akşamki saat hırsızlığı olayına, Sherlock Holmes gibi hırsızın peşine düşelim ve biraz da, olanları anlatalım.

Müzayedede Orkun’un antika saatinin çalınması ile herkese hırsız damgası vurulur. Hale, Kenan, Nadir Beyin adamı, Elif’in eski sevgilisi Murat, Yaman hatta Orkun’un kendisi…

Ekran AlıntısıMD48.1

Yaman kararlıdır, mutlaka hırsızı bulacaktır. Kapıları kapattırır, ilk çıkan ağabeyi Kenan’a telefon eder, peşinden dışarı koşar.

Ekran AlıntısıMD48.2A  Ekran AlıntısıMD48.2B

Güvenlik görevlilerinin Kenan’ı kontrol etmek istemesi, Kenan’ı çok kızdırsa da kontrol edilmesine izin verir. Ama bu durumdan dolayı Yaman’a çok kızar.

Kontrolda temiz çıkar. Bir laf vardır, minareyi çalan kılıfını hazırlar ya. Kenan da saati önce cebine sonra da Yaman’ın motorunun kask gözüne koymuştur. cebinde taşıyacak kadar enayi olmadığını gösterdi.

Ekran AlıntısıMD48.3

Mert, çok korktuğu sunuculuk görevi tekrar balına kaldı. Eylül ile yardım müzayedesini açarlar. İlk satışa sunulan antika ibrik, 8.500’e Nadir Beyde kalır. Nadir bey  hemen sonra, salonu terk eder.

İçeride Orkun, Yaman ve Mira araştırmalara devam ederler. Yaman kamera kayıtlarını kontrol edelim der. Görüntülerde bir şey bulamazlar.

Selim Bey Sedef Hanımın telefonlarına cevap vermez, bürodan çıkar, gider. İkinci artırmaya çıkan çay takımını Mira’nın ısrarı ile Faruk Beyde kalır.  Mert ile Eylül birlikte açık arttırmayı çok güzel idare ederler.

Ekran AlıntısıMD48.4

Murat, Elif’e telefon eder. Beni sen delirttin der ve okulun yanındaki inşaata çağırır. Elif,  Yaman ve Mira ile birlikte binanın altına koşarlar. Hemen itfayeye haber verirler. Yaman ile Mira üst kata Murat’ın yanına çıkarlar. Murat’ı ikna turları başlar.

Ekran AlıntısıMD48.5

İhale devam ederken Uzay devreye girer, birazda içerideki panik ortamını yatıştırmak için, Mert ile dans gösterisi yaparlar. Bu arttırmanın sürpriz teklifi bizleriz. Kim kazanırsa onunla yemeğe çıkacaksınız.  Gösteri başlar, çok güzel bir dans gösterisi sunarlar. Yarışmayı açık farkla Uzay kazanır. Mert, olmadı der, bir türkü tutturur, şarkı söyleyelim, der.

9504a8b0

Murat içer, şişeyi aşağı atar, aşağıda bekleyenler arasında panik yaratır. Mira, balkona Murat’ın yanına yaklaşır.  Sen kimsin diye soran Murat, sen beni tanımıyorsun der ama Mira, her şeyi biliyordur. Ben de benzer acılar yaşıyorum diyerek, kendisinden örnekler verir. Mira bunları söylerken gözleri sık sık Yaman’a kayar. Yaman’a çok dokunan sözler sarf eder. Senin ne kadar çok acı çektiğini bilmiyorum ama, benim kalbim de, beni çok sevdiğini düşündüğüm adamın kırk döktükleri ile dolu. Hatta o kadar acımasızdı ki, bizi tuzla buz edene kadar, kalbimin üstünde tepindi. Haklısın böyle bir acıyla yaşamak çok ağır geliyor.

Ekran AlıntısıMD48.8

Bu sözler Yaman’a ziyadesiyle ağır gelir, gözleri buğulanır, Mira’ya bakar duygulanır.

Ekran AlıntısıMD48.6B  Ekran AlıntısıMD48.6A

Aşağıda heyecanlı bekleyiş devam eder. Herkes yukarı Mira ile Murat’ı seyrediyordur. Murat’ın ani hamleleri aşağıdakilerin çığlık atmasına neden olur.

Ekran AlıntısıEMD48.7

Mira, bir psikolog gibi duygulu ikna sözcüklerini sarf ederken Yaman yaklaşır, omzundan çeker alır. Daha sonra da çenesine iki yumruk atarak yere düşürür.

Ekran AlıntısıMD48.9

Mira, Yaman yapma Allah aşkına…dur diyerek üstüne yürür. Gayri ihtiyari ona sarılır. Büyük bir özlemle kucaklaşırlar birbirlerine… Yaman, atlattık, der. Sonra Mira, Yaman’ı bırakır, geri çekilir. Her ikisi de bu sarılma ile adeta tek vücut olmuşlar, öyle sıkı sarılmışlardır ki, birbirlerinin kalp çarpıntılarını hissetmişlerdir.

B2eRelSCIAA4KhA

Selim Bey, kabristanda Ender hanımın mezarı başındadır. Sedef yanına gelir. Selim, Ender bu kadar güzel bir haberi benden nasıl sakladı. Sonra da çok duygulanır, göz yaşlarını tutamaz. Bir müddet aralarında konuşurlar.

Ekran AlıntısıMD48.11

Ortada olmayan saat açık arttırmada 95 bin liraya satılır. Hale, sigorta emniyet yönünden saatin orada olmamasını, sonra da satın alanın evine teslim edileceği yönünde açıklamada bulunur.

Ekran AlıntısıMD48.12

Site gençleri Mert’lerin evinde toplanıp, bir durum değerlendirmesi yaparlar. Mert, hepimiz dolandırıcılıktan içeri atılacağız, Eylül olmayan bir saati 95 bin liraya sattık, der. Yaman, o saati yarın akşama kadar kesin bulmamız lazım. Mert, beklide Turunç Nadir’in adamı bıyıklı çalmıştır deyince, Orkun Turunç deyip durma der ve çok bozulur. Eylül, saati sigorta yapırmadığını söyleyince herkes çok bozulur. Sigorta ücreti çok yüksekti ne yapayım, ben de parayı ikramlara harcadım.

Ekran AlıntısıMD48.13

O sırada dış kapıya Kenan gelir. Yaman ile Mert dışarı yanına giderler. Kenan saatin 95 binlik olduğunu öğrenir, alan çoktan okutmuştur. Sizin onun üstüne bir bardak soğuk su için. Gelen Mira da Kenan’dan bu günkü tatsızlık için çok özür diler. Kenan, sorun değil. Siz yapınca çabuk unutuluyor nasıl olsa…Yaman, Kenan’ı alır inşaata vardiyasına götürür. Kenan yolda surlarda inmek ister ve iner.

Surlara arabada Kenan’ın annesi ağzı bantlı, kaçıranların elindedir. Saati gösterir, bunca zaman bunu mu bekledik. 30 bin borcun, 50 bin oldu. Kenan, bu saat bugün 95 bine satıldı, bırakın bizi gidelim.

Evden herkes dağılır. Mert babasını sorar, Sedef dava dosyası üzerinde çalışacak. Mira Sedef’e babasının aldığı çay takımını verir. O sırada gelen Yaman yarın bütün antikacılara tek tek dolaşıp, sorup arayalım, der. Yaman bakılır mı deyince, Mira yani diyerek olumlu cevap verir. Eylül ben yarın Almanya’ya gidiyorum. Eylül olmayınca Mert’in yanında Tuğçe gelmeyi kabul eder.

Ekran AlıntısıMD48.14

Yaman o gece yatağında Mira’nın Murat’a, dolayısıyla kendisine söylediklerini düşünür. Sağa döner, sola döner, uykusu kaçar.

Ekran AlıntısıMD48.15

Mira da Eylül ile uzun uzun konuşurlar. Onun da uykusu kaçmıştır. Yaman’ı ve gün içinde olanları düşünür.

Ekran AlıntısıMD48.14A  Ekran AlıntısıMD48.14

Sabah kalkarlar, Mira banyosunu yapr. Yaman duşunu alır, sakal traşını olur, parfümünü sıkar. Bu güne kadar, Yaman’ın traş olurken hiç  görmemiştik.

Ekran AlıntısıMD48.16

Bu sahne, Arko traş köpüğü ya da permatik gibi traş bıçağı imalatçılarının dikkatini çekmiştir umarım. Çağatay Ulusoy bu tür firmaların iyi bir reklam yüzü olabilir. Bazı yorumcular Çağatay Ulusoy’un süren mahkeme davası yüzünden reklam alamadığı öne sürseler de ben buna pek ihtimal vermiyorum.  Hoş bu dava ile ilgili, 2 Nisan 2015’de tekrar bir mahkemesi var. Dilerim olumlu sonuçlanır da, bu defa Çağatay Ulusoy reklam almak için nazlanır.

Biz gene gelelim dizimize. Mert, Yaman’a her zananki esprilerinden birini yapar. Havayı koklar, bir şey mi yanıyor, aaa pardon bu senin ateşinin kokusu. Yine yakıyorsun. Yaman da, sabah, sabah ne biçim adamsın ya…  Mert de ayıp mı? Ne güzel parfümler sürülmüş, traşlar olunmuş, sanki hafiyeliğe değil de, artistliğe gidiyorsun. Sonra da Mira için bu hazırlık, der. Tam bir reklam filmi gibi… Bu da yapımcımızın Reklamcılara bir mesajı olsa gerek!

Ekran AlıntısıMD48.17  Ekran AlıntısıMD48.17A

O sırada Eylül arar, konuşurlar. Mert, ben onsuz ne yapacağım deyince Yaman, hemen arabeske bağlama der. O an Tuğçe de gelir. Arabayı Tuğçe kullanır. Mert öne, Yaman da Mira ile arkaya otururlar. Mira’nın elinde akşam hazırladığı antikacı isim listesi vardır. Yaman alır, bir göz atar. Mert, önde şaklabanlık yapar.

Ekran AlıntısıMD48.18

Kenan, saati bir antikacıya götür. Antikacı sertifikasını sorar. Önce 3, sonra 5 bin verir, anlaşamazlar. Sonra çıkıp başka bir yere giderler.

Mira ile Yaman arabadan inerler bir köşeden işe başlarlar. Köşede Mira karşıya geçerken bir araba üstüne hızla gelir, Yaman Mira’yı tutar kenara çeker.

Ekran AlıntısıMD48.19

Sedef, babası Asım Beye ziyarete gider. Beni yönetim kurulunda sen temsil edeceksin. Sedef, Sude Nadir Baktaroğlu ile gizli bir ortaklık içinde olabilir. Asım Bey bu lafı duyunca çok sinirlenir ve fenalaşır. O kadını maf edeceğim diyerek söylenir. Hemşire yardıma koşar.

Selim Bey seyahatte, Deniz Hanımla karşılaşır. Deniz Hanım ekibi ile çekimler için oradadır. Selim, çok şaşırır, hemen Sedef’i arar, ne haltlar karıştırıyorsun, der.

Ekran AlıntısıMD48.20

Yaman bu böyle olmaz, bunlar sertifikasız bir şey almaz deyince Mira, eve mi dönelim diyerek sinirlenir, Yaman’a söylenir. Yaman ne dediğimi anlamıyorsun, Mira evet sana gıcığım, der. Yaman, Mira’nın kolundan tutar. Teknedeki büyük hataydı. Mira, bana hatırlatma, şimdi söyleyeceğin hiçbir şey o gece ağzından çıkanları geri almaya yetmiyecek. O yüzden nefesini boşa harcama. Sonra elindeki listeyi yırtar, yarısını Yaman’a verir, ayrı ayrı dolaşırız. Yaman, hayır efendim birlikte dolaşacağız, efelenerek hasta etme adamı… Bu laf Yaman’ın dayı tarafını gösterir.

Ekran AlıntısıMD48.21

Mert ile Tuğçe dolaşırken Tuğçe antikacı ile konuşur, Mert ortalığı inceler, şaklabanlık yapar.

Mira ile Yaman bir dükkanda saatin izini bulurlar. Antikacı daha bu sabah tuttum bu saati elimde der. Sonra, hep birlikte öyle yemeği için bir Japon lokantasına giderler.

Ekran AlıntısıMD48.22

Yaman, kargı çubukla yemekte zorlanır. Mira bu kadar mı deyince Yaman, ben çiğ balık sevmiyorum, der. O sırada Kenan arar, ne yapıyorsunuz? Yaman arıyoruz deyince  Kenan, iğne ile kuyu kazıyorsunuz, der.  O sırada kulağına bir uçak sesi gelir, Yaman sen hava limanında mısın? diye sorar. O sırada annesi; Kenan seni çağırıyorlar deyince, Yaman annem mi o diye sorar. Kenan ne annesi diyerek inkar eder. Yaman sonra emin olmak için annesini arar, Nevin telefonu açmaz.

Kenan antikacıda saatin pazarlığını devam eder. Saati bir an önce satmak, parayı annesini kaçıranlara verip, kurtarmaktır.

Mert evde Yaman’a çubuk ile yemek yeme antremanı yaptır. Yaman gittikleri bir antikacıda olanları Mert’e anlatır. Antikacıya saati satmak isteyenleri sorarlar. Tarif, uzun boylu, kumral, renkli gözlü, kapı gibi adam tarifidir. Aynen ağabeyi Kenan’ı tarif etmişlerdir. Mert, ben olsaydım hemen robot resmini çizerdim. Yaman’ın kafası karışır, ağabeyi Kenan aklına gelir.

Ekran AlıntısıMD48.23

Sude Hanım, telefonda Sedef ile kavga ederler. Mira’ya o arkamızdan iş çevirsin, sen onların peşinde dolanıp dur. Asım Bey aniden giderse, Sedef bizi kapının önüne koyar. Sonra Nadir Beyi arar, Nadir, bir toplantıdayım, çabuk söyle… Sude, Selim sizi mahkemeye vermiş, sizinle olan bağlantımı da öğrenmişler. Bu nedenle , benden buraya kadar. İş ilişkimiz artık sona erdi der ve telefonu kapar.

Ekran AlıntısıMD48.24A  Ekran AlıntısıMD48.24B

Nadir bey, Leyla ile nikah yaparlar. Bu sade bir törenle evde olur. Evetler alınır, imzalar atılır. Leyla’nın yüzü son derece üzgün ve endişelidir.

Ekran AlıntısıMD48.25

Yaman Mira’nın evinin bahçe kapısına kadar gelir. Girip girmemekte tereddüt eder. Görevli, bekle ben haber vereyim, der. Yaman, dönüş yok, zurnanın zırt dediği yere geldik. Mira gelir, Yaman hala ben ne diyeceğim diye söylenir. Mira karşıdan süzüle süzüle gelir. Yaman; içinden geldiği konuş diyerek, kendini telkin eder.

Ekran AlıntısıMD48.26A  Ekran AlıntısıMD48.26B

Mira, hayırdır yine neyin peşindesin? Yaman, bir şeyin peşinde değil, seni görmeye geldim. Mira, bir sürpriz falan yok mu? Yeni bir tuzak, kurguladığın yeni bir oyun falan. Yaman, Mira, ben bu gün de seninle konuşmaya çalıştım. Aslında çok büyük bir hıyarlık ettiğimin farkındayım. O sırada antikacı Mira’yı arar.

Derhal Mert’i de alıp, antikacıya giderler. Havaalanı tarflarında bir yerdir. Birlikte dar sokaktan demir kapılı tarif edilen yere gelirler. Yaman önden gider. Yaman, kapıya çıkan adama beni Enis Bey yolladı saat için der. Adamlardan diğeri saati getirir, Yaman antikacı edasıyla bakar.

Ekran AlıntısıMD48.27

Yaman, bu Osmanlı işi değil, 1940’larda üretilmiş, etse etse 20 bin eder. Yaman fazla fiyat vermez, Yaman kalsın, der ve çıkar. Bu defa Mira ile Mert, ön kapıdan biz Para filmden geliyoruz, sizde orijinal güzel parçalar varmış, çekim yapmak istiyoruz. Yaman, arka kapıdan dolanarak tekrar içeri girer, saati bıraktıkları yerden alır. Adamlar Mert’e siz polis misin deyince, Yaman arkadan saati gösterir, geri kaçar. Adamlar peşlerinden bir kovalamaca başlar.

Ekran AlıntısıMD48.28

Yaman saati Mert’e atar, Mert alır kaçar. Mira ile Yaman başka tarafa koşarlar. Koşarken Yaman, Mira çok pişmanım , senden gelecek her şeye razıyım, yeter ki af et beni Mira…

Ekran AlıntısıMD48.29

Bu defa Mert sıkışır, karşısına gelen Yaman’a havadan saati atar. Yaman büyük bir ustalıkla basketçi gibi havada yakalar.

Ekran AlıntısıMD48.30

Ama sırt üstü yere düşer. Elinde saat öyle kalır. O sırada havadan bir uçak gürültü ile geçiyordur. Yaman ağabeyi Kenan ile konuştuğu anı hatırlar, aynı uçak göürltüsü. Anında bağlantıyı kurar. Saati ağabeyi Kenan çalmıştır.

Ekran AlıntısıMD48.31

Evet… Kenan.Der ve elindeki saati bir daha bakar ve 48.bölüm burada sona erer.

Ekran AlıntısıMD48.32

Medcezir’in güzel bir bölümü daha sona erdi. Ama izleyicinin sabırsızlıkla beklediği Yaman – Mira barışması gene tam olmadı. Yaman’ın Mira aşkı antika saatin peşinden koşarken köstegine takıldı.  Birbirlerini bir iki adım yaklaştılar ama, tam kavuşma önümüzdeki haftaya 49, bilemediğiniz 50.bölüme kaldı. Sayın senaristimiz Ece Yörenç, bu seyircinin artık sabrı kalmadı bilesiniz. Barışsınlar artık…

Keyifli seyirler.

Saygılar, sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: milliyet.com.tr/cansever

Blog: balcilar-blog.com

Not: Görseller İnternetten Medcezir twitter sayfasından ve tarafımdan diziden kopyalanmıştır

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir