Ay Yapım’ın süper, Star Tv.in fenomen dizisi “Medcezir” dün akşam yeni jeneriği ile on numaraydı. Evet, 35.Bölümde Jenerik değiştirdi, ne yalan söyleyeyim, çok harika olmuş. İlk bölümden bu yana en güzel görüntü kareleri eşliğinde oyuncuları eşleyerek isimlerini vermesi tek kelime ile süper. Reytinglerde AB’de Karagül’ün ardından az farkla 2.sırada, Total’de Karagül ve Özetinin ardından 3.Sırada yer almış.
Bu bölümde, Tozludere’nin adı gibi Altınkoy toz duman içindeydi. Yaman ile Mira duygusal çatışması, Sude Hanım ile Kenan’ın bardağı taşıran son kırdıkları fındık, Orkun ile Hale’nin itilmişliklerinin intikamını alırcasına atların ahırında tekrar birlikte olmaları, Ada’nın yaşadığı yıkım ve bundan çıkardığı keyif, Selim Beyin karısını çok sevdiğini gösterircesine kıskanması, Sude’nin yaptığı iğrençliği ört-bas etmek istercesine, Asım Bey ile biz evleniyoruz demesi, hepsi de görülmeyi değerdi.
Bundan güzel anneler günü olur mu? Çiçekler verildi, elleri öpüldü, günleri kutlandı. Yaman, annesi ve ona gerçeğe aratmayacak kadar annelik yapan Ender Hanım ile birlikte bütün aile kahvaltı yaptılar.
Eylül ile Mira, mezarlığa Eylül’ün annesine ziyarete giderler. Mira can dostu Eylül’ü yalnız bırakmaz. Mira, Tan’ın mezarını da ziyaret eder. Kötü günleri hatırlar, adeta hastalığını depreştirir.
Anneler günü pikniği için Sude Hanım, iki dirhem bir çekirdek süslenir. Beren’i uyandırır. O sırada, bahçede Kenan’ı görür. Kenan da bir demet çiçekle annesi Nevin Hanımın anneler gününü kutlamak için gelmiştir. Sude Hanımın keyif kahkahaları ortalığı çınlatır. Mert Yaman’a , müstakbel anneni kutlamıyacakmısın ayıp deyince; Yaman, “Anne diye gideyim de elindeki telefonu kafamda kırsın.”
Çok güzel bir ortamda anneler günü pikniği başlar. Üç genç kız sahnede ortamı şenlendirmek için çalarlar.
Selim Bey, bu zoraki kutlamalardan pek hoşlanmaz. Neredeyse nişan ve düğünleri de Asım Şekip Kaya vakfının yaptıracağını söyler.
Hasan eski karısı nevin hanımı görünce konuşmak ister. Nevin hanım bu durumdan pek hoşlanmaz, Yaman müdahale eder.
Sude Hanımın çıkartacağı derginin editörlüğünü yapacak olan Sinan Eyüpoğlu da pikniğe gelir. (Kurt Seyit ve Şura dizisinde “Mişa” karakterini canlandıran, Berk Erçer bu bölümde diziye yeni katıldı.) Ender hanım ile de tanışırlar. O sırada Selim bey de kendini gösterir, kendini tanıtır, Ender’in eşi olduğunu üstüne basa b asa belirtir.
Mira ile Eylül mezarlık ziyareti dönüşünde arabayı kullanan Mira’nın gözü kararır, kendini kötü hisseder, arabayı kenara çeker.
Eylül, yüzünü yıkattırır, keşke mezarlığa götürmesiydim diye pişmanlığını belirtir. O sırada Yaman arar, telefonu Eylül açar, geliyoruz der.
Hale, annesi ve babası ile birlikte gelir. Hale’nin gözü Orkun’a takılır. Sude Hanım da ara, ara, Kenan ile göz göze gelir.
Faruk Bey, Yaman ile Mira hakkında konuşmak ister. Son yaşanan durumlar hakkında konuşular. Faruk Bey, uzun bir süre Amerika’ya göndermek istediklerini, nükseden hastalığının tedavi ettireceklerini, hatta seneye Üniversiteye orada devam edebileceğini söyler. Yaman, Mira’nın haberi var mı diye sorar, kendisi de haberi duyunca adeta yıkılır.
Yüzü asılır, kasvet çöker. Yaman’dan yardımcı olmasını, onu ikna etmesini ister. Faruk Bey, lütfen ona bir şey belli etmemesini de tembihler. Mert, Mira ile Eylül’ün geldiler diye haber verir. Yaman, Mira’nın halini pek beğenmez. Tan’ın mezarına da gittin diyerek, sinirlice söylenir.
Mira, özür diler, Yaman’a sarılır, kendisini af ettirmeye çalışır. O sırada Ada gelir. Hey gençler, öyle kuytulara kaçmak yok, benim son günüm, hadi eğlenelim. Mira, gidiyor mu sun? Ada, evet der. Mira; Bak şimdi keyfim yerine gelmeye başladı, der. Yaman; Cadı…
Yaman ile Mira çok mutludur. Atların Haralarının önünden yürürler.
Sude hanım ile Kenan Haranın kapısında gizlice konuşurlar. Sude, yarın kaptan yok, teknede görüşelim, der. Kenan öpmek ister. Sude, çok insan var, çok tehlikeli diye izin vermez. Yarın görüşeceğiz, der ve gider. Bu konuşmayı, garsonluk yapan Ayşe görür ve duyar.
Nadir Bey, Yaman ile annesi Nevin Hanımın yanına gelir. Yaman onları tanıştırır. Yaman’ı bulmak için yardımlarından dolayı teşekkür eder. Nadir Bey, başkasının da olsa evlat önemli, evladını kaybetmiş biri için daha da önemli. Nadir Bey de, yıllar önce evladını kaybetmiştir. Mira ve Selim Bey de baş sağlığı dilerler. Nadir Bey, yarın uygunsanız ofisinize uğrayayım.
Gençler Paintball oyunu için takım kurarlar. O sırada Leyla ile Burak da gelir, takıma dâhil olurlar. Ada, Leyla’ya bizim şirkette işe başlamışsın, hayırlı olsun, der. Eşlemeler yapılır, nesine oynayalım konusunda anlaşmazlık çıkar.
Ayşe, gördüklerini Kenan’a söyler. Kenan, çeker Ayşe’yi kenara, şayet söylersen işinden olursun. Ayşe, Yaman biliyor mu? Yaman, senin yüzüne bakmayacak. Kenan, Yaman biliyor kızım, sen canını sıkma?
Asım Bey, Sude’ye takmış, konuşamamaktan şikayetçidir. Ayşe, Leyla’yı görür. Dedikodu yaparlar, Sude ile Kenan’ı gördüğünü anlatır.
Oyun bütün hızı ile devam eder. Mira bir ara, Tan ile yaşadığı olayı anımsar, kendini kötü hisseder. Yaman ne olduğunu sorar. Mira ve Yaman oyunu terk eder. Bu sırada Eylül de Mert’i vurur, o da oyun dışı kalır. Leyla da vurulur. Oyunun hakemi Selim Bey olur, vurulanları dışarı çıkartır.
Hale’yi Orkun vurur. Hale ne yapıyorsun diyerek kavga çıkar. Hale, Orkun’un kasığına bir tekme atar, Orkun iki büklüm yere düşer. Aralarında bir boğuşma geçer. Sonunda ihtiraslı öpüşmeye dönüşür. Bu durumu gören Ada, Orkun’u arkadan vurur. Sonra da Hale’yi vurur. Biz aynı takımdayız diyen Hale’ye Ada, artık değiliz.
Mira, ahırda at severken, Leyla ile Ayşe’nin aralarındaki konuşmaları duyar. Mira, annesi ile Kenan’ın ilişkisini duyunca şok olur. Oraya oturur kalır. Yaman’ın da haberinin olduğunu duyunca adeta yıkılır, gözlerinden yaşlar boşalır.
Eve dönerler, annesini gözetler. Geçmişteki bütün konuşmalar zihninde canlanır. Olan her şeyi tahmin eder. Daraldım, deyip dışarı çıkmak ister. Sude Hanım da ben de Safari’yi yürüyüşe çıkaracaktım deyince, Eylül’lere gideceğim, der. Sude, Kenan ile mesajlaşır, geliyorum birazdan.
Yaman, odasında annesi ile konuşurlar, sabah garajdan otobüse bindirip İzmir’e gönderecektir, vedalaşır.
Nadir Bey, adamı ile konuşurken geçmişteki oğlunu kaybettiği araba kazasını hatırlar. Gözü önünde arabası yanmış, oğlu içinde can vermiştir. Gözyaşlarını tutamaz. Bu olayda, Yaman’ın babası Turan’ı suçlamaktadır. Sonunda hesaplaşacağız Turan, der.
Mert, bilgisayar oyunu oynarken Yaman gelir, olan olayları konuşurlar. Mert, büyük aşklar kavgayla yaşar diyerek espri yapar. Ender Hanım, internetten Sinan Enderoğlu’nu araştırır. Selim Bey de görür, karısını kıskanır. O da cep internetten araştırır.
Mert, ne oldu bize bugün diye Yaman’a sorar. Yaman, Mira’nın pikniği terk edişini hatırlar. Mert, Mira ile kavga mı ettiniz? Yaman, ben biraz uyacağım der ve çıkar.
Faruk ile Sedef aralarında konuşurken Furak’a Amerika’ya gidiyormuşsun diye sorar. Sedef Sude ile mi deyince, Faruk Sude’nin erkek arkadaşı varmış, Beren söyledi, der. Sedef, benden sana hayır yok dese de, Faruk sen benim hayatımdasın.
Gecenin geç saatinde, Orkun ile Hale ahırdan çıkarlar. Ahırda, samanlığı seyran yapmışlardır.
Mira, lokantanın yanında soteye yatar, annesini beklemeye başlar. Sude safari ile deniz kıyısında gözükür. Safari Mira’nın kokusunu hisseder, huysuzlanır. İçeri odaya girerler. Safari’yi dışarı bağlar. Mira, yerden bir taş alır, hırsla cama fırlatır, cam kırılır. Sude ile Kenan neye uğradıklarını şaşırırlar. Mira, safariyi olarak hızla oradan uzaklaşır. Kenan arkasından koşar, Mira olduğunu görür. Sude’ye Mira deyince, Sude yıkılır.
Yaman deniz kıyısında oturmuş Mira’yı düşünür. Faruk Beyin Amerika haberi bayağı canını sıkmıştır. Kalkar, o sırada hızla koşan Mira’yı görür. Yaman nereden geliyorsun diye sorar. Mira, hani benden hiçbir şey saklamayacaktın, hani aramızda sır olmayacaktı? Yaman, saklamadım, ne oldu? Mira, Kenan’ın kiminle birlikte olduğunu biliyor musun? Ben de şimdi öğrendim. Annemle gördüm. Mira, annenin karanlık tarafı var derken bundan mı bahsediyordun? Mira, buna nasıl izin verdin Yaman? Niye benden sakladın? Niye? Der ve çeker gider.
Mira hızla eve girer. Peşinden annesi koşar. Lütfen dinle beni… Beren, anne ne oluyor diye sorar? Mira, Eylül’ü arar, bu gece sizde kalabilir miyim diye sora. Sude, bundan sonra bütün hayatımdan çıkacak, der. Mira, alır valizini biner arabasına, Yaman arkasından bakar kalır.
Ada, Orkun’a, Hale’ye mail yazarken annesi gelir. Mert’e de sen haklıymışsın diye ayrı ayrı mail atar. Ada, her şeye rağmen, ilk defa burada yaşadığımı hissettim. Benim bundan sonraki hayatım burada devam edecek. Koskoca imparatorluğun varislerinden biriyim, niye döneyim. Londra’ya gitmeyecektir. Gerçek babamı tanıdıkça, içimdeki Asım Şekip kaya genlerim coşuyor.
Hale, Ada’nın gönderdiği maili okur. Orkun, ben her şeyi unutmaya hazırım diye Hale’ye mesaj atar. Hale, Orkun’a Ada’nın mailini okudun mu? Hale, ben kimsenin ağzına sakız olmaya niyetim yok. Orkun, unutalım gitsin.
Yaman, sahile gider. Kenan’ın çenesine ardı ardına yumruklarını parlatır. Ulan ben sana dedim dimi, uçkuruna sahip çık dedim, sonunda benim canım yanacak dedim. Kenan, yumruklara cevap vermez, yeter. Defolup gidicem buradan, gidicem lan tamam.
Sabah Ender Hanım şık bir şekilde evden çıkıyordur. Mert, Yaman annesini garaja götürdüğünü söyler. Sude telefon eder, bu sabahki Sinan Beyle ilgili toplantıya katılamayacağım. Dün üşütmüşüm.
Kenan defalarca Sude’ye telefon eder. Sude telefonlarını açmaz. Mira, Eylül’de uyuyordur. Yaman’ın telefonu ile uyanır. Yaman, biraz konuşa bilir miyiz? diye sorar. Yaman, ben çok üzgünüm. Kenan buralardan gidiyor. Yaman, söyleyemedim, özür dilerim. Kendini iyi hissedince ara beni. Eylül, bu durum Yaman ile aranızı bozmasın Mira.
Kenan, Sude’nin kapısına gelir. Kenan, sen bekar bir kadınsın, ben de bekar bir erkeğim. Sude, hizmetçinin dinlediğini görünce, sen tekneyi hazırla, öğleden sonra gelirim.
Ender Hanım, Sinan beyle büroda buluşurlar. Sinan Bey, Ender’e kısa bir sunum yapar. Nadir Beyde, Selim beyin bürosunda konuşurlar. Nadir Beye, şirketin hisseleri kalmıştır. Nadir Bey, Selim’e avukatı olmasını ister, Selim Bey, etik olmaz diyerek, kabul etmez. Başka bir avukat önerir.
Mira, Eylül ve üvey annesi kahvaltıda konuşurlar. Mira’ya Amerika’ya gidecekmişsiniz deyince, Eylül belki ben de gelirim bir hafta. Mira, bir süre uzaklaşmak bana da iyi gelecek galiba. Bir taraf da Yaman var.
Eylül, üvey annesi için huyu değişti, der. Mira, ne yapacağım ben Eylül? Babanla yaşadıklarından sonra ne oldu, aynı şey olacak, bunu da unutacaksın.
Kenan, teknede Sude’yi bekler, gelmeyince ısrarla telefon açar. Sude cevap vermez, telefonunu kapatır. Sude’yi bu defa Asım Bey arar. Sude, baş başa sohbetlerinizi özledim. Sude, hemen şimdi bir uçağa atlasak, ayaklarımız suda, baş başa bir yemek yiyor olsak. Yarına kadar, ortadan kaybolmaya var mısın? Asım Bey, hemen pasaportunu al gel.
Selim Beyin sekreteri Burcu, Selim Beye Yaman aradı telefonunuz kapalıymış. Bir de Ender aradı, işi uzayacakmış, beni yemeğe beklemesinler, dedi. Selim ben uğrarım diye aşağı iner. Ender’in keyifli kahkahalarını duyunca şaşırır. İçeride Sinan Beyin iki de yardımcısı olduğunu görünce rahatlar. Durumu izahatta zorlanır, dili dolaşır. Ender, yarın akşam bizim evde bir parti vereceğiz, der.
Yaman lokantada Kenan’ı arar. O sırada Mira babasının arabası ile oraya gelir. Yaman, konuşacak mısın benimle? Mira şöyle oturalım biraz.
Deniz kıyısına otururlar. Babanla uzun uzun konuştuk, onu söylemedim. Yaman çok üzgün ve düşüncelidir. Mira, Yaman ben gidiyorum galiba… deyince Yaman, nereye gidiyorsun? Mira, Amerika’ya… Yazın. Üç ay boyunca orada kalacağım. Yaman, sonra dönecek misin peki? Mira, bilmiyorum, orada karar vereceğiz. Mira, ağlamaya başlar. Yaman, niye ağlıyorsun, daha çok var. Ne zaman gitceksin? Mira, önümüzdeki hafta… Faruk Bey uzaktan onları gözetler. O da çaresizdir. Yaman, senin için iyi olacak, biliyorsun. Yaman, Mira’ya sarılır. Daha önce de söylemiştim, ben sana uzaktan da sevmeye alışığım. Mira, çok zor olucak. Kenan onları görür, geri döner.
Selim Bey, Mert ve Yaman havuz başında akşam yemeğindedir. Araya mesafe girmeyecek, Yaman girerse… Selim Bey, içini kemiren kurtlar kalbine gider, çoğalır. Gözün onun gözünden başka yere bakmayacak. Elin, eline tutacak. Gidebilecek mesafede olacaksın Kıskançlık, içine girdimi kımıl kımıl yer bitirir adamı. İlişkiyi de bitirir. Yarın gecede burada pari olucak, herkes burada olacak. Dergimizi kutlayacağız.
Havuz başı dergi kutlama partisinde herkes oradadır. Mira geç gelir. Uyuya kalmışım. Yaman, Mira ile dolu dolu bir gün daha geçti diyerek, içindeki Mira aşkını dile getirir. Kenan kalan eşyalarını toparlamaya gelmiştir. Ay sonuna kadar orada kalacağım, sonra paramı alıp gideceğim diye, Yaman’a söyler.
Mira selim beyin yanına gelir. Selim Bey, güzeller güzeli Mira diyerek iltifat yapar. Çok iyi görünüyorsun diyerek moral verir.
Asım Beyle Sude Hanım kapıda gözükürler. Sedef, baba ben sizi yurt dışında sanıyordum. Asım Bey, öyleydi ama, bu geceyi kaçırmak istemedik. Sude Hanım, size mutlu bir haber vermek için döndük. Asım Bey, Sude ile evleniyorum, der. Bir alkış tufanı başlar. Mira, Yaman, eylül, Mert alkışlamaz. Ve 35.bölüm burada biter. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine…
Güzel bir bölümdü, Mira haftaya Amerika yolcusu mu? Bilmiyorum. Ancak, bizler gerçek Amerika sahnelerini Eylül ayındaki yeni sezonda izleyeceğiz. Çağatay Ulusoy ile Serenay Sarıkaya gerçek tatillerini nasıl olsa oralarda yapacaklar. Alınacak çekim karelerini de yeni sezonda izleyebileceğiz. Yanlış anlamayın, bunlar benim düşüncem, en doğrusunu Senaristimiz Ece Yörenç ve de yapımcımız Kerem Çatay bilir.
Keyifli seyirler.
Saygılar, sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Blog: balcilar-blog.com
Not: Görseller internetten dizifilm.com’dan ve tarafımdan fragmandan alınmıştır
Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.
