Beni Böyle Sev / Ayşem’in nur topu gibi bir kızı oldu!

TRT 1‘in Üniversite Gençlik dizisi “Beni Böyle Sev” dün akşam 48.bölümüyle akranlarımıza geldi. Ayşem-Ömer çiftinin erken gelen 7 aylık Nur topu gibi bir kızları oldu. Sevilen dizinin reytinglerine bakarsak, AB’de 11.sırada, Total’de 22.sırada yer almış.

Geçen bölümde okulda Ayşem ile Ömer tartışmışlar, Ayşem ayağı tökezleyerek merdivenlerden aşağı yuvarlanmıştı. Başta Ömer olmak üzere, herkes şok oldu ve çok üzüldü. Acilen hastaneye kaldırıldı. Doktorlar, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için operasyon yaptılar, sezeryan ile bebeği 7 aylık olarak aldılar. Anne de çok kan kaybetmişti. Kan grubu tutan kayınpederi Reha Bey ve Haluk Beyin kan grupları tutar, kan verirler. Reha Bey belli yaşın üzerinde olduğu için kanı kullanılmaz.

Furkan ile Seda büroda tartışırlar. Furkan, bankadan aradılar, kredi mi istedin diye sorar. Seda, istemese de anlatmak zorunda kalır. Taner’in tehditleri yüzünden 20 bin TL. vermek zorunda kalmıştı. Furkan, böyle bir şeyi kabullenemez, olayın peşine düşer. Furkan, bu işi bu bölümde çözemedi ama, önümüzdeki hafta çözecek, Burak’ın ipliğini pazara çıkartacaktır.

O sırada, Ömer hastaneden arar, acı haberi verir. Onlar da hemen hastaneye giderler. Furkan babasını İlyas Beyi arar, kötü haberi verir. Nail Bey duyunca çok üzülür, hemen hastaneye giderler.

Hastane bekleme salonunda, Burak ile Furkan gergin anlar yaşarlar. Ömer, ona bir şey olursa kendimi af edemem diyerek, kendini suçlamaktadır. Nail Bey ile Ömer’e tartışma konunuz bizimle mi ilgiliydi diye sorar.

Doktor Ayşem ile ilgili iyi haberi verir, kanamayı kontrol altına aldık ve bebek de iyi, der. Reha Bey, oğlu Ömer’e sarılır, erken de olsa bir bebeğin var artık. Nail Bey, Eda, Nadide ve Reha bey küvezde yatan bebeği bakarlar. Nail Bey, Reha beyi tebrik eder.

Ömer, karısı Ayşem’in odasında başından hiç ayrılmaz, ellerini okşar. Ayşem, beni af et diyerek özür diler. Ayşem, senin suçun yok, ayağım takıldı, der. Ömer, seni çok seviyorum, sen olmasan asla yaşayamam.

Ömer, bebeğini seyreder, çok duygulanır, gözyaşlarını tutamaz. O sıra çalan “Küçücük bir bakışın çözer beni kolayca, kenetlenmiş parmaklar gibi sımsıkı kapanmış, yaprak, yaprak, açtığın, hiç kimsenin yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur”. Parçası izleyici de duygulandırır.

İlyas dükkânda müşteri yoğunluğundan sinirlenir, Safiye’den telefon alır. Ayşem’in ve bebeğin kurtulduğunu duyunca çaylar ve tatlılar şirketten, der müşterilerine.

Bekleme salonunda Burak, Seda’ya sen döneceksen götüreyim. Furkan, Seda ile aklına gelen konuyu konuşmak ister. Kenara çeker, Seda sen ne yapıyorsun diyerek sinirlenir. Furkan, şirkete geldiği zaman dışarıda Taner’i gördüğünü söyler. Burak işkillenmiş ters ters onlara bakar. Burak, Seda’yı da alır çıkarlar.

Nadide Hanım, doğum hediyesi olarak kolyesini verir. Reha bey de takı altını göndermiştir. Reha bey, deniz kıyısında oturarak dede oldun işte, Reha dede diyerek kendi kendine konuşur.

Fahriye, sabah kahvaltısı yaparken, arkadaşlar Ayşem’e hediye olarak ne kadarlık bir şey alacağız diye sorar. Seda 100 lirasının ben vereyim, çeyrek altın alırsınız der. Fahriye, arkadaşı Feridun ile buluşmak için çıkar.

Mazhar, sokakta Fahriye ile karşılaşır. Fahriye sen bizim oda arkadaşı Reho ile tanışmıyorsun. Mazhar terapiye yetişmem lazım der ve gider. Reyhan çantasını getir, 50 Lira altın için verir. O da terapiye yetişmek için gider. Mazhar ile Reyhan hala terapi salonu dışında tanışamadılar.

Reha Bey, gelen torunu şerefine herkese ikramiye dağıtılmasını emreder. Reha Bey, Akif Beyin okuyun demesine rağmen, Burak’ın hazırladığı raporları okumadan imzalar.

Fahriye’nin arkadaşı Feridun gelir, arabasını polislerin çektiğini, çantası cüzdanı içinde kaldığını, sende varsa ayıp olacak ama deyip Fahriye’den 200 TL. Altın parasını da çarpar gider. Fahriye, akşama kadar bekler, Feridun gelmez. Telefon ile arar, meşgule verir. Gelemeyeceğim diye mesaj atar.

Fahriye’nin aklına evde Nezih’in verdiği çerçeve içindeki 200 TL.i çıkartıp alır, sonra tekrar yerine koymayı düşünür.

Eda Hanım Nail Beyle konuşur. Her şey üst üste geldi, bana karşı bir soğukluk var gibi geldi diye lafa girer. Beraberlik için herkese söyleyecektik, bebek de geldi tam zamanı. Nail Bey, kızının düşmeden önce bizim durumuzu tartışıyorlarmış. Eda Hanım, benim haberim yoktu bunlardan, o zaman olamaz tabii… Nail Bey, Eda Hanım hayatıma güzellik kattınız, çok teşekkür ederim size. Ama ömrü bir kelebeğinki kadar kısa sürdü. Ne yapalım, belki de benim kaderim bu. Rahmetli eşimle de uzun sürmemişti saadetim. Belki benim için ömür bu, kızıma adayarak geçirmem gerekecek. Eda Hanım, boynunu büker, kabullenir.

Ayşem’e Seda, Fahriye ve Reyhan gelir. Ayşem’e gülme krizine girer. Ömer, gülme dikişlerin patlar diyerek engeller. Fahriye, aldığı çeyrek altını Ömer’e verir.

Fahriye, Seda ve Reyhan eve gelirler. Fahriye, odanda negatif enerji var, odana önce ben gireceğim der ve çektirdiği renkli 200 TL. fotokopiyi çerçeveye koyar.

Ömer Ayşem’e sabah kahvaltısı getirir, Ayşem’i ayakta görünce çok sevinir. Bebek odasının önüne giderler. Ayşem heyecanlanır, bebeği camdan bakarlar. Ayşem çok küçük, hortumlara bağlanmış diye panikler, bağırır, çağırır. Ömer, Ayşem’i teskin etmekte zorlanır. Ayşem, bir anne olarak çok duygulanır, elleri titrer, Bebek o kadar tatlı ki, ben de çok duygulandım. Ayşem, gözyaşlarını tutamaz, başını Ömer’in göğsüne dayar, yarı ağlamaklı yarı tebessüm ve 48.bölüm burada biter.

Artık bundan sonra Ömer-Ayşem çifti, üç kişilik bir aile oldu. Gelecek bölümlerde neler bekliyor bizleri hep beraber göreceğiz.

Keyifli seyirler.

Saygılar, sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com