Atv.in aşk ve macera dizisi “Kara Para Aşk”, ilgi çekici bölümlerle devam ediyor. Ömer, Elif’i konuşturmak için kendi koluna kelepçeler ve yanında kalmasını sağlayarak konuşturmaya çalışır. Elif çetin ceviz çıkar, komiser Sami Beye verdiği sözü tutar. Seven ne yapmaz derler ya, o da sevdiği adam için hislerini gem vurur, ağzını mühürler konuşmaz.
Benim favori dizilerimden olan Kara Para Aşk, başrol oyuncuları Tuba Büyüküstün ve Engin Akyürek’in çıkardıkları üstün performansları ile izleyenlerini adeta büyülüyor. Geçtiğimiz Çarşamba akşamı 18.bölümdeki Reytingleri de bu durumu teyit ediyor. AB’de 2.sırada, Total’de 4.sırada yer almış. Ayrıca usta oyuncu, kötülükte rakip tanımayan Erkan Can (Tayyar Dündar) izleyenleri sinirden çıldırtıyor.
Ömer güzel bir sabah kahvaltısı için Elif’i değişik mekanda bekler. Elif gelir ama düşünceli ve üzgündür. Ömer’in kahvaltı beklediği gibi olmaz. Elif’e bütün samimiyeti ile aşkını ifade eder, dil döker. Önce Elif’in şaka yaptığını zanneder. Elif bir ara dayanamaz lavaboya kaçar. Elif Ömer’e hoşça kal deyip masayı terk eder. Ömer, peşinden gider. Son sözün bu mu? Diye sorar.
Diğer taraftan Tayyar Dündar, Komiser Ali ve Hüseyin’i açık hava toplantısına çağırır. Amaç Ömer’i devreden çıkartmak, ondan kurtulmaktır. Görevden alınması için gereğinin yapılmasını ister. Komiser Hüseyin, bu kötülüğü kardeşine yapmamağa kararlıdır.
Nilüfer Mert ile çıktığı gezintide, Mert’i atlatır, tuvaletten kaçar, Metin ile buluşur. Metin onu anne evine götürür. Amacı sevdiği kız ile dini nikah kıymaktır. Nikah şahitleri bile hazırdı. Nilüfer’in kafası karışıktır. Kolay ikna olmaz. Metin çok dil döker, bahçeye çıkarlar. Metin geçmişinden bahseder, çok çocukluğunu, geçmişini anlatır. Tayyar Dündar’ın babası olduğunu, Mert’in kardeşi olduğunu söylemez ama, şefkatsiz geçen çocukluğunu bir, bir, anlatır. Mert için benim ondan farkım yok. Roma dönüşü her şeyin farklı olacağını söyler.
Sonunda Nilüfer’i ikna eder, şahitlerinin huzurunda imam nikahı kıydırır. Kefalet olarak da bir tek taş yüzük vaad eder. Karşılıklı karı-kocalığı kabul ederler.
Ömer Elif’in peşini bırakmaz, çareyi cebinden çıkardığı kelepçeyi Elif’in bileği ile kendi bileğini takar ve anahtarını da denize atar. Elif çok sinirlenir, artık kelepçeli aşık olmuşlardır. Ömer, Elif konuşuncaya, her şeyi anlatıncaya kadar bu kelepçeyi çıkarmamakta kararlıdır. Onu her gittiği yere yapışık kardeşler gibi götürmek zorundadır. Hapishanede Taner’i öldüren adamın karısından gelen bir telefonla, o kadının evine birlikte gitmek zorunda kalırlar. Elif giderken Baş Komiser Sami Beyin evinin kapısına kadar gelip, söylediklerini hatırlar. “Baban kara para akladı, senin sicilin kötü, seninle beraber Ömer’in sicili de kötülenecek. Ömer’e kötülük yapmış olacaksın, senden vazgeçeceğine mesleğinden vaz geçecek, basacak istifayı. Zamanla aranızdaki aşk da bitecek. Bu aşk da hüsranla sona erecek. Onu seviyorsan bunu ona yapma, sevmek vazgeçmektir”, sözleri kulaklarında çınlar.
Ömer, zor da olsa birlikte bindikleri arabayı kullanır. Kadın, kocası Halil’in bir ara Tayyar Dündar’ın hastanesinde 6 ay kadar şoförlük yaptığını, Tayyar Beyi oradan tanıdığını anlatır.
Arda ile Pınar birliklerini sevmektedirler. Arda, zor da olsa Pelin’i ikna eder, her şeyi baştan arkadaş olarak başlamaya karar verirler. Ömer, Pelin’i aşağı çağırır. Ömer ile Elif’in kelepçeli aşklarını sona erdirir. Onları birbirinden ayırır. Pelin, nedir bu haliniz diye sorar. Pelin Arda ile ilişkilerini anlatır. Ömer ağabeyi Hüseyin ile konuşur. Hüseyin kardeşinin ne kadar idealist olduğunu bilir.
Elif Ömer’e lütfen beni bırak gideyim, der. Ömer onu deniz kıyısında bırakır.
Komiser Hüseyin kardeşi Ömer’e emrivaki yapar evde bir masa etrafında toplanırlar. Hüseyin, Ömer eve gelince kardeşine sıkıca sarılır.
Saz çalan bir arkadaşı da gelir. Beraber yer içer, saz çalar, türkü söylerler. Ömer ağabeyinden,” Değmen benim yaslı gönlüme” türküsünü ister. Ömer bu türküyü dinlerken çok duygulanır Elif’ini hatırlar, gözyaşı döker. Hüseyin’in duygulu sesi gerçekten hepimizi duygulandırdı.
Hüseyin o gece kardeşi yatarken, yatağına kadar gider, üstünü örter, onu seyreder. Gözyaşlarını tutamaz. Sonra da Tayyar Beye gider. Tayyar Bey pırlantaları Hüseyin’in önüne atar, ben bedelini fazlasıyla peşin, peşin, ödedim. Sıra sende, şimdi git Ali Amir’in ne emrediyorsa onu yap, kardeşini sırtımdan al. Hüseyin bir ara tabancasını davranır, ama Tayyar beyin adamları daha önce silah çeker.
Tayyar Beyin her tarafta gözü, kulağı ve eli vardır. Ömer’in bu araştırmasından bilgisi olur ve Taner Beyi öldüren kadının kocasını da zehirli iğne ile öldürtür. Arda bu haberi Ömer’e getir. Berber hapishaneye giderler. Verilen raporunda adamın kalp krizinden öldüğü yazıyordur. Ömer, çılgına döner. Samimi ve dürüst bildiği savcıya giderek, konuşur elindeki belge ve bilgileri gösterir. Zor da olsan ikna ederek, Tayyar Dündar’ı tutuklayıp sorgulama yapılmak üzere emniyete çağrılması tutanağını imzalar.
Ömer Bey, Tayyar Beyin evine Arada ve Pelin ile gelir, büyük bir zevle onu emniyete davet eder.
Ağabeyi Komiser Hüseyin istemeyerek olsa da o da gelir, Tayyar Beyin tutuklanmasını kapıdan seyreder.
Ömer, Tayyar Beyi sorguya çeker. Sorgu enteresan bir şekilde devam eder. Tayyar Bey iki çiftçinin hikayesini anlatır. Sonunda iyi gülenin kendisi olacağını söyler. Çaylar içilir, Ömer’i yukarıdan çağırırlar. Savcının sorgu için davet yazısı ortadan kaybedilir, resmen sümen altı edilir. Hüseyin bütün bu olanları seyreder ama, elinden bir şey gelmez.
Komiser Ali Hüseyin’e, kardeşin burnunu bu kadar sokmasaydı. Hüseyin senin kardeşin var mı? Diye Ali’ye sorar. Komiser Ali yok der.
Sorgunun en keyifli yerinde Ömer, yukarı çağrılır. Emniyet Müdürü sen ne yapıyorsun, benim başıma belaya mı sokacaksınız. Emniyet Müdürü izin kağıdını ister, Arda bulamaz. Ömer de çılgın gibi arar. Savcı aranır, bulunamaz. Tayyar Bey savcıyı da satın almıştır. Bir çanta dolusu para ile Metin savcı ile sahilde bir arabada buluşur, paraları verir. Savcı resmen ikili oynamıştır. Yurt dışı seyahatine çıkacaktır. Her şey ona göre hazırlanmıştır. Paranın satın alamayacağı hiçbir şey olmadığını bir daha gördük.
Ömer, takıntılı bir polis olarak adı çıkar. Emniyet amirinden bir de fırça yer. Hüseyin eli kolu bağlı, çaresiz kalır.
Tayyar Bey salıverilir. Elif onu ziyarete gelir. Elif, geçmiş olsun, der. Tayyar Bey, keşke bunların hiçbiri yaşanmasaydı.
Ömer, komiser Ali’ye sen ne diyorsun diyerek suratına bir yumruk patlatır. O gürültüye Elif de duyar, kapıdan bakar, Ömer’i görür.
Komiser Ali, bittin ülen sen, bittin, der. Ömer’e açığı aldım oğlum seni, der. Bundan sonra emniyete 10 metreden fazla yanaşamazsın. Ali’ye bir yumruk daha savurur. Elif ile göz göze gelir. Ve 18.Bölüm burada sona erer.
Ay Yapım’ın bir aşk ve macera dizisi olan Kara Para Aşk’ da bundan sonra neler olacak? Gerçekten Tayyar Beyin istediği olacak? Ömer açığa alınacak mı, Elif inadı bırakıp Ömer ile konuşup yeniden birlikte olacaklar mı? 8 Ekim Çarşamba akşamını bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Keyifli seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller internetten ve dizifilm.com ve tarafımdan diziden sayfasından kopyalanarak alınmıştır.
