Star Tv.in aşk ve macera dizisi “Kurt Seyit ve Şura” da, İstanbul’un sıkıntılı işgal günlerinde geçen olaylarla ekranlarımızdaydı. Seyit Milli Mücadele için silah taşımalarına yardımcı olur. Asker olması nedeniyle çok da güzel işler becerir. Şura için durum çok farklıdır. İstanbul’da zor günler geçirir, bir taraftan hiç sevmediği Barones Lola’dan sevgilisini uzak tutmak zorundadır.
Reytinglerde AB’de Küçük Ağa ve özetinin arkasından 3.sırada, Total’de 10. Sırada yer almıştır.
Geçen bölümde otel kapısında, Barones Lola, Petro ve Celil ile karşılaşmak Şura’ya çok iyi gelir. Eski dostları görmek onu keyiflendirir. Petro’nun Seyit ile karşılaşması, korkulu anlar yaşamasına neden olur. Petro, Osman’ı sordu. Onun öldüğünü duyunca rahatladı.
Otelde o gece, Yüzbaşı Billy doğum günü kutlaması şerefine gece düzenlenir. Gelen Petro, Celil ve Kontes de geceye katılır. Otelde Ali Dayı ve Ahmet Yahya küfeler içinde silahları arabaya yüklerler. İngiliz subayın bu gece yükleme işi dikkatini çeker. Ne olduğunu sorar, bakmak ister. Kontes durumu fark etmiş, kurnazca İngiliz subayı durdurarak, gel seni dostlarımla tanıştırayım, der.
Kontes silahların Yeşilköy’e mi gittiğini sorar? Seyit, anlamazlıktan gelir. Kontes, merak etme seninle aynı taraftayız, der. Seyit gerçekten ne demek istediğini alamadım. Kontes peki öyle olsun. Şura, kuşku ile bu konuşmayı seyreder.
Petro, ölüm bizi ayırana kadar beraberiz. Şura, sonsuza kadar. Gelen içkiler yudumlanır. Seyit, içkiye fazla kaçırmıştır, tatsızlık çıkartır.
Galip ve arkadaşları ortalığı sakinleştirmek için Türk müziğinden “Gamzedeyim deva bulmam” şarkısını çalarlar. O sırada gelen Güzide, Celil’i görür görmez, yere düşer bayılır. Kocası Ahmet Yahya kucaklar, götürür.
Yan komşu çamaşırhane sahibi Rıza, ne kadar çok yardım gönderiyorsunuz şu yetimhaneye diye takılır. Ali Dayı bir şişe şarabı sus payı olarak verir.
Celil, Güzide Hanımı merak eder, Seyit’e durumunu sorar. Celil, beni Aluşta’da görünce de bayılmıştı. Kontes, seni görünce bayılıyor olmasın heyecandan, der. Seyit, Güzide Hanım Yahya Beyin eşi olur, lütfen imalarınızı dikkat edin. Kontes, af edersin…
Petro, burası çok sıcak. Şura’ya biraz hava almak ister misiniz diye sorar, takar koluna dışarı çıkartır. Kapıda Kontes ile Seyit’i görürler.
Yüzbaşı Billy doğum günü pastası keser. Kısa bir konuşma yapar, sizler yanımdayken kendimi ülkemden uzakta hissetmiyorum. Bu hasta ülkenin geleceğine dair umutlarım artıyor. Dostlara, daimi zafere der. Celil de Hürriyet’e diye bağırır. Kendi topraklarına sahip çıkan insanlar. Bilyy, bunu toprağını ardına bakmadan terk eden birinin söylemesi, ne güzel şey. Buradaki misafirliğinizin benim tek bir imzama baktığını biliyorsunuz değil mi? Seyit, haklısınız biz burada misafiriz.
Seyit, çok sarhoş olan Celil’i yemekhaneye indirir. Kendine gel diyerek Celil’i ikaz eder. Yoksa buradaki insanların canını yakarsın. Başını soğuk suyla yıkar, olmadı çenesine bir yumruk indirir. Kendine gel, sen benim en yakın dostumsun. Kucaklar, sarılır bu sırada her ikisi de göz yaşlarını tutamazlar.
Silah yüklü araba yolda İngiliz kontrol devriyesi tarafından durdurulur. Küfelerde meyve var deseler de, yere yıkarlar. Meyveler arasından silahlar meydana çıkar. Askere tabanca ile ateş açar vurur. Diğer asker de onu vurur
Yüzbaşı Billy, Şura’ya bir mektup getirir. Bu İngiltere’den teyzesinden geliyordur. Kardeşi Tina’nın yaşadığını öğrenir. Çok yakının da hem de İstanbul’dadır. Şura, Petro ve Celil aramaya çıkarlar. Tüm yetimhane, bakım evlerini dolaşırlar.
Kontes, Petro’nun odasına gelir. Sürprizlerle dolu bir geceydi. Petro; Seyit ile Şura’yı bulduk. Kontes; Peki neden bütün gece kıvranıp durdun, sırrın ne? Nedir seni bu kadar huzursuz eden? Osman kim? Bütün gece adını sayıklayıp durdun. Petro; Seyit ile dün gece Osman’ı konuştuk, son nefesini kollarında vermiş. Ondan etkilendim her halde. Kontes; Ben şura’yı sayıklarsın diye düşünmüştüm. Petro; Sen gerçekten yılansın. Kontes; Geçmişten gelen gizli sırdaşlığımız devam edecek. Sonuçta, sen Şura’yı istiyorsun, ben Seyit’i. Benim ne istediğimi Seyit de, Şura da biliyor. Ama senin ne istediğini hiç kimse bilmiyor. Celil bile… Eğer bana yardımcı olmazsan her şeyi söylerim. Petro; O güzel ağzını beni üzecek bir şey için açarsan, seni dünyayı zindan ederim.
Binnaz Hanım bu gece birlikte yenecek yemek için kolları sıvar mutfağa girer. Şura ile Seyit birlikte çıkarlar. Onlara Celil de katılır. Celil, rüyada gibidir. Aluşta’ daki kaybettiği karısını bir türlü unutamaz.
Kontes, Türk subayı ile konuşur. Subay, dün akşam gönderilen silahlar yerine ulaşmadı, bir adamımız da öldü. Silahların nereye götürüldüğünü Kontesten öğrenmesini ister. Kontes, tanışmanızı istediğim Kırım Türkü Rus subayı ve Seyit Eminof. Çok işinize yarayacak.
Seyit, Kontes ve Türk subay Vedat üçü bir araya gelirler. Vedat Bey, yapılacak işler konusunda, Seyit’e açıklamalarda bulunur. Kontes, Seyit’i güvenebilirsiniz Vedat, der. Seyit otele gelince, Ali Dayı ve Ahmet Beyden sağlam adam ister.
Seyit sabah erkenden çıkar, karşıda bir işi halledecektir. Seyit, denizden bir motor ile ve adamlarla yola çıkar. Motorda adamlara talimatlar verir. Seyit, cephane deposuna dinamit koyup, ateşlemek için kablo çekecektir. Depoda tam dinamiti koyarken nöbetçi asker, ne yapıyorsun diye silahını çeker. Askerliğim verdiği çabuklukla silahı alır, adamı yere yıkar. Kabloyu çeker, ateşler. İki dakikalık aralıklarla bütün dinamitleri patlatırlar. Herkes yangına koşar, silahları kolayca alıp at arabasına taşırlar. Görevi başarıp, motor ile dönerler. Her taraf yangın yerine dönmüştür.
Petro, bahsedilen kıza ancak Kontes yardım edebilir. Ona da uğrayalım. Şura, ben asla ondan yardım istemem. Kontes, Petro’ya yarın öğleden sonra Şura’yı mutlaka buraya getir diyerek tembihlemişti. Seyit, her halde bir iş için Kontes ile konuşacaktır. Belli ki, Şura’ya gözü ile görebileceği bir tuzak hazırlamıştır. Seyit’in kendisine geldiğini görmesini isteyecek, kıskandıracak belki de ayıracaktır.
Seyit, Kontes’in kaldığı eve doğru geliyordur. Şura, Petro ve Celil onu görürler. Kontes de pencereden, Seyit’e öpücük gönderir. Şura da bunu görür. Çok şaşkındır, ne yapacağını bilemez. Ve 8.Bölüm burada sona erer.
Ay Yapım’ın bu aşk ve macera dizisinde, ilerleyen bölümlerde işgal altındaki İstanbul’da ne tür entrikalar dönecek, İstanbul esnafı Milli Mücadele için Anadolu’ya canları pahasına yaptıkları yardımları ve Kurt Seyit’in bir asker olarak yapacaklarını da hep birlikte izleyeceğiz.
Keyifli Seyirler.
Saygılar ve sevgiler.
Abdurrahman Balcılar
Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar
Mail : ab.balcilar@hotmail.com
Blog: milliyet.com.tr/cansever
Not: Görseller internetten ve dizifilm.com’dan ve tarafımdan diziden kopyalanarak alınmıştır.
