Medcezir / Yaman’ın anne sevgisi.

TV Programları

10 Mart ’14

Kategori
TV Programları
Medcezir / Yaman'ın anne sevgisi.

Medcezir dizisinde Yaman’ın inanılmaz anne sevgisini gördüm. Senaristimiz Ece Yörenç, 25.bölümde anneler üstüne Yaman’ı yoğunlaştırmış. Herhalde 8 Mart Dünya kadınlar gününe atıf yapmak istemiş. Bütün kadınlar birer anne olduğuna göre, dün de 8 Mart Dünya Kadınlar günü idi.

Yaman, hastane dönüşünde köşkün bahçesinde Cem ile konuşurlar. Konu anneler üstünde yoğunlaşır.

Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Cem; Asım beyi sorar, sonra geceye nasıl başladık ne oldu de mi? Haberi aldığımızdan beri onu düşünüyorum, bütün ailenin hayatı bir gecede değişecekti, hangi dönemeçten karşına ne çıkacağı belli olmuyor. Para pul, bu koşuşturmacalar, hepsi yalan dolan, insan için tek önemli olan sevdiklerin. Yaman, onlarla geçirdiğimiz her saniye çok değerli. O arada Bahriye Hanım balkondan bakar, el sallar. Cem; söylemiyor ama Amerika’ya döneceğim için çok dertli, çok sıkıntılı son zamanlarda. İyice içine kapandı. Yaman; belki bir derdi vardır. Cem; belki de, ama hiç anlatmaz ki, hep tek başına çözer. Babamı kaybettiğimizden beri böyledir bu. Ben bağımsız, kendi ayaklarım üzerinde durayım diye benden bile uzakta durur. Beni seviyor, sevgisini de gösteriyor, hep belli bir mesafeden. Şimdi de gideyim diye uzak duruyor benden. Yaman, annesinin mektupta yazdıklarını hatırlar, gidiyorum ki, sen de git, hak ettiğin hayatı yaşa. Cem; bir gece o hastaneye korku içinde koşturan kişi ben olabilirim. O kadar uzakta olurum ki, elimi uzatmak için çok geç olur. Aslına bakarsan, yalnızlıktan yoruldum galiba ben. Doktora konusunda da o kadar kararlı değilim artık. Yaman; Öyle mi? Cem; Tabi ya, çok ayrı kaldık biz, Selim abi sayesinde okudum Amerika’da. Bir düşünsene liseden beri ordasın. Yaman; Annen için de büyük fedakârlık. Cem; evet öyle, büyük fedakârlık. Şimdi onunla geçireceğim her saniye çok kıymetli geliyor bana.

Yaman; insanın birbirine dokunması için mesafelerin önemi yok aslında. Uzaktayken bile sevmekten vazgeçmiyoruz. Ya da sevdiğimiz birini kaybettiğimiz de falan. Dokunmak için illa da yakın olmaya gerek yok yani. Ama bence sen annenle bir konuş, eğer aklından geçen buysa, gitmeyeceğim de bitsin. Cem; Var ya kıyameti koparır. Ama, yok annemden uzak olmak istemiyorum artık. Yaman; içinden geleni yapmakta fayda var.

Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Cem’in annesi Bahriye Hanımın ölümcül hasta olduğunu Yaman duymuş, biliyordu. Bu nedenle, konu anneler üzerinde yoğunlaşır. Cem; iyi geceler dedikten sonra bu konuşma için de Yaman’a teşekkür eder.

Yaman, odasına çekilir, koltuğa oturur, derin bir oh çeker. Cep telefonunu açar, annesinin resmini tıklar. Bakar, bakar sonra resmi öper, duygulanır. Bu anne sevgisinin ne kadar içten olduğunu gösteriyor.

Yaman, Mira’nın annesi ile arasını düzeltmesini istemektedir. Yaman; Sen de çok uykusuzsun. Mira; biraz da annemlerde kalırım belki, deyince. Yaman; o zaman mutlaka annenin gönlünü al, arayı düzelt lütfen. Mira; Tamam. Yaman; böyle bir gecede tam fırsatı, lütfen daha fazla uzatma. Mira; Söz diye cevap verir. Bu konuşma da Yaman’ın anne sevgisine verdiği önemin bir göstergesi.

Yaman, Selim Beyle hastaneye giderken, ona da söyler, Cem için, annesi ile görüşmesi gerektiğini, sonra ömür boyu annesinin arkasından vicdan azabı çekmesin, der.

Bilardo salonuna Yaman daha sonra gelir. Mira; Ayşe’nin bilekliğini çöpe attığını Yaman’a söyler. Eylül; bizim evde olsa çoktan olay çıkartmıştım, der. Mira; Ayşe, itiraf edip, özür dileyince ben de fazla uzatmadım, aynı evde yaşıyoruz sonuçta. Yaman o sırada Mira’nın annesiyle olan sorununu kastederek, “O olayı da fazla uzatma, annen de sen de bu işe inat yapıyorsunuz. Burada da Yaman anneler üzerindeki hassasiyetini tekrar belirtmiş olur.

Sahilde Mira ile Yaman konuşurlar, konu gene Cem ile annesi bahriye Hanımdır. Yaman, aynı annem ile babam gibi, eteklerdeki taşlar zorla da olsa dökülmüştür. Yaman, sürekli arkanda bıraktıklarını düşünürsen hiçbir yere ait hissedemiyorsun kendini. Cem, annesini düşünerek Amerika’daki mastırını bir yıl dondurmuş, annesini tedavi ettirecektir.

Sonuçta Ece Yörenç’de bir anne, Yaman gibi bir oğlu, Ali Yörenç var. Kaldı ki, Ali Yörenç de, Yaman’ın ve de Çağatay’ın ruh ikizi gibiymiş. Son derece uyumlu ,her şeye pozitif yaklaşan, biraz utangaç, kibar, ve mütevazı biriymiş. Aynen Yaman Koper ve de aynen Çağatay Ulusoy gibi.

Yaman’ın anne sevgisini ortaya çıkartması gayet normal. “Yaman” karakteri dizide süper iyi bir genç. Resmen örnek insan oldu. Çağatay Ulusoy’un gerçek annesi, Refiye Hanımın üzerine titrediğini, çok sevdiğini tahmin ediyorum.

Tüm annelerimizin, Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

Saygılar, sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: balcilar-blog.com

Not: Görseller internetten ve Medcezir twitter sayfasından alınmıştır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir