Kurt Seyit ve Şura / Görkemli bir başlangıç.

Ay Yapım’ın iddialı dizisi “Kurt Seyit ve Şura”Star Tv.de izleyenleri ekrana kilitledi. Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah’ın ortaya koydukları performansları olağan üstüydü. Reytinglerde, Total’de Küçük Ağa ve Kaçak’ın ardından 3.sırada, AB’de Küçük Ağa’nın ardından 2.sırada yer almış.

Dizinin kadrosu Şöyle:

Kıvanç Tatlıtuğ : Kurt Seyis Eminof, Rus ordusunda subay.

Farah Zeynep Abdullah : Şura, Rus ailenin küçük kız.

Serdar Gökhan : Mirza Mehmet Eminof, Kırımlı eski Rus Subaylarından.

Şefika Tolun : Zahide, Kurt Seyit’in annesi.

Birkan Sokullu: Petro, Kurt SeyiT’in silah arkadaşı.

Ushan Çakır : Teğmen Celil,

Senaryo: Ece Yörenç, Melek Gençoğlu.

Müzik: Toygar Işıklı

Eser : Nermin Bezmen

Yapımcı : Kerem Çatay

Yönetmen : Hilal saral

Gelelim dizimizin konusuna;

Cephede karlar altında düşmanı kovalan Kurt Seyit, arkadaşı Petro’ya ateş etme dediği halde, diğer silah arkadaşını vurmasıyla başlar. Ya rapor yazmak zorunda, ya da istifa etmek zorundadır. Şerefiyle yaşamak isteyen Petro istifa eder ve ordudan ayrılır. Kurt Seyit ve Petro, ölen askerin karısını ziyaret ederler. Petro yüklü bir para verir.

Şura ve ablasını babası o gece baloya götürür. Baba hasta ve kızlarına düşkündür. Şura’nın gittiği ilk balodur bu.

Kurt Seyit de o gece üniformalarını giyer, baloya gider. Petro’nun ev sahipliği yaptığı baloda, bütün güzel kadınlar ve kızlar oradadır. Görkemli solanda çiftler vals yaparlar. Oldukça yakışıklı olan Kurt Seyit’e, kadınların gözleri üstündedir.

Arkadaşları kapıdan giren ilk bekar kadınla saat 12 olmadan öpüşebilir misin, diyerek iddiaya girerler. Seyit, bir kadını öpebilmem için saat 12 olmasına gerek yok diyerek cevap verir ve kabul eder. O an kapıdan Şura, kardeşi ve babası girer. Kurt Seyit, gözlerini Şura’da alamaz. Arkadaşı, bakışmak öpüşmek değildir der ve Seyit çok genç olduğunu söyler, iddiayı kaybeder. Şura’nın ablası nişanlısı ile dans eder, Şura tedirgin bir şekilde etrafını ve Seyit’i seyreder. İlk Dansı ev sahibi Petro ile yapar.

Kurt Seyit ve arkadaşları Kırım’a baba evine giderler. Yolda bayırda, arkadaşının yere attığı mendili, hızla giden atından yere sarkarak alması görülmeye değerdi. Babası, annesi ve kardeşi ile sarmaşırlar. 4 Silah arkadaşını da babası ve ailesi ile tanıştırır.

Şura ve ablası, babalarını tedavi için Petrograd’a gelirler. On gün kalacaklardır. Şura ve ablası, akrabaların evinde kalırlar. Kurt Seyit ve arkadaşlarının bu şehre geleceğini öğrenir. Şura, bir asker fotoğrafında Seyit’in de olduğunu görür, alır kitabının arasına koyar.

Kırım’da güzel günler geçirirler. Kurt Seyit ve arkadaşlarının hamam sahnesi ilginçti. Hamamda bir Rus şarkısı söylerler. Baba evinde sofralar kurulur kahveler içilir. Moskova’daki olayları konuşurlar. Petro’nun istifasını sorar baba Mirza Eminof.  Petro ile Seyit bakışırlar. Petro’nun gizli kini, Seyit’e hep olacak.

Seyit, baba evindeki sandığını açar, Çar Nikola’ dan gelen beratı görür, anılara dalar gider. Şura da elindeki resme bakarak, oda içinde dönerek dans eder, hayallere dalar.

Atlarla gezinti halinde, devrilen bir arabadaki ebeyi doğuma yetiştirirler. Rus subayı hemşire çok beğenir. Gezintide, içerler, sarhoş olurlar. Ayılmak için hepsi de soyunur göle suya dalarlar, buz gibi suda kendilerine gelirler. Çok hoşlarına gider, cepheden kahraman askerler olarak dönersek bunu gene yapalım diyerek söz verirler. Petro, buruk bir şekilde onları seyreder. Seyit, seslenir, onu da halkaya alır. O gece rüyasında, Petro Kurt Seyit’i cephede öldürür, bir tabanca kurşunu da Seyit’ten kendi yer. Kabuslu rüyadan ter içinde uyanır.

Baba Mehmet Mirza oğluna, hanım arkadaşlarınla eğleneceksin, ama sonunda bir Türk kızıyla evleneceksin, der.

Şura, annesine mektup yazar, babasının iyileşmeye başladığını, ablasını nişanlısı Kostantin’ in çok mutlu edeceğini, yazar.

Kurt Seyit ve arkadaşları vedalaşıp, Petrograt’a doğru yola çıkarlar. Akşam, Petro ve arkadaşlarının da katılacağı baloya Şura ve ablası da davetlidir. Şura, üsteğmen Seyit’in de orada olmasını çok sevinir. Şura, elini öpen centilmen Seyit’ten çok etkilenir. Seyit akşamki baloda kavalyesi olması için izin alır.

Ertesi gün Kurt Seyit, Şura, ablası ve nişanlısı Fayton ile şehir turu yaparlar. Görüntüler, izleyici için turistik seyahat gibiydi. Seyit, sesini hiç duyamayacak mıyım diye sorar? Şura, size niye kurt diyorlar diye sorar. Çocukluğunda kurt sesinden korkup ağladığını söyler.

Akşam yemeğini birlikte yerler. Valantino piyano çalar. Seyit, dalar gider, arkadaşı savaşı düşündüğünü söyler. Yemek sonrası Bolşoy bale gecesinde buluşmak üzere ayrılırlar. Petro, Seyit’e nerede savaşacaklarının belli olduğunu, Galiçya cephesinde savaşacağı haberini verir, Türklerle savaşmak zorunda kalacaktır.

Kurt Seyit, bale gecesini katılamayacağını bildirir. Şura, Locada yalnız kalır, Petro kendi locasına gider. Bale başlar, Şura dürbünüyle etrafını seyrederken, Seyit gelir, bu gece için kendisini af ettireceğini söyler. Nezaketle elinden öper. Kurt Seyit Şura’ya, “Bütün ömrüm boyunca seni böyle nefessiz izleyebilirim” der. Bale yerine hep Şura’ya bakar.

Gece kokteylde, çiftlerin danslarıyla devam eder. Seyit arkadaşı ve Şura içkilerini yudumlar, ayaküstü sohbet ederler. Seyit, izin ister ayrılır. Şuranın yanına gelen kontes, askerleri göstererek, yakışıklılar, asiller, paraları var diye laflar eder. Şura, siz onları iyi mi tanıyorsunuz diye sorar.

Şura’ya askerlerden biri, bayan Aleksandra bu dansı bana lütfeder misiniz?  Deyince; Seyit, üzgünüm Baron hanımefendi bu dans için bana söz vermişti, hatta bu geceki bütün danslar için bana söz vermişti. Şura’nın elinden tutar, piste alır, artık sizi hiç yalnız bırakmayacağım hanımefendi. Şura, çok memnun olurum. Uçarcasına kelebek gibi dans ederler. Şura mutluluktan sarhoş olmuştur. Yan holde, Seyit: o kadar güzelsiniz ki, der ve dudaklarından ateşli bir şekilde öper. Seyit, hep bu anda kalmak isterdim, sen benim kollarımdayken, seninle öpüşürken, bir anda donup kalmak isterdim, o zaman sonsuza kadar benim kollarımın arasında, benimle öpüşüyor olurdun. Tekrar öper, arkadaşı seslenir, zafer için kadeh kaldıracaklarını söyler. Bekle der, gider. Şura, eliyle dudakları bastırır, adeta okşar. İçeride konuştuğu barones gelir, sonunda olmasını istediği yerdesin, kendi ağzı ile söyledi, dudakları, dudaklarında… Şura, bu yaptığız çok ayıp barones, iki kişi arasında yaşananlar, sadece onlara özeldir. Barones, ah Şura ne kadar küçüksün, safsın der. Seyit, kadınlarla oynamaya bayılır. Seyit seni öpeceğine dair arkadaşları ile iddiaya girdi ve kazandı. Şimdi, arkadaşlarıyla zaferini kutluyor. İyi eğlenceler der ve ayrılır.

Şura, hızla yanlarına gider, Seyit ile göz göze gelir, biraz aldatılmış biraz da hüzünlü bir şekilde yüzüne bakar ve birinci bölüm burada biter.

Sinema filmi havasında bir dizi, masal gibi bir anlatım. Görkemli salonlarda dans gösterileri ve yapılan valsler. Bale gösteri salonu harikaydı, localarda güzel bayanlar, enfes bir gösteri. Konu ağır, anlatım güzel ama, bakalım ilerleyen bölümlerde olaylar nasıl gelişecek. Yönetmenimiz Hilal Sarar başarılı. Toygar Işıklı’ nın müzikleri oldukça başarılı buluğumu söylemeden geçemeyeceğim.

Keyifli Seyirler.

Saygılar ve sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: balcilar-blog.com

Not: Görseller internetten ve dizifilm.com’dan alınmıştır.