Aydın Dağyeni Köyü’nde Yüzyıllardır süregelen Nişan geleneği,

Gelenekler

29 Nisan ’13

Kategori
Gelenekler

 

Aydın Dağyeni Köyü'nde Yüzyıllardır süregelen Nişan geleneği,

Yüzükler 18 ayar sarı Altın.


Köyümüzde yüzyıllardır nişan-düğüngelenekleri aynen sürdürülmektedir. Temelde gelenek ve görenekler hep aynıdır. Sadece modern çağımıza ayak uydurulmaktadır. Bu blog yazımda kız isteme ve nişan örf adetlerini anlatmak istiyorum.

Kızlarda nişan 16-20 yaşlarında yapılır. Şayet bir kız 20 yaşına kadar nişanlanmazsa evde kalmış sayılır. Erkekler 18-20 yaş arası nişanlanır. Askerlik sonrası düğün yapılır.

Eskiden görücü usulü vardı. Önce anne-baba beğenir, oğluna uygun buldukları kızı isterlerdi. Günümüzde Kız-oğlan birbirlerini beğenip anlaşırlarsa oğlan kızın ailesine, babasını istemeğe gönderir. Kız tarafına haber verilir, hayırlı bir iş için geleceğiz diye. Bu genellikle mübarek Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece olur. Kız babasından “Allahın Emri, peygamberimizin kavliyle” istenir. Kız tarafı, düşünelim, nasipse olur, der. Bir hafta mühlet ister. Bir hafta sonra aynı gece gidilir ve söz alınır. Arlarında kararlaştırılıp, bir gün tayin edilir, beraber Aydın pazarına alışverişe çıkılır. Kıza nişanlık elbiseler, iç çamaşırları ve kızın annesine babasına varsa kardeşlerine gömlek, çorap, mendil ve giyecek eşyaları alınır. Ayrıca kuyumcudan altın yüzükler, takı altınları alınır. Konuşulan altınların bir kısmı alınır. Kalanlar düğün takısına bırakılır. Oğlan tarafı kıza Asgari 5 adet beşibiryerde, 10 adet Adana burması, 2 metre köstek ve altın gerdanlık almak zorundadır. Oğlan evinin durumuna göre üst sınır yoktur. Geleneğimizdeki takı altının amacını açıklamak istiyorum. Oğlanın sanatı yoktur, baba mesleği çiftçidir. Yapılan altınlar bir nevi sermayedir. Düğün sonrası, altınlar bozdurulup, incir veya zeytin bahçesi alınır. Tapu genellikle kızın üstüne yapılır.

Alış-veriş dönüşü oğlan evi tarafından alınan giysiler ve eşyalar tepsilerle kız evine gönderilir. Bu eşyalar büyük sinilere dizilerek, oğlan evinin akrabaları, genç kızlar tarafından, kız evine görkemli bir şekilde sıra sıra yürüyerek, başlarında ya da ellerinde tepsileri taşırlar. Sini sayısı 50-60 adedi bulur. Burada işin gösterişi önemlidir.

Oğlan evinden gelen bütün giyecek malzemeleri evin duvarına çarşaflar üstüne, asılarak sergilenir. Köy kadınları bir hafta boyunca ziyarete gelir ve alınan eşyalar üzerinde az-çok, iyi-kötü diye dedikodu yaparlar.

Eskiden tepsilerin gönderildiği akşam, kıza nişan yüzükleri takılırdı. Şimdilerde köyün düğün salonunda Cumartesi akşamı çalgılı balo yapılıyor ve nişan yüzükleri takılıyor. Arkasından takı merasimi yapılır. Gece boyunca çalınır oynanır, dans edilir.

Şimdi sıra kız tarafındadır. Oğlana takım elbise, spor elbise, gömlek, kravat, kemer, iç çamaşırı ve ayakkabı alınır. Oğlanın annesi, babası kardeşleri ve tüm yakın akrabalarına gömlek, çorap, mendil. Penye giysiler alınır. Her biri ayrı ayrı sinilere dizilerek oğlan evine aynı şekilde yollanır. Bir tepsi içine “yavuklu çiçeği” denilen, çeketin süs mendil cebine konan, köy çiçeklerinden hazırlanmış küçük demetler hazırlanır. Esas hazırlık yiyeceklerdir. Bazıları kızarmış kuzu veya oğlak, pirinçle doldurup gönderir. Ya da 10-15 bütün piliç kızartılıp tepsilere konur, ayrıca 10 kğ pirinç pilavı,  Peynirli börek ve dana etli pilav hazırlanır. Tatlı olarak, yöremizin meşhur tatlısı zerde ayrı ayrı tabaklara hazırlanır. Ayrıca baklava, kalbura-bastı ve kadayıf konur. (Ek galerimde görüntülerini ayrıca vereceğim.)

Tüm hazırlanan giyecek ve yiyecekler kız tarafının yakın akrabaları tarafından, tepsilerle ve sinilerde taşınarak konvoy halinde oğlan tarafına götürülür. Aynı gün akşamı oğlan tarafının yakın akrabaları ve oğlanın arkadaşları yemeye davet edilir, afiyetle yenir. Oğlan anası yaka çiçeklerinden dağıtır, çiçek alanlar (mübarek olsun) der.

Artık nişan, her iki taraflı yapılmıştır. Düğün beklenir. Düğün, iki tarafın hazır oldukları, karalaştırdıkları bir tarihte yapılır. Bu süre bir veya üç yıl sürebilir. Oğlan tarafı mutlaka kendilerine yeni bir gelin evi yapmak zorundadır. Ev asgari 2 oda, salon, mutfak, tuvalet, banyo olmak gerekir. Şimdilerde yapılan evler şehir evlerine aratmaz. 40-50 yıl önce baba evinin bitişiğinde tek bir yatak odası hazırlanırdı.(gusül hanesi içinde)  O günler geride kaldı. Ayrıca kıza takı altınlarının da hazırlanması bu sürede şarttır.

Düğün gününe kadar, Bayramlarda, yılbaşında, sevgililer günü gibi diğer önemli günlerde her iki taraf birbirlerine karşılıklı hediyeler alırlar ve gönderirler. Oğlan evine kızarmış piliç yemekler yollanır. Bilhassa bayramlarda oğlana “yavuklu çiçeği” göndermek çok önemlidir. Çiçekler çok güzel kokması için, üzerine esans sürülür.

Aydın, Dağyeni köyünde, nişan yapılmış, sıra düğündedir.

Bundan sonraki bir blog yazımda düğünlerden bahsetmek istiyorum.

Her gününüz, düğün günü gibi olması dileklerimle…

Saygılar, sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir